Giriş
Günler odadan salona akıp gidiyor. Evde olduğumuz bu zamanları değerlendirmenin tam sırası. Baktıkça sizi yoran, dolup taşan gardırobunuzu düzenlemeye bir gününüzü ayırın. İşte adım adım yapmanız gerekenler...
1- Yorucu ama rahatlatıcı olacağına söz veriyorum. İlk adım olarak tüm kıyafetlerinizi dolabınızdan çıkarın.
2- Çıkardığınız kıyafetleri türüne göre ayırın. Pantolonlar bir tarafa, tişörtler bir tarafa, elbiseler bir tarafa olacak şekilde. Bu işlemi yazlık kıyafetleriniz için ayrı, kışlık kıyafetleriniz için ayrı yapın.
3- Sıra geldi her parçayı vücut tipinize ve giyip giymediğinize göre değerlendirmeye. Eminim ki hepimizin gardırobunun içinde 6 aydır giymediğimiz parçalar var. İşte o parçalarla vedalaşma vakti geldi de geçiyor. Giyiyorsunuz ama “Olmasa da olur” dedikleriniz varsa onlara da “Güle güle” demenin tam sırası.
Yeni bir şey alınca eskiyle vedalaşın
4- Elinize aldığınız her kıyafete teker teker mesai harcamak biraz can sıkıcı biliyorum. Yılmak yok, devam. Bakın bakalım düğmesi düşen, fermuarı bozulan var mı? Varsa onları ayrı bir yerde saklayın ve bugünler geçince ilk işiniz ayırdıklarınızı terziye götürmek olsun.
5- Aynı şeyden birden fazla varsa içinden yeni olanları ve bedeninize en uygun olanı ayırın, sizinle kalsın. Dolaba yeni bir şey girdiğinde eski bir şeyi çıkarmanız gerektiğini hiçbir zaman unutmayın.
6- Sıra geldi kalanları rengine göre sıralamaya. “Aman bununla mı uğraşacağım?” dediğinizi duyuyorum. Uğraşmanız sizin yararınıza olacak hem dolabınız daha hoş görünecek hem de bu şahane düzen baktıkça içinize huzur verecek.
Ayakkabıyla vedalaşmak zordur
7- Her gardırobun kilit parçaları vardır. Beyaz tişört, beyaz gömlek, siyah pantolon, kalıbı tam size uygun bir jean ve siyah üzerinize oturan şık bir elbise. Bunlarla vedalaşmayı aklınızdan bile geçirmeyin derim. Tüm kombinlerinizi bunlar üzerinden şekillendirip her daim, her ortamda şık olabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. Unutmayın onların modası hiçbir zaman geçmeyecek.
8- Ayakkabı konusuna gelince... Bayıla bayıla aldığınız ama kutunun içinde varlığından bir haber yaşadığınız sayısız ayakkabınız olduğuna yemin edebilirim. İşte bu yüzden tüm kutular ortaya dökülsün. Ayakkabıyı elemek kıyafet elemekten daha zordur, bilirim. Üzerinde etiketi bile duruyorsa, kutusundan bir kere bile çıkmadıysa gönül rahatlığıyla vedalaşabilirsiniz.
9- Hüzünlü vedalardan sonra aradan ayrılanları ne yapacağınıza geldi sıra. Çok eskiyenleri tabii ki atın. Yepyeni duranları, ister son dönemin popüler olan internet sitelerinde satın, ister ihtiyacı olan birine verin.
10- Sizinle kalmasını istediğiniz ayakkabılarınızı silip yerlerine dizin. Dizerken spor ayakkabılar, topuklu ayakkabılar diye kategorize etmeyi unutmayın.
Kazakları askıya asmayın
11- Kıyafetlere tekrar dönelim. Rengine göre dizme işlemi bittiyse. Asılacaklara gelelim. Önceden askıda duran kazaklarınız ve hırkalarınız varsa onları derhal katlayarak koyun. Askıya asıldıklarında şekil bozuklukları oluyor.
12- En uzundan kısaya göre asmaya özen gösterin. Örneğin uzun gece elbiselerinden kısa gömleklere doğru devam etsin sıralama. Böylece arada sıkışıp unutulan hiçbir parçanız olmaz.
13- Unutmadan küçük bir sır: Kıyafetlerinizin üzerine hoş bir koku sızsın istiyorsanız, kokusuna bayıldığınız sabunlardan stok yapın. Dolabınızın her bir bölümüne ayrı ayrı yerleştirin. Zamanla o hoş koku kıyafetlere sinecek.
14- Ve tabii yerleştirme işlemine devam ederken her parçayı ne ile kombinleyeceğinizi kafanızda planlayın. Bu size günlük hayatınızda epey yardımcı olacak, hızınıza hız katacak.
15- Tebrikler, bitti! Sonsuz bir huzur kapladı içinizi biliyorum. Emin olun “Giyecek hiçbir şeyim yok” cümlesini daha az kullanacaksınız. Belki de hiç… Her sene bunu tekrarlamayı unutmayın.
