Giriş
Farkındasınızdır, son dönemde şehit cenazelerine sadece Kılıçdaroğlu’nu protesto etmek için gelen bir grup peydahlandı. Yanlış anlaşılmasın. Protesto, memleketi yönetmek adına Meclis’e gidip ülkede oluk oluk kan akarken buna seyirci kalan tüm siyasi partilere ve ülkemin tüm siyasetçilerine değil. Sadece Kılıçdaroğlu’na! Öyle ki aynı cenaze törenlerinde hükümetten, başka partilerden de katılanlar oluyor ama bu “protestocular” bir tek Kılıçdaroğlu’nu yuhalıyor.
Kılıçdaroğlu’nu yönettiği partiyi bir türlü iktidara getiremediği için protesto edebilirsin. Doğru düzgün muhalefet yapamadığı için protesto edebilirsin. Ve hatta bilmem kaç seçimdir kendisi yüzde 30 oyu göremezken siyasi rakibi yüzde 60’a dayandığı için istifaya bile davet edebilirsin. Ama mevzu terörle mücadeleyse orada bir saniye duracaksın arkadaş!
Polisimizin-askerimizin şehit olmasında Kılıçdaroğlu’nun ne gibi bir ihmali, hatası var anlatın, biz de öğrenelim. PKK silah ve mühimmat yığınağı yaparken valilere “Asla operasyon yapmayacaksınız” talimatı mı verdi? 7 Haziran’da sandıktan çıkan uzlaşı mesajına sırtını mı döndü? PKK’lı teröristlere arabasının bagajında silah mı taşıdı yoksa canlı bomba cenazesine mi katıldı? Yoksa son 1 yılda 11 bombalı terör saldırısı ve teröre kurban giden binden fazla insanımızın varken Meclis’te terörün araştırılması için (CHP tarafından) verilen önergeyi mi reddetti?
Samimi olarak soruyorum: Kılıçdaroğlu, şehit cenazelerinde neden protesto edilmektedir? Terör örgütünün şehirlere yerleşmesinin en büyük müsebbibi olan çözüm sürecini başlattığı için mi? Yoksa “Terör işbirlikçileriyle masaya oturduğu...” için mi? Ya da “Oy uğruna o masayı dağıttığı...” için mi? Ne için?!
Protesto demokratik bir hak. Herkes istediğini protesto edebilir elbet... Ama haberiniz olsun mevzu terörle mücadeleyse “Ulan hepiniz oradaydınız” bir tek Kılıçdaroğlu yoktu!
İstanbul’da şehit düşen iki polisimizin dün Fatih Camii’nde cenaze töreni vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “tembihli protesto” dün daha vahim bir hal aldı ve ölüm tehdidine dönüştü. Başbakan’ın, İçişleri Bakanı’nın gözü önünde Ana Muhalefet Partisi Lideri’nin önüne kurşun atarak ölümle tehdit ettiler. Ana Muhalefet Partisi Lideri’nin can güvenliği olmayan bir ülkede sıradan vatandaşın halini düşünebiliyor musunuz? Hiç düşünmeyin.
