Kadınlar kadar erkekler de ‘ilk gece’ye dair baskı, performans kaygısı, yeterli olamama korkusu yaşıyor. Ama bunu konuşmuyorlar. Çünkü erkeklik, çoğu zaman ‘bilmek zorunda olmakla’ eş tutuluyor. Oysa ilk gece, ‘bilme’ değil, ‘birlikte öğrenme’ gecesidir. “Erkek korkmaz”, “Erkek bilir”, “Erkek yapar” gibi kalıplar, çoğu zaman onların da ilk geceye dair kaygılarını bastırıyor.

KONUŞTUK, GÜLDÜK
Emre (29) evliliğinin ilk haftasından bahsediyor: Düğünden bir hafta önce YouTube’a ‘İlk gece nasıl olur?’ yazdım. Abuk sabuk videolar, çelişkili bilgiler… Derken kafam karmakarışık oldu. Düğün gecesi otel odasına girdik, elim ayağım buz kesmişti. Eşim kahkaha attı, “Sen benden daha çok korkuyorsun galiba” dedi. Sonra oturduk, konuştuk, güldük. O gece hiçbir şey olmadı ama sabah el ele kahvaltı ettik. Sonra oldu zaten. Meğer mesele bilmek değil, hissetmekmiş.
NEFESİM KESİLDİ
Serkan (34) düğün gecesini anlatıyor: Evde hazırlık yapılmış, yatağın etrafına tül perde çekilmiş. Ortam sanki Osmanlı haremi! Girdim içeri, nefesim kesildi korkudan. Sanki bir tören var, herkes benden bir performans bekliyor gibi. Eşimse kahkahalarla “Rahatla” diyor. Gerçekten ilk birkaç dakika elim ayağım titredi. O tül perdesi hâlâ evde durur, artık ona ‘Panik odası’ diyoruz.

HAZIR DEĞİLMİŞİZ
Burak (26) utançla gülüyor anlatırken: Marketin reyonunda saatlerce bekledim, kimse görmeden prezervatif aldım. O gece paketi açtım, bir türlü takamıyorum. Stres, ter, heyecan… Eşim de paniklemiş, birbirimize sarılıp gülmeye başladık. Tüm gece denemek yerine sadece konuştuk. Ertesi gün sabah oldu, kahvaltıda birbirimizin gözlerinin içine baktık ve ‘Hazır değilmişiz’ dedik. O gün utanmadım, çünkü o da benim gibi hissediyordu. Peki buradan ne anladınız? Aceleniz yok. Mutlu ve huzurlu hissetmeye odaklanın. Zamanınız bol.

