Avrupa’da çeyrek finalin eşiğinden dönen, 120 dakika süren ve penaltılara kalan maç Fenerbahçe’yi mental olarak çok etkilemiş. Hem teknik direktörünü hem de futbolcuları. Hatta o maçta oynamayan futbolcuları bile. Tamam Samsun ligin güçlü takımlarından, ancak şampiyonluk isteyen bir takım koca ilk yarıyı boş mu geçer? Ne doğru dürüst bir organizasyon vardı ne de hırs. Samsun öncelikle rakibini durdurmayı düşünmüş, kontralarla da gol arayan bir takım görüntüsündeydi. 45 dakikada Fenerbahçe’nin Oğuz ile bir şutu dışında maçta pozisyon yoktu. Samsun 90 dakikayı tek pozisyona giremeden tamamladı.
Livakovic yere bile uzanmadı dersek abartmayız. Böyle bir takım karşısında Fenerbahçe’nin, özellikle de teknik direktörü Mourinho’nun mutlaka yapacak bir şeyleri olmalıydı. İlk 45’te Tadic ve Dzeko takımın el freniydi. Sanki Samsunspor savunma oyuncularıydı. El frenleriyle de olmuyor maalesef. İkinci yarı değişikliklerle biraz kıpırdadı Fener. O birazı çok yapmalıydı, hem de rakip 10 kişi kaldıktan sonra. Ama ceza sahası içine şişirilen toplardan başka bir şey yapamadı takım. Dzeko ve sonradan oyuna giren Nesyri bu hava toplarında çok kötü olunca, Samsun kalecisi Okan da iki pozisyonda kalesinde devleşince Fener şampiyonluk yarışında çok büyük yara aldı. Bu maç özelinde yazarsak, Mourinho ile büyük hedefler düşleyen yönetim mevcut kadroyla bunun olmayacağını anlamıştır.