Cansu Bengü Kaya Viyana: Zarafet sahibi ve mirasına sahip çıkmış bir neslin şehri
HABERİ PAYLAŞ

Viyana: Zarafet sahibi ve mirasına sahip çıkmış bir neslin şehri

Çok sık seyahat etme fırsatı bulmaya başladıktan sonra her gittiğiniz ülkede ve keşfettiğiniz şehirde, oraya özgü bir şeyler hissediyorsunuz.

Bana göre Viyana; zarafet kelimesinin karşılığıydı. Aynı zamanda, atalarının kendisine miras bıraktığı şehre sahip çıkmış çocukların... Şehirde adım attığınız her yer tarih kokuyor. Işıl ışıl caddeler hem modern hem de dokusu hiç zarar görmemiş bir şekilde sizi karşılıyor. Viyana, bildiğim kadarıyla dünyanın en yaşanabilir şehirleri arasında 7 kez birinci seçildi. Bunun sebepleri arasında kuşkusuz, modern sanat galerileri, sarayları, müzeleri, gençlerin kitaplar okuyup toprağa ve çim kokusuna doyduğu yeşil alanları ve parkları, insanlara özgürlük alanı sunması, aktif olarak bisikletli yaşamın hakimiyet sürmesi, üniversiteleri, metro kullanımının çok yaygın olması ve trafiğin yanı sıra hava kirliliğin az olması gibi nice neden var.

Haberin Devamı

Viyana: Zarafet sahibi ve mirasına sahip çıkmış bir neslin şehri

Schengen vizeniz varsa İstanbul'dan yaklaşık 2,5 saatlik bir uçuşla kendinizi Viyana’da bulabilirsiniz.

3 yaşında bir çocukla toplu taşıma kullanmadan, yürüyerek, Viyana'nın altını üstüne getirebilirsiniz. En az 3-4 günlük bir seyahat planlamazsanız şehri tam anlamıyla yaşayamayabilirsiniz. Buraya kadar gelip de şık insanlarla opera izlemeden, bir masalın içinde hissetmeden, bisikletle şehir turu atmadan, müzeleri gezmeden, pazarlara gitmeden, o muhteşem pasta ve kahvelerinin tadına bakmadan dönmek olmaz. Pasta ve kahve demişken, buraya özgü bir kahve türü olan; 'melange'yi denemenizi tavsiye ederim. Dünyanın en hafif kahvesi olabilir. Ve tabii şnitzel... Tattıktan sonra "Ben bugüne kadar hiç yememişim" diyeceksiniz. Lütfen şehirde yiyeceğiniz ilk yemek bu olsun. Sunumu ve lezzeti birkaç kez daha yemek için sizi ikna edecek.

Eğer çok müze gezmeyi planlıyorsanız tavsiyem; Viyana Kart almanız. Çok fazla müze var ve hepsine ayrı ayrı giderseniz daha maliyetli olur. Avrupa’nın birçok yerinde görebileceğiniz 'hop on- hop off' gezi otobüsleri burada da var, bilgi amaçlı yazıyorum ama biz tercih etmedik. Genelde yürüyerek gezmek ve kendi planımıza sadık kalarak ilerlemek seyahatlerdeki değişmez uygulamamız.

Haberin Devamı

Viyana'ya hangi mevsim gitmeli?

Viyana: Zarafet sahibi ve mirasına sahip çıkmış bir neslin şehri

Seyahat planlarındaki bir diğer önemli nokta ise; mevsim seçimi. Ancak Viyana konusunda kararsızım. Artıları ve eksileriyle yazayım; siz seçin.

Biz Viyana'ya yaz mevsiminde gittik. Bu yüzden çok sıcaktı ama açık hava alanları, geniş parkları, festivalleriyle de çok neşeli ve gençti. Kış seyahatleri her zaman daha zordur; özellikle çocuklayken. Ama kışın gitmiş olmayı da, Noel'i yaşamak için isterdim. Hareketli pazarlarını, şehrin renklerini, üşümüş mutlu burunları görmek ve kahvelerin kokusunu duymak güzel olurdu. Ayrıca buz pateni çok önemli. İlkbahar ve sonbahar da, şehri hem yemyeşilken, hem de yapraklarından ayrılırken görmek açısından keyifli olabilir. Seçim sizin… Ben bir kez daha gelsem tercihim kıştan yana olurdu.

