Şehirde neler oluyor?

Sevgili dünlük, bu hafta öyle çok koşturdum ki, ayak bileklerim isyanda, ama ben çok keyifiliyim. Okullar açıldı, herkes şehre döndü, sokaklar doldu, esnafın yüzü gülmeye başladı. Zaten Eylül, İzmir’e bir ayrı yakışıyor. Hava bal, deniz sütliman, ağaçlar, çimenler coşkulu. Turşular kuruluyor, domatesler kavanozlanıyor, şehirde geçireceğimiz kışın hazırlığı, bütün hızı ile sürüyor. Peki bu güzel zamanlara, pek çok harika etkinlik eklersek nasıl olur? Bence tadından yenmez. Hemen hızlıca göz atalım, şehirde neler oluyor?

BERNARD PRAS İZMİR’DE

Fransız sanatçı Bernard Pras, İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde 31 Aralık 2019’a dek sürecek şaşırtıcı bir eserle yer alıyor. İlhamını Pablo Picasso’nun Dora Maar temalı tanınmış portrelerinden alan ve sanatıçının ‘Dora’ adını verdiği eser, Arkas Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Picasso: Gösteri Sanatı” sergisiyle eş zamanlı olarak hazırlanmış. Ben eseri gördüğümde çok etkilendim ama yapılış hikayesi de bir o kadar ilginç. Bernard Pras, Temmuz ayında İzmir’e gelmiş ve günlük hayatta kullanılan, bit pazarından aldığı ya da geri dönüştürülmüş ve rastgele yerleştirilmiş izlenimi verilen nesnelerle bir eser ortaya çıkarmış. Sadece belli bir açıdan bakıldığından tam olarak anlaşılan eseri, ücretsiz olarak görebilirsiniz. Hatta bence hemen görün.

ADA GAZİNOSU

Fuar bitmiş olabilir ama biz İzmirliler yıl boyu o güzel fuarın, çimlerin, konser, festival ve sergi alanlarının keyfini sürmeye devam edeceğiz. Tam da yarın, yani 21 Eylül 2019’da Fuar Ada Gazinosu’nda, alışveriş, müzik, gastronomi, ilham veren deneyim ve söyleşilerin yer aldığı harika bir organizasyon olacak. Public Park’19 saat 13:00’te başlıyor. Konser sahnesinde, Gülin, Palmiyeler, Headwater gibi alternatif isimler yer alıyor. Tasarım pazarından, el yapımı ürünler satın almak mümkün. İzmirli markaların yiyecek standlarında ise birbirinden leziz ürünler olacak. Ben de, kamp dostlarımla birlikte oradayım. Kamp yemeklerini konuşup bolca eğleneceğiz. Bekleriz.

ARA SOKAKLAR

Sizi bilmem ama ben ara sokaklara bayılıyorum. Sanki şeker dükkanının en renkli, en lezzetli, en eğlenceli kavanozları oradaymış gibi geliyor. Ara sokaklara dalıyor ve birbirinden şahane dükkanlar buluyorum. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin kalabalık ana yolunda rast gele girdiğim ara sokaklarda, neler buldum bir bilseniz. Sahaflar, butik oteller, ikinci el dükkanları, minicik lokantalar. Tabii onları bulurken kendimi kaybettim, saatin nasıl geçtiğini anlamadım. Vapura zor yetiştim. Siz en son ne zaman, hiç bilmediğiniz bir sokağa, amaçsızca girip, eliniz kolunuz dolu çıktınız?