Giriş
Sevgili dünlük, dönüp dolaşıp geldiğimiz nokta “Her şeyin başı sağlık.” Bu dünyanın güzelliklerinin tadını çıkarabilmek, doyasıya gezebilmek, sevdiklerimizle kaliteli zamanlar geçirebilmek için sağlıklı olmamız gerekiyor. Ancak çağın getirdiği özellikler, stres, koşturma ve zamana karşı yarışımız bizi maalesef hazır gıdaya yönlendiriyor. Çoğu zaman önemsiz görünse de, “Ne olacak canım?” desek de, konuya uzun vadeli baktığımızda, maalesef beslenme alışkanlıklarımızın, hayat kalitemizi nasıl düşürdüğünü net olarak görüyoruz.
Daima söylediğim gibi yaşadığımız topraklar, şehrimiz İzmir, köylerimiz, kasabalarımız her açıdan çok şanslı. Suyun, toprağın, güneşin ortasındayız. Keşke biraz daha kıymet bilsek, her şey öyle güzelleşecek ki! Hayatı herkes sever, peki gerçekten yaşamaya niyetiniz var mı?
SAĞLIĞIMIZ TENCEREDE
Bu hafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ile birlikte, kolon kanseri farkındalık ayında sağlıklı beslenmeye dikkat çekmek için mutfağa girdik. “Sağlımız Tencerede” sloganıyla düzenlenen farkındalık etkinliğinde birlikte yemek yaptık. Tunç başkanımızın sözleri hala kulağımda; “Bu toprağın bereketine tekrar dönmemiz lazım.
Yerel tohumlara, yerel hayvan ırklarına dönmemiz lazım. Ancak bunu yapabilirsek daha sağlıklı, güler yüzlü bir hayat yaşayabileceğiz.” Öyle doğru ki! İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı ile Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği kalın bağırsak kanseri farkındalık ayı olan Mart ayında örnek bir iş birliğine imza attı. Mart ayı boyunca yapılan etkinlikler “Sağlımız Tencerede” sloganı ile düzenlenen yemek atölyemiz ile de sona erdi.
PANCAR, ENGİNAR BALKABAĞI
Geleneksel Türk Mutfağı ve Akdeniz tipi lifli beslenme hakkında konuştuk ve tencere yemekleri yaptık. Bu beslenme özelliklerinin bizi ne büyük tehlikelerden koruyacağını bir kez daha anladık. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası’nın yemek atölyesinde düzenlenen farkındalık etkinliğimize, İzmir Köy Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer de katılarak hem yemek yaptı hem de önemli mesajlar verdi.
Lifli gıda denilen şeyin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. “Başka Bir Tarım Mümkün” sloganı altında yapılan çalışmalar da tam da bu alana yönelik bir çalışma. Kadim kültürümüzün bereketli topraklarında çok daha lezzetli çok daha sağlıklı ürünlerle buluşmamız mümkün.
Pandemi dönemi, savaş, sosyal ve ekonomik krizler bundan vazgeçmemiz gerektiği sonucunu ortaya çıkardı. Bu toprağın bereketine tekrar dönmemiz lazım. Yerel tohumlara, yerel hayvan ırklarına dönmemiz lazım. Ancak bunu yapabilirsek daha sağlıklı, güler yüzlü bir hayat yaşayabileceğiz.
MARTTA NELER OLDU?
Farkındalık etkinlikleri kapsamında, Buca Sosyal Yaşam Kampusü’nde, Huzurevi sakinleri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Yaş Alma Merkezi üyelerine yönelik seminer düzenlenmiş ve Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cem Terzi kolorektal kanserleri anlamış.
İzmir’in farklı noktalarında yer alan ilan panolarına, duraklara, ulaşım araçlarına afişler asılmış, LED ekranlarda dönen uyarılarla Mart ayı boyunca vatandaşlar kolon kanseri hakkında bilgilendirilmiş. Uzaktan Çoklu Eğitim-UÇE aracılığıyla sosyal medya hesapları üstünden konuyla ilgili sağlık okuryazarlığı çalışması yapılmış.
İzmirlilere kolon kanserinden korunma yollarını anlatan broşür dağıtılmış. İzmir’in simgesi Saat Kulesi, kolon kanserinin simgesi her perşembe mavi renkte ışıklandırılarak hastalığa dikkat çekilmiş, farkındalık günlerinin son etkinliğini ise bizler yaptık, umarız büyük bir ormanda bir yaprak kıpırdanmıştır.