Gözde olması, popüler bir turistik yer olması ve oldukça merak uyandırıyor olmasından mı bilinmez; Viyana oldukça pahalı bir şehir. Benim için fiyatların ilk analiz noktası magnetler ve yemeklerdir. İlk aldığım şey de; "Ya bir daha göremez ve bulamazsam" korkusuyla magnet ve anahtarlıktır. Örneğin Prag’da 1 euro olan hediyelikler burada 4-5 euro idi.

Haberin Devamı

Bir diğer değinmek istediğim nokta ise, şehrin simgesi haline gelmiş olan faytonlar. Bu kadar çok faytona rağmen şehrin hiçbir yerinde kirlilik ya da kötü koku yoktu. Atlara da sahipleri tarafından nazik davranılıyordu. Fayton gezisi yapmak isterseniz kendinizi bir masalın içinde gibi hissetmeniz olası.

Viyana'da gezilecek yerler

Şehri gezerken her yerde Mozart'a ait simgeler göreceksiniz. Özellikle çikolatalarda, keman ve fotoğraflarının baskıları güzel bir hediyelik olarak tercih edilebilir.

Gezilecek yerler kısmına gelirsek... Aslında bu sorunun cevabını bulmak çok kolay. İnternet bu konuda detaylı yönlendiriyor. Benim listemde, şehrin en önemli simgelerinden Hofburg Sarayı vardı. İmparatorluk hanedanı kışlarını burada geçiriyormuş. Barok yapısıyla oldukça görkemli bu saray, bizim ilk rotamızdı.

Viyana: Zarafet sahibi ve mirasına sahip çıkmış bir neslin şehri

İmparatorluk hanedanı kışlarını Hofburg Sarayı'nda geçiriyormuş.

Schönbrunn Sarayı da; Hofburg’un tersi olarak hanedanın yazlık saray. En güzel Viyana fotoğrafları bu sarayın görkemli bahçesinde çıkıyor. İlgi alanı benim gibi fotoğraf olanlara ipucu vermek isterim. Saray bahçesinin sonunda, tepede bulunan zafer takı Gloriette ise, yokuş tırmanmanıza sebep olacağı için yürümeyi sevenlerin görmesi gereken bir yer.

Belvedere Sarayı ise; bahçeleriyle ün salmış, adım attığınız her yerde ünlü heykeltıraşların eserlerini göreceğiniz, yukarı ve aşağı Belvedere olarak ikiye ayrılmış bir saray.

Bunların dışında listenizde mutlaka olması gereken yerler:

  • Aziz Stephan Katedrali,
  • Viyana Devlet Operası,
  • Rathaus (Belediye Binası),
  • Museumquarter,
  • Karl Kilisesi,
  • Spanish Riding School( binicilik okulu),
  • Stephanplatz,
  • Avusturya Parlemento Binası,
  • Mozart Evi,
  • Hundertwasser Evi (Viyana yazdığınızda karşınıza çıkan o rengarenk ev),
  • Heldenplatz, Votiv Kilisesi,
  • Sigmund Freud Müzesi,
  • Karlsplatz

Daha fazla vaktiniz varsa, görülecek yerlerin ve yapılacak etkinliklerin bunlarla sınırlı olmadığını bilmenizi isterim. Gezi bittikten sonra bulduğunuz ilk yeşil alanda kitap okuyan gençlerin yanına uzanarak şehri, müziği, gençliği hissetmenizi de tavsiye ederim. Yasaklar elbette ki kalkacak ve seyahatlerimiz daha güzel ve sağlıklı günlerde yeniden başlayacak. Şimdiden yazımı okuyup seyahat planı yapanlara, heyecanı içine girmiş olanlara, Viyana’da ki çikolatalar kadar keyifli bir tatil diliyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder