Derya Özel Sihirli değneğim olsa…
HABERİ PAYLAŞ

Sihirli değneğim olsa…

Haberin Devamı

Eminim hepimizin aklından geçiyordur bu cümle zaman zaman. “Sihirli bir değneğim olsa…” Aslında hepimizin elinde birer sihirli değnek olduğunu söylesem, ne düşünürdünüz? Yapamayacağımızı düşündüğümüz pek çok şeyi, zaman içinde yapabiliyoruz. Ya da başkalarına yardım ederek, onlar için bir sihirli değnek olabiliyoruz farkında olmadan. Hepimizin elinde bir sihirli değnek var ve biz sadece bunun farkında değiliz. Bazen kendimize aldığımız yeni bir şeyden çok, ihtiyacı olan birine ettiğimiz yardım, kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.

Annelerin bir sürü sihirli değneği vardır misal. Yetişmeyecekmiş görünen işleri, bir anne nasıl da yetiştirir. Yorgunluktan sızlayan bacaklarını dinlendirmek için birkaç dakikalığına oturduğu koltuğunda bile, alır eline iğne iplik, varsa sökük, yırtık, düğmesi düşmüş bir gömlek, başlar tamir etmeye. Galiba en çok da, annelerin sihirli değnekleri vardır. Hem kendi çocuğunu, hem de komşunun çocuğunu düşünür anneler. Çocuğunu parka götürürken yanına aldığı iki bisküviye, 4 bisküvi daha ekler ki, parkta oynayan diğer çocukların canı çekerse, onlara da paylaştırabilsin diye.

Sihirli değneği uzakta aramaya lüzum yok işte. Hepimizin elinin altında duruyor o değnekler. Ne zaman kullandığımızın farkına bile varmıyoruz çoğu zaman. Tam bir yıldır kendi sihirli değneğimi, ceza evlerinde kalan ve yardıma ihtiyacı olan anneler ve çocukları için bilinçli olarak kullanıyorum. Bunu yapmaya başladığımda, elimdekilerin azlığı beni önce umutsuzluğa düşürse de, o azıcık şeylere kocaman gülen gözleri gördüğümde, küçük sandığım sihirli değneğimin, azımsanamayacak kadar büyük olduğunu gördüm ben. Kendi sihirli değneğinizin gücünü asla küçümsemeyin.

Benimle oynar mısın?

“Lösemili çocuklarla oyun oynamak ister misiniz? Hem de bir resimle bize destek olabilirsiniz. Siz sadece bir kağıda yarım bıraktığınız ve istediğiniz bir resim çiziyorsunuz. Fotoğrafını bize gönderiyorsunuz, biz de Lösemili çocuğa bu resmi iletiyoruz. O da sizin resminizi tamamlıyor. Böylece karşılıklı oyun oynamış oluyorsunuz.” Diyordu bana gelen mailde.

Kızlarımla oturduk masaya, aldık beyaz bir kağıt ve renkli kalemlerimizi önümüze. “Ne çizeyim?” diye sordum kızlarıma, Mavi, “Ay dede” dedi, Derin, “Yıldız” dedi. Ortaya uçan daireyi de ben ekledim ve fotoğrafını çekip yolladık. İki yaşındaki Derin ve Mavi, uzaktan Lösemi hastası başka bir çocukla bir resmi ve güzel bir oyunu paylaştılar. Yapacağınız şey çok basit; bir resim çizin ama tamamlamayın. Yarım bıraktığınız resminizin fotoğrafını çekip oynarmisinbenimle@gmail.com adresine postalayın. Hadi bu sefer sizin sihirli değneğiniz, Lösemi hastası bir çocuk için çalışsın.


Sıradaki haber yükleniyor...
holder