Okulların açılmasını dört gözle beklerken, aktivite canavarlarına dönüşen çocukları sürekli eğlendirme çabası hepimizi yordu.
İstanbul’da kendi işlerime koşturmak şöyle dursun, kızlar için her gün en az 3 etkinlik peşinde koşturduğumdan bu duruma en son isyan bayrağını çektim.
Kızları İzmir’deki yazlığımıza götürdüm ki en azından bütün gün deniz, havuz, güneş, kum, doğa ve hayvanlarla kendi aktivitelerini yaratsınlar.
Onlar yazlıkta anneanne, dede ve teyzeleriyle doyasıya vakit geçirirlerken, ben de İstanbul’daki işlerimin peşinde rahatça koşturabilecektim.
Nitekim 1 haftanın sonunda kız kardeşim aradı ve “Bunların 5 dakikada bir canlarının sıkılıp yeni bir aktivite istemelerini nasıl durdurabilirim?” diye sordu.
Demek ki sorun İstanbul’da olmaları değilmiş, bu yaş grubunun canı sürekli sıkılırmış.
Telefona istedim ikisini de, “Kızlar, İstanbul’da geçirdiğiniz 3 hafta evde sıkıntıdan patladığınız günleri düşünüp lütfen orada geçirdiğiniz zamanın kıymetini bilin” dedim.
“Burada ben sürekli çalışıyorum ve sizi eğlendirmek için zamanım yok, orada istediğiniz gibi yüzebilir, kumdan kaleler yapabilir ve hatta parklarda eğlenebilirsiniz.
Lütfen sürekli canınız sıkılmasın” dedim ve hemen cevabı yapıştırdı minikler; “Ama canımızın sıkılmasına nasıl engel olacağız?”
Yıllar önce oyun kavanozu diye bir şey yapmıştık. Aklımıza gelen oyunları ya da aktiviteleri bir kağıda yazıp, katlayıp, bir kavanoza koymuştuk.
Her canları sıkıldığında o kavanozdan bir kağıt çekip onu oynamıştık. Bunu hatırlattım onlara. Sanırım bir süre daha onları idare edecek.
***
Kitap kurtları
Tatile giderken her şeyi yanımıza eksiksiz aldığımı düşünüyordum, taa ki kızlar akşam olunca yatma hazırlıkları yaptığımız sırada “Anne bugün hangi kitabı okuyacağız?” diye sorana kadar.
Bütün kitaplarını İstanbul’da unutma gafletinde bulunmuşum. Tabii ilk iş ertesi gün gidip bir kitapçıdan onlara kitap almak oldu. Doğduklarından beri onlara kitap okumayı alışkanlık haline getirdim.
Kızlar da bayılıyor kitaplara. Vaktimizi oyuncakçılardan çok kitapçılarda geçiriyoruz. Evde koca bir kütüphanenin önünde büyüdüler, emeklerken kitaplara dokunarak ayağa kalktılar.
En favori kitaplarını öyle bir ezberlediler ki, misafirliğe gelip de onlara kitap okuyanların eksik kalan kelimelerini tamamladılar bazı zamanlar. Kitap okumak anne babadan edinecekleri bir alışkanlıktır bana kalırsa.
Çocuğunuzun rol modeli sizsiniz unutmayın.
Çocukların hayal gücünü geliştiren en önemli etkenlerden biri de kitap okumaktır. Bırakın okuduğunuz kitabı çocuğunuz gözünde canlandırsın.
***
ETKİNLİK KUŞU
Marmara Park AVM minikleri eğlenirken öğrenmeye davet ediyor!
10 Eylül’e kadar Salı ve Perşembe günleri gerçekleşecek atölye çalışmalarında, çocuklar uzman eğitmenler eşliğinde yaratıcılıklarını geliştirme fırsatı bulacaklar.
Kukla, gravür, tasvir, yaratıcı drama, resim, el sanatları, bez bebek, çini, seramik, minyatür, hat sanatı, şifalı otlar, ebru ve minik şefler atölyeleri ile birbirinden farklı çalışmalara katılıp yeteneklerini sergileyecekler.
Yaş grubu: 3-6 ve 7-14
Tarih: 8 Eylül
Adres: Mevlana Mah. Çelebi Mehmet Caddesi Esenyurt İstanbul