Deniz Temur Çocuğum yemek yemiyor diyorsanız 3’ncü ebeveyne dikkat!
HABERİ PAYLAŞ

Çocuğum yemek yemiyor diyorsanız 3’ncü ebeveyne dikkat!

“Çocuğum yemek yemiyor ne yapmalıyım, çocuğuma nasıl yaklaşmalıyım?” diyen ailelere verebileceğim en etkili yanıt “3’ncü ebeveyne dikkat” olacaktır.

Çocuğuyla yeme sorunu yaşayan ailelerle çalışmaya genelde “3’ncü ebeveyn size ne ifade ediyor, bu tabirden ne anlıyorsunuz?” diye sorarak işe başlarım. Çoğunlukla akıllarına ilk gelen, anne baba dışında bakım veren diğer yetişkinler olur. Oysa ki 3’ncü ebeveyn anne ile baba arasındaki ilişkidir. Çocuk gelişimi ve psikolojinde yaygın olarak kullanılan bu tabir çocukların bir çok davranışını etkilediği gibi yemekle ilişkileri üzerinde de belirleyici bir role sahip. Çocuğuyla yeme sorunları yaşayan aileler eğer sorunları aşmak istiyorlarsa 3’ncü ebeveyn alanında ciddi iyileştirmeler yapmak zorunda.

Haberin Devamı

Haydi şimdi gelin 3’ncü ebeveyn etkisinin detaylarına bakalım;

ÇOCUKLAR EN ÇOK EBEVEYN İLİŞKİSİNDEN ETKİLENİR

Çocuklar aile ortamında en çok anne-baba ilişkisinin şeklinden etkilenirler. Eğer çocuklar gergin, kavga temelli, kopuk iletişimin olduğu bir ebeveyn ilişkisi ortamında büyüyorlarsa bu onlardaki stres düzeyini yükseltir. Aynı zamanda çocuklar hayata karşı güven duygularını ebeveynleriyle ilişkileri üzerinden inşa ederler. Ortamda güven bozucu bir stres ve gerginlik hali varsa ve bu süreklilik arz ediyorsa kendilerini asla güvende hissetmezler. Yüksek ve sürekli stres ile güvensiz ortam kendini önce fizyolojik bazı tepkilerle ardından da psikolojik tepkilerle göstermeye başlar. Fizyolojik tepkilerin başında karın ağrısı, bulantı, öğürme, kusma, kaka tutma, çiş kaçırma, uyku bozuklukları gelir. Bu tepkilerin hemen hepsi çocukların beslenme istediğini baskılar. Çocuklar karın ağrısı, bulantı, dışkılama zorluğu gibi fizyolojik sorunları hissetmeye başladıklarında yemek yemekte zorlanırlar. Eğer bu evrede beslenmeleri konusunda ısrar ve baskı görürlerse kusma, öğürme ve yiyeceklerden tiksinme kendini göstermeye başlar.

Çocuklar hissettikleri duyguları ve o duyguların getirdiği zorlanma hallerini sözlü ifadelerle aktaramazlar, yemek yemeyi keserek biz yetişkinlere ‘duygusal olarak zorlanıyorum’ mesajı verirler. Bir süre sonra eğer duygusal ihtiyaçlar karşılanıp güvenli ebeveyn ortamı yaratılmazsa çocuklarda yeme sorunları kronik bir hal alır ilerleyen aşamalarda çatal-kaşık sesi duyunca öğürme, kahvaltı saatinde kusma, sadece tek bir yiyecekle beslenme, mutfağa girmeme, yemek kokularına karşı aşırı tahammülsüzlük gibi psikolojik olarak destek alınması gereken evrelere doğru ilerleyebilir.

Haberin Devamı

ÇOCUKLARIN YEME SORUNLARI HAKKINDA KONUŞMAYIN, TARTIŞMAYIN!

3’ncü ebeveyn sorunu yaşanan evlerdeki çocuklarla yaptığım çalışmalar bana öğretti ki yeme sorunları baş gösterdiğinde anne babalar işbirliği yapmak yerine çoğunlukla tartışmayı ve birbirlerini suçlama yoluna giriyorlar. Özellikle de ev dışında bir hayatı olan babalar, çocuğun bakımından sorumlu gördükleri anneleri yetersizlik, başarısızlık gibi suçlamalarla suçladıklarında evdeki gerginliğin boyutu artıyor ve çiftler arasında çocuklar bir kavga nedenine dönüşüyor. Anneler tarafından bakıldığında da çocukların tüm ihtiyaçlarının karşılanması yükünün tek başlarına omuzlarında olması eşlerinden yeterli desteği görmemeleri sorunların ve tartışmaların temelini oluşturuyor.

Haberin Devamı

Bu aşamada ailelere verdiğim en önemli tavsiye çocukların iki ebeveyni olduğu ve her ikisinin de çocuklar için eşit öneme sahip olduğu oluyor. Çocukları annenin doğurması yada babalarıyla daha az görüşüyor olmaları çocuklar için anneyi babadan daha önemli görme yada babaya olan ihtiyaçlarını az olduğu gibi bir etki yaratmaz. Çocuklar her iki ebeveynleriyle de güçlü bağlar kurmaya ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda anne ve babalarının arasında da güçlü ve pozitif bir bağ olduğunu görmek onları güvende hissettirir. Bu nedenle ebeveynler her ne kadar stres altında olursa olsun çocuklarına karşı samimi ve pozitif bir iletişim şekli geliştirmek zorundalar. Özellikle yeme problemi yaşanan evlerde bu ihtiyacın çok daha güçlü bir şekilde karşılanması şart.

Aynı zamanda anne ve babaların yeme sorunu yaşayan çocuklarıyla ilgili sürekli konuşmaması, çocuğa karşı ortak bir dil oluşturma adına birlikte baskı kurmamaları da önemli. Bu tip sorunların yaşandığı evlerde ebeveynlerin yapabilecekleri en yapıcı şey, çocuklarıyla hem ayrı ayrı hem de birlikte kaliteli zaman geçirme, onlara güvenli ortamda olduklarını ve sevgilerini hissettirmek olacaktır. Evdeki ebeveyn ilişkisini yeniden inşa etmeden çocukların yeme sorunlarını aşmanın mümkün olmayacağını da sık sık hatırlamak faydalı olacaktır. Eşler arasındaki ilişki tüm çabalara karşın rayına oturmuyorsa yardım almak hem ilişkiyi düzeltmek hem de çocuklardaki yeme sorunlarını aşma konusunda faydalı olabileceği hatırlanmalı.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder