Giriş
“Almanya’nın bugün oynadığı futbolun temelinde 18-19 yaşındaki yetenekli gençlerin kendilerinden 15 yıl önce profesyonel futbol oynamaya başlamış isimlerden (profesyonel olmadan önce) yüzde 50 ile yüzde yüz arasında değişen oranlarda daha fazla antrenman yapmış olmaları yatıyor.”
***
Yukarıdaki paragrafta yer alan cümleler, Raphael Honigstein’ın ‘İthaki’ tarafından Türkçeye “Dördüncü yıldız: Almanya futbolunun kendini yeniden keşfi ve dünyayı fethi” adıyla çevrilen kitabı ‘Das Reboot’ta yer alıyor ve ülkenin futbolundaki değişimin önemli figürlerinden Köln Spor Akademisi mezunu Ulf Schott’a ait.
Almanya’da 2000’de ülke genelinde (federasyon ve kulüpler bünyesinde çalışan) 100 kadar genç takım antrenörü varken değişim sürecinde bu rakam 400’e ulaşmış. Günün her saatini genç yeteneklere ayıracak antrenörler, uzmanlaştıkça daha iyi oyuncular yetiştiriyorlar ve aslında onların da gelişimi devam ediyor.
***
Amaç çocukların nerede ve hangi koşullarda yaşarsa yaşasın birinci sınıf futbol eğitimi alması ise tesis yatırımını bütünleyen aksiyon ‘yetiştirici yetiştirmek’. Türkiye, 2007’den bu yana Avrupa’da en çok stadyum inşa edilen ülke olarak öne çıkıyor.
25 yeni stadyum yapılan ülkemizde, Gençlik ve Spor Bakanlığı son olarak; Amasya, Sinop ve Çankırı’ya toplamda 105 milyon TL’lik yatırım yapacağını açıkladı. Bu hamleyi kıymetlendirecek eylem, nitelikli ‘yol göstericiler’ yetiştirmek olmalı.
