Deniz Sarıhanlıoğlu İyi gelecek
HABERİ PAYLAŞ

Sevgili dünlük, İzmir’de “Ben yandım eller yanmasın” sıcakları resmi olarak başladı. Bir ağaç gölgesinin en kıymetli mülk olduğu, kırk yıllık hatırın ise kahvenin yanında gelen buz gibi suya geçtiği kesin bilgi. Sahilde, balkonda bir ümit beklerken en büyük heyacanımız, “Esti mi? Esti sanki? Evet arkadan esti bak” sohbetleri. Neyse ki, her yanımız deniz, bir koşu gidip serinleriz; her yanımız havadar, mis gibi havayı içimize çekeriz. Bahçemiz bol, en güzel yaz sebzelerinde yaparız karışık kızartmayı, üstüne yoğurt ve bol domates sosu.

Haberin Devamı

Palmiyemiz bol, gölgesi de seyri de ayrı keyif. Fesleğenimiz bol, o da bizim gibi gölge güzel ama bir dokundun mu kokusu mest eder bizi. Mesele şu ki; biz, bize ne iyi gelecek onlara bakalım. Bize iyi gelecek olanların gerçekte de iyi bir gelecek getirecek olmasına inanırım. Hemen başlıyorum önerilerime.

BAHARAT VE SU

Yaz gelince iştahı kaçanlardan mısınız yoksa her bulduğu yoğurtluya ekmek bananlardan mı? Ben her ikisini de aralıklı olarak yaşadığımı söylemeliyim. Ama doğru sandığımız yanlışları öğrenince çok rahatladım. Sizinle de paylaşmak istedim. Çok yüksek sıcaklıklarda terlemekten nefret ediyoruz.

Oysa terlemek çok sağlıklı. Uzmanlar, baharatlı gıdalar tüketip terlememizi ve yine bol bol su içmemizi öneriyor. Terlemek, vücut sıcaklığını düzenleyen ve vücudu serin tutmaya yarayan doğal bir savunma mekanizmasıymış. Vücudumuzdaki milyonlarca ter bezi, vücudunuzun soğutulmasını sağlıyormuş.

KİLİT BÖLGELER

Bugünlerde, özellikle tüm gün dışarda olmak zorunda kaldığımız zamanlarda, eve döndüğümüzde serinlemek için genelde suyun altına atarız kendimizi. Oysa çok daha etkili ve hızlı bir serinleme yöntemi var. Vücudunuzdaki bazı bölgelere soğuk uygulama yapmak çok basit.

Bilekleriniz, dizlerinizin arkası, enseniz ve boynunuz kilit bölgelerdir. Bunun nedeni, bu bölgelerde damarlarınızın ve arterlerin cildinize çok daha yakın olmasıdır. Dolayısıyla, bir soğuk su torbasıyla bu bölgeleri serinletmek, kanınızın ısısını düşürür ve kan akışınızı yavaşlatır. Böylece, vücudunuz da daha serinlemiş olacaktır.

Haberin Devamı

KABAK ÇİÇEĞİM

Doğanın Ege insanına yaptığı en şık sürprizdir bence kabak çiçeği. Dolmasını ayrı, içini doldurup kızartmasını ayrı severim. Minicik tarif vermek istedim; belki önce aklınıza, sonra sofranıza düşer.

Malzemeler:

■ 30 adet kabak çiçeği

■ 2 adet orta boy kuru soğan

■ 1 çay bardağı zeytinyağı

■ 1 adet orta boy domates

■ 1,5 su bardağı pirinç

■ 1/2 su bardağı sıcak su

■ 1/4 demet dereotu

■ 1 tatlı kaşığı kuru nane

■ 1 çay kaşığı tuz

■ 1/2 çay kaşığı tane karabiber

Yapılışı:

Kuru soğanları küçük küpler halinde doğrayın. Ortadan ikiye kesip uç kısımlarını aldığınız domatesleri rendenin ince kısmıyla rendeleyin. Dereotu yapraklarını incecik kıyın. Kabak çiçeklerinin uç kısımlarında bulunan yeşil kısımları tek tek çıkartın. Çiçeklerin içinde bulunan sarı kısımları dikkatli bir şekilde alın. Yapraklara zarar vermemeye dikkat edin. Zeytinyağının yarısını geniş bir tencerede ısıtın.

Kuru soğanları dirilikleri gidene kadar kavurun. Pirinçleri yıkayıp fazla sularını süzdükten sonra tencereye alın, şeffaf bir görünüm kazanana kadar soğanlarla birlikte kavurmaya devam edin. Rendelenmiş domatesi katıp karıştırın. Karabiber, tuz, kuru nane ve sıcak su ilavesiyle kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Demlenmesi ve soğuması için kısa süre dinlendirip kıyılmış dereotuyla harmanlayın.

Haberin Devamı

Hazırladığınız dolma harcından azar azar alıp çiçeklerin iç kısımlarını doldurun. Çiçekleri, üst kısımlarından içe doğru katlayıp katlama yeri altta kalacak şekilde tencereye yerleştirin. Kalan zeytinyağını üzerlerine gezdirip dolmaların yarısına gelecek kadar ılık su ekleyin. Ağırlık yapması için; bir kapak kapatıp kısık ateşte, kapağı kapalı tencerede, kontrollü bir şekilde pişmeye bırakın. Yoğurtla servis edin, afiyet olsun.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder