Salgın uyarısı

Bir hastalık bitip, bir diğeri başladığından beri, türlü çeşit hastalık ve salgınların varlığından haberdar oluyorum sevgili okur. Zaten kızlarım kreşe başladıklarında, bu durumu yaşayacağımızı biliyordum. İki günlük hafta sonu tatili ya da bir haftalık bilmem ne tatilinde, çocuklarım tam toparlanıyor derken, okula gittiklerinden 2 gün sonra akan burunlarıyla eve dönüyor miniklerim.

Okula gitmeye başladıklarından beri 2 orta kulak enfeksiyonu, sayısız viral enfeksiyon ve 3 ateşli hastalık atlattılar. Şu ara yeni bir hastalığımız var. Kusma ve ishal salgını baş gösterdi İstanbul’da. Hatta o denli yaygın ki, okulumuzdan tüm velilere mesaj yağdı geçen gün. “Değerli velilerimiz, son zamanlarda okullarda sıklıkla görülen mide bulantısı, kusma, yüksek ateş ve öksürük ile seyreden ve daha çok üst solunum yolu ile ilgili sıkıntılara neden olan virütik hastalıklar söz konusudur. Eğer çocuğunuzda bu belirtilerden birini görürseniz lütfen bir doktora danışınız ve virüslerin yayılmasını önlemek adına, çocuğunuzun evde istirahat etmesine önem veriniz.”

Baş edilemeyecek noktada, okulların böyle bir uyarı yollaması hoşuma gitti. Sıkıntı üç beş burnu akan çocuk değil artık anlaşılan. Bizim okulumuz bizi uyardı uyarmasına ama asıl bu hastalıktan nasıl korunacağımızı bilmemiz gerekir.

Nedir korunma yöntemleri?

Eller sürekli yıkanmalı ve temiz tutulmalı. Bünyemizi güçlendirici yiyecek ve içecekler tüketilmeli. C vitamini bakımından yüksek sebze ve meyveleri bolca tüketmekte fayda var. Özellikle kırmızı ve yeşil biber, c vitamini deposudur. Evimizi sık sık havalandırdığımız gibi, okuldaki sınıfların da sıklıkla havalandırılmasını tembih edebiliriz okul yönetimine. Çocuklarınıza bitki çayı sevdirebilirsiniz. Ihlamur, limon, zencefil ve tarçınla hazırlanmış, balla tatlandırılmış bitki çayları da hastalıktan korunmanıza yardımcı olur. Bütün bunlar, kendi başımıza alabileceğimiz tedbirler.

İl il salgın raporu

Salgın olduğunu sosyal medyada yazdığım andan itibaren, çeşitli illerdeki takipçilerimden mesajlar gelmeye başladı. Ankaralı anneler, kuru öksürük ve yüksek ateşten, İzmirli anneler el, ayak hastalığı diye tabir ettikleri yüksek ateşten, İstanbullu anneler az önce de yazdığım gibi kusma ve ishalden, Antalyalı anneler gribal enfeksiyondan muzdariplermiş Bir tek Samsunlu annelerden biri, Samsun’da hastalığa rastlamadıklarını yazdı. Sevgili anneler, eğer dedikleri doğruysa kış bitene kadar Samsun’a taşınmayı teklif ediyorum sizlere. Sağlıklı günler…