Dilara Doğan Yeni normal bir moda haftası
HABERİ PAYLAŞ

Yeni normal bir moda haftası

Bu sene, her sene olduğu gibi Mercedes Benz Fashion Week Istanbul afişlerinin önünde çekilen Instagram kareleri yok. Defile izlerken yaşanan ön sıra ayrıcalıkları, sürtüşmeler, sinsi kesişmeler yok. Defile arası, dedikodulu sosyalleşmeler yok. Çünkü bu sene, moda haftası tamamen dijital platformda. Etkinlik 12-16 Ekim tarihleri arasında uluslararası dijital platformlar üzerinden gerçekleşecek. Tasarımlar basına bu tarihler arasında servis edilecek. Hal böyle olunca, 17-27 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen çekimleri, yalnızca işin uzmanları sahaya inerek, erkenden ve sadece ufak detayları dışarıyla paylaşarak deneyimleyebildi. Yeni döneme uygun, hayli ilginç bu deneyimi sizin için adım adım inceledim.

Haberin Devamı

Yeni normal bir moda haftası

1. ADIM

MEKAN

Bir tarafta Türk tasarımına destek olunurken, eş zamanlı olarak İstanbul’un kültürel ve tarihi zenginliklerini dijital moda haftası aracılığıyla, global moda platformlarına taşımak hedefleniyor. Bu hedef, mekan seçimlerine yansımış. Etkinliğin çekimleri İstanbul’un tarihi zenginliklerini mükemmel biçimde yansıtan iki mekanda, Tophane-i Amire ile Galataport İstanbul’da gerçekleştiriliyor.

2. ADIM

ALINAN ÖNLEMLER

Koronavirüs önlemleri kapsamında, tüm katılımcıların ateş ölçümü yapılarak alana girişi sağlanıyor. Alan içerisinde maske kullanılması zorunlu. Belirli bölgelerde dezenfeksiyon noktaları var ve çekimler öncesi tüm alan dezenfeksiyon sistemleri ile dezenfekte ediliyor. Alandaki kişi sayısını sınırlı tutmak adına, tüm ziyaretçilerin, en geç bir gün öncesinden bilgileri prodüksiyon tarafından toplanıyor ve tüm giriş çıkışlar titizlikle kontrol ediliyor.

3. ADIM

BACKSTAGE

Geçmiş dönemlerde moda haftaları için backstage’ler tam bir kaostu. Her kafadan bir ses, etrafta uçuşan makyaj malzemeleri, fön fırçaları, tasarımcılarla röportaj yapmaya çalışan insanlar, sayısız fotoğrafçı ve haliyle gergin tasarımcılar olurdu. İçeri güya kimse alınmazdı ama herkes içeride olurdu. Bu sene, bu anlattıklarımın tam tersini hayal edin. Sessizlikler ülkesine düşmüşsünüz gibi.

Haberin Devamı

Yalnızca fön sesi, belki birinin telefonu çalıyorsa onun sesi. Her gün üç defile var ve defilelere çıkan modeller değişmiyor. Hepsine aynı makyaj artisti, ayrı malzemelerle makyaj yapıyor. Eskiden olduğu gibi bir fırça, üç kişinin yüzünde gezmiyor yani.

4. ADIM

FOTOĞRAF ÇEKİMİ

Eskiden böyle bir aşama hayaldi tabii. Modeller anca hazırlanıyordu ve hazırlanma bittiği an defile başlıyordu. Şimdi modellerin hazırlığı bittiği an fotoğraf çekimine geçiyorlar. Ve bu anları profesyonel fotoğrafçılar fotoğraflıyor. Yani her şey tek çatı altında birleşmiş durumda. Artık defileden kalan fotoğraflar yerine, dergi çekimi edasında, özenle çekilen görseller kalıyor. Tüm bunlar moda haftası ruhunu sonsuz etkiliyor. Evet, yalnızca alanında uzman isimlerle daha özel, stressiz bir alan var ama dergi çekiminden de pek farkı yok ortamın.

5. ADIM

VEE DEFİLE ZAMANI

Model düşecek mi? Aynı hizada yürüyecekler mi? Kareografi yanlışlığı olacak mı? Dertleri bir kenara atıldı. Artık her yanlışta sar başa yapılıyor. Modeller için bu belki dezavantaj olabilir ama tasarımcı için büyük rahatlık. “Seyircisiz defile mi olur?” diye düşünüyor başta insan.

