Giriş
Cemal Kaşıkçı cinayetinin sözüm ona aydınlatılması için Suudi Arabistan Türkiye’ye başsavcı gönderdi. Suudi başsavcı gidene kadar takip ettim. Ardından Türkiye’de görüştüğü bazı yetkililerle konuştum. Türkiye tarafında Suudi başsavcıyla ilgili oluşan kanıyı söyleyeyim: “Adam buraya cinayeti aydınlatmaya değil, Türkiye’nin elindeki delilleri öğrenmeye gelmiş.” Allahtan hem bizim yargı hem de emniyet mensuplarımız bu tezgaha fazlasıyla hazırlıklıydı. Allah aşkınıza, Suudi Arabistan’da hukuk mu var ki savcısı adalet sağlasın? Müsterih olunuz, Kaşıkçı cinayetini çözerse bizim savcımız, bizim polisimiz, bizim istihbaratımız çözecek.
GAZETECİLİĞİ CENAZE NAMAZI KILINIYOR...
Vatan gazetesi kapandı. Artık sadece dijital mecrada olacak. Başta Genel Yayın Yönetmeni sevgili dostum İsmail Yuvacan olmak üzere çok değerli meslektaşlarımızın yıllardır büyük bir emekle çıkardıkları son derece kıymetli bir yayındı Vatan. Çok ama çok üzgünüm. Lakin günümüzde gazetelerin kağıt baskılarına son vermesi sadece Türkiye medyasına özgün bir durum değil. Batı’da da son dönemde sıklıkla duyuyoruz. Zaman içinde insanların okuma alışkanlığının değiştiği ve hızla değişmeye devam ettiği bir gerçek. Zamanın öyle bir ruhu var ki sabah elinize aldığınız gazetede okuduğunuz haberler sosyal medya sayesinde çoktan “bayatlamış” haber oluyor. Özel bir haber, farklı bir bakış açısı ya da yaratıcı bir yorum katmadığınız takdirde okuyucuya “yeni” hiçbir şey vaat edemiyorsunuz. Siyasi iktidarların habere “reklam”, haberciye ise “reklam ajansı” gözüyle baktığı bir ortamda o özel haber, farklı bakış, yaratıcı yorum nasıl ortaya konur, o bambaşka bir sorun. Çok değerli bir meslek büyüğümüzün yıllar önce söylediği noktaya geliyoruz sanırım: “Gazeteciliğin cenaze namazı kılınıyor!”
DiYABET, TANSiYON, KANSER KADAR YAYGIN BiR HALK SAĞLIĞI SORUNU: ŞiDDET!
Yıllardır bu köşede Türkiye toplumuna musallat olan şiddet salgınından bahsediyorum. Siyasetçisinden polisine, öğretmeninden esnafına toplumun her kesiminde artık gözle görülen ölçüde korkutucu bir şiddet eğilimi var. Kadına şiddette dünyada ilk sıralardayız maalesef. Ancak şiddet salgınının tek mağduru kadınlarımız değil. Çocuklar, yaşlılar, doktorlar, öğrenciler, askerler, gençler; herkes! Dünün en sıcak iki haberiydi; şarkıcı Sıla’yı sevgilisi dövmüş, sunucu Murat Başoğlu’nu ise eski karısı dövdürmüş. Türkiye bir şiddet toplumu olma istikametinden hızla ilerlerken memleketimizin o en “cici”, en “izole” magazin figürleri de bu salgından azade değil. Sağlık Bakanlığı mı meşgul olur, Aile Bakanlığı mı bilmem fakat Türkiye’de en az diyabet, tansiyon kadar yaygın sağlık sorunudur “şiddet” ve ivedilikle tedavi edilmezse durumumuz haraptır.
