Hazır mısın?

Sevgili Dünlük; inanır mısın bilmem ama sana bu satırları hâlâ evden yazıyorum. Evin, kalbim kadar temiz bir köşesinden, çünkü çamaşır suyuyla sildim. Temizlik, mutfak, evde spor, sinema ve bazı alternatif kollarda uzman olduk olacağız derken, virüs salgını epey etkisini yitirmeye başladı. Vaka sayıları her gün düşüyor. Sürecin iyi yönetildiğini düşünüyorum. Herkesin emeği büyük.

Bitti diyemeyiz elbet ama çok çaba sarf edildi bugünlere gelmek için. Şimdi onca yaşanandan sonra “Yeni Normal”e alışmamız gerekiyor. Yeni normalde daha tedbirli olmaya gayret etmemiz hayati önem taşıyor. Bilinçli davranıp bizler için koyulmuş kurallara dikkat edeceğiz. Sonrasında inanıyorum ki, diyalog, sevgi, saygı, beraberinde güzel günlerin gelişini hızlandıracaktır.

Peki ne olduğunu tam olarak da anlayamadığımız bu yeni normale hazır mıyız? Hazır mısın? Ne hissediyorsunuz? Ben hem biraz korkuyorum hem de çok heyecanlıyım. Yeniden hayata dönmek gibi geliyor. Eskiden hiç umurumda olmadan yaptığım birçok şeyi bile ilk kez yapacakmışım gibi hissediyorum.

Tek isteğim normalleşme sürecini kazasız belasız atlatmamız. Bu hafta önerlerim de bu yönde olacak. Size köylerden, kasabalardan, sahillerden sesleneceğim günleri beklerken neler yapıyorum? Haydi başlayalım.

İyilik sağlık

Karantina başladığından beri evlerimizden unu ve mayayı eksik etmedik. Hatta bir süre maya bulunamadı marketlerde. “Ya ekmeksiz, böreksiz kalırsak” derdine düştük. Pideler, lahmacunlar, kekler, poğaçalar yaptık çeşit çeşit. Ancak havaların ısınması ile artık bu ağır yiyeceklerden de bir süre uzak durmak gerek diyor uzmanlar.

Çeşitli yaz sebzesinin, güzelim otların, meyvelerin çıktığı dönemde biz İzmir ve çevresinde öyle şanslıyız ki! Her istediğimizin en güzeline, en iyisine kolayca ulaşabiliyoruz. Instagramda canlı yayında izlediğim Diyetisyen Andaç Yeşilyurt (takip etmemizi öneririm) karbonhidrat tüketimi ile ilgili harika bir açıklama yaptı.

Hayatım boyunca diyet ve kilo verme ile ilgili hiç bir fikrim olmadığı için bu anlatım bana öyle mantıklı geldi ki sizinle paylaşmak isterim. “Karbonhidrat, vücudun yakıt deposudur. Siz kilo vermek istediğinizde, makarna, pilav, hamur işi, patates vs. yemezseniz, ihtiyacı olan enerjiyi depodan kullanır, siz de kilo kaybedersiniz“ dedi Andaç Yeşilyurt. Bana öyle bir aydınlanma geldi ki anlatamam.

Şimdi her gün ev egzersizlerinin yanısıra çok sevdiğim hamur işlerinden, makarnadan, pizzadan ve ağır tatlılardan bir süre vazgeçiyorum. Bolca su tüketiyorum, çok tatlı ihtiyacı duyarsam taze ya da kurutulmuş meyvelerden atıştırıyorum. Sebze ve protein ağırlı beslenip, gece geç saatlerde bir şeyler yememeye özen gösteriyorum. Zaten bunlara uyup, sabah uyandığınızda kendinizi daha hafif ve iyi hissediyorsunuz. Rahat nefes alıyor ve günü daha kaliteli yaşıyorsunuz.

Üç leziz öneri

1. Kabak kavurma: İstediğiniz kadar kabağı rendeleyip, bir kaşık zeytinyağı ile tavada kavurun. Üzerine dereotu, ceviz ve istediğiniz baharatları ekleyip karıştırın. İster yoğurtla ister üzerine limon sıkıp yiyin. Bence ikisi de harika oluyor.
2. Meyve salatası: Ben sabah kahvaltısı olarak yiyorum bir süredir. Her zaman yaptığımızdan farklı olarak, yulaf ve yoğurt koyuyorum içine. Genelde üç-beş çilek ve bir parça ananası doğruyorum. Hepsi birleşince hem lezzetli hem doyurucu oluyor.
3. Patlıcan pizza: Topan patlıcanı değerlendirmenin tam zamanı. Geniş halkaları kesip 15 dk. fırında pişirin. Üstüne domates sos, peynir ve istediğiniz baharatları koyup ikinci kez fırında 10 dk. pişirin. İnanılmaz lezzetli ve keyifli oluyor.