Giriş
İçinde bulunduğumuz zaman dilimine damga vuran özelliklerden biri de insanların düşünmekten hoşlanmaması. Düşünmek, karar almak ve aldığı kararın bedelini ödemek zor geliyor. İnsanlar yalnızca rahatlarını düşünüyor ve rahatlarını bozmamak için 'düşünme'meleri gerekiyor. Ki muktedirler insanların düşünmemesi için ellerinden geleni yapıyor. Bilinçlenmeleri engellemek için çaba harcayıp, kendi gösterdikleri doğrultuda yürümeleri için çaba gösteriyorlar. Kimimiz düşünmeyi bile düşünemeyecek haldeyken kimileri de 'konum'larını düşündükleri için yalnızca içlerinden düşünüyorlar.
Şimdi 'tek adam' vakti
Tam da bu düşünmeme dönemi 'tek adam'ların önünün açılması ve iktidarlarını sağlamlaştırma adına önemli bir zemin hazırlıyor. Düşünmeyenler, düşünemeyenler, düşünmek istemeyenler tek adamın söylediklerini rehber edinip hiçbir zahmete girmeden işin kolayına kaçıyorlar. Tek adamlar ise karşılarında hiçbir itiraz görmeyince hemen hemen her konuda seslerini yükseltiyorlar. Hiçbir eleştiri olmayınca, yaptıkları hataları da farkedemeyip hatalarına bir yenisini daha ekliyorlar.
Bu üsluptan rahatsız olmuyor musunuz?
Eminim ki birçok Fenerbahçeli, Akhisar Belediyespor maçının hakemi Özgür Yankaya'nın yönetiminden memnun değildir. Fakat aynı zamanda Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın bu üslubundan da rahatsız olan birçok Fenerbahçeli vardır. Hakem kararı eleştirisi, bu cümlelerle mi olmalıdır? "Özgür Yankaya bir daha bizim maça gelemez. Gelirse o stattan çıkamaz. Bunu bilsinler. Biz 'Konuşmayalım, Türk sporu için susalım' derken onlar da kendilerine düşen görevi yapsın. Nasıl gelip maç idare edecek bir daha? Taraftar ne yapacak, birinci dakikadan 90. dakikaya kadar tepki koyacak. Adam maçı idare edemez."
Daha çok duvara çarparız!
Özgür Yankaya'ya olan tepkiyi ortaya koyarken Türkiye Futbol Federasyonu'ndan ceza gelebileceğinin söylenmesi üzerine böyle bir cevap üzerine nasıl bir yorum yapılabilir: "Fenerbahçe'nin haklarını yedirmeyeceğimizi bilsinler. Eğer biz başlarsak, o ceza meza bizi kesmez. Sahanın ortasına otururum, ayıp olur. Yanlış bunlar. Hata yapıyorlarsa hatayı kabul etsinler. Bizi zorlamasınlar."
Her fırsatta basın mensuplarını tersleyen, "Tehdit etsem de ederim, kimseden çekinmem" tadında cümleler kuran Fenerbahçe Başkanı, haklıyken haksız duruma düşme ihtimalini hiç mi düşünmez acaba? Hadi kendi düşünmedi, yanındaki yöneticiler ve yönetim kurulunun da mı aklına gelmez? Memlekette 'tek adam' ideolojisi alıp başını gitmişken bir spor kulübünde farklı yaklaşım olmasını beklemek kadar büyük bir hayalcilik var mıdır? Ayrıca tek adamcılık günü kurtarıp kazandırırken ve tüm hayatın her alanında 'tek adam'cılık artarken!
