Giriş
Ankara, Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşmalarına katılan konsoloslara büyük tepki gösterdi. Devletin en zirvesi konsoloslara, “Siz kimsiniz? Ne işiniz var orada?” diye sordu. Yetmedi... Dışişleri Bakanlığı, ilgili ülkelerin büyükelçilerini bakanlığa çağırıp nota verdi.
Devletimizin bu “fevri” tepkisine, Amerika ve Avrupa’dan yanıt gecikmedi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Bir davanın erişime kapatılması utanılacak bir durumdur. Siyasi ve yargısal gelişmeleri izlemek, rapor etmek diplomatik prosedürlere uygundur. Bu ne ilkti ne de son olacak” dedi. İtalyan Dışişleri Bakanlığı’nın yanıtı daha dikkat çekici: “Avrupalı diplomatların Türkiye’de olup bitenlere ilgisi tamamen Türkiye’nin AB üyesi olma isteğinden kaynaklanıyor.”
Kusura bakmayın ama haksız da değiller. Bir yandan Avrupa’ya “Adaletten basın özgürlüğüne kadar her alanda AB standartlarını yakaladım. Hâlâ beni neden kabul etmiyorsun?” diye hesap sorup diğer yandan “Niye gelip gazetecilerin yargılandığı bir davayı izliyorsun?” diye kafa tutamazsın.
Ayrıca bu neyin telaşıdır böyle? Varsın izlesinler. Gerçekten mahkemelerinizin adaletinden şüphe etmiyorsanız neden çekiniyorsunuz?
Türkiye, Avrupa’dan Amerika’ya Ortadoğu’dan Asya’ya kadar son dönemde tüm muhataplarına karşı son derece anlamsız bir agresiflikte, “tepkisel” bir tutum takınıyor. Yabancı bir kanalda yayınlanan bir mizah programı yüzünden o ülkenin büyükelçisini çağırıp nota verir hale geldik. Bu tavır Türkiye’yle ilgili yapılan eleştirilerin haksız olduğunu göstermekten çok, ülkece hepimizi dışarıda gülünç duruma düşürüyor, haberiniz olsun. B