Haberin Devamı

Fiziksel temas, bir araya gelebilmek elbet şu günlerde hepimizin özlemini çektiği olgular. Bu ‘bir araya gelmenin’ yüklü bir maliyeti de söz konusu: Zaman kaybı, seyahat trafiği nedeniyle çevreye verilen zarar, her anlamda ciddi bir kaynak israfı. Buna karşılık, dijital moda haftalarının önemli avantajları da var. Fiziksel sınırların ortadan kalkması ile artık bu içerik dünyanın her köşesinden kolayca takip edilebiliyor.

Yeni normal bir moda haftası

TASARIMCILARIN GÖZÜNDEN

TASARIMCI: EMRE ERDEMOĞLU

İLK KEZ HİÇ GERİLMEDİM

Her sene sürpriz bir isimle karşılaşıyoruz defilenizde, bu sene Murat Dalkılıç vardı. Giydikleriyle epey gündem oldu...

Murat, hem çok sevdiğim bir dostum, hem de sanatına çok saygı duyduğum bir isim. Biz çok sevdik giydiklerini, çıkan sonuçtan da mutluyuz.Toplum olarak çentiklemeyi severiz. Çok emek vererek hazırladığım bir koleksiyon oldu ‘Beni Bağrına Bas’. İnsanların koleksiyonun sadece bir parçasını görüp, bu kadar ağır eleştirmesini, hatta çizgiyi aşmasını normal bulmuyorum. Ben hep çok inanarak yaptım işimi. Bu da öyleydi, bu yüzden akışına bıraktım. Çok doğru yerlere gideceğinden eminim.

İlk kez dijital ortamda gerçekleşen moda haftası nasıl bir deneyimdi sizin için?

Farklı bir deneyim oldu hepimiz için. İyi tarafı hiç stres olmadan, tekrar tekrar çekilebiliyor olması. Tekrar tekrar revize etme şansınız oluyor. İlk kez hiç gerilmedim mesela. Seyircilerin olması bizde ayrı bir yük. Davetliler, oturum düzeni, modellerin zamanlaması derken hayli stresliydi önceki sezonlar.

Yeni normal bir moda haftası

TASARIMCI: CEREN OCAK

ARTIK HER ŞEY DİJİTAL

MBFWI dijitale dönünce ruhunu kaybetti mi sizce?

Açıkçası ruhunu kaybettiğini düşünmüyorum. İçinde bulunduğumuz bu dönemde her şey dijitalleşti. Birçok ülkede dijital defileler gerçekleşiyor. Ben hatta bu dönüşümün dünyayı yakalamak adına olumlu etkileri olduğunu düşünüyorum.

Seyircisiz bir ortamda defilenizin gerçekleşiyor olması size neler hissettiriyor?

İnsanların canlı olarak izlemesi, dönüşlerin hemen alınması tasarımcı olarak çok motive eden bir şey. Hepimiz için çok yeni bir deneyim oluyor, dijital defilemden sonra gelecek yorumları heyecanla bekliyorum.

Sizce dijital moda haftasını, klasik bir dergi çekiminden ayıran başlıca unsur nedir?

Moda çekimlerinde tasarımlarımız dergilerin ruhuna, o çekimin konusuna göre farklı stillerde kullanılabiliyor. Bu çekimler ise tamamıyla koleksiyonlarımızın ruhunu yansıttığımız, kendi hikayemizi anlattığımız çekimler oldu.

TASARIMCI: MEHTAP ELAİDİ

DAHA GENİŞ KİTLELERE ULAŞACAĞIZ

Backstage’e girdiğinizde geçmişe kıyasla bu yıl neler hissettiniz?

Aslında aynı telaş ve heyecan devam ediyor diyebiliriz. Uzun süredir tüm ekibin emek verdiği koleksiyonumuzu en iyi şekilde izleyici karşısına çıkarmak hedefiyle her detayın mükemmel olmasını amaçladık. Çekimler yapılırken seyircisiz yapılıyor ancak izlenirken çok daha geniş kitlelere ulaşacağımıza olan inançla o heyecanı tüm ekip olarak yaşadık.

Dijitalin sağladığı kolaylıklar neler?

Modeller podyumda yürürken bire bir karşısında olarak en ufak detaya kadar her şeyi düşünüp müdahale edebildik. Onun dışında da önceden ayrı olan defile ve lookbook çekimleri bu sezon tek çatı altında eş zamanlı gerçekleştirildi. Aynı gün içerisinde aynı temaya ve hikayeye bağlı kalarak, bir bütünlük yaratılarak çekildi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder