Doç. Dr. Gökçen ErdoğanÇocuklarınızı sevin ki sevsinler kendilerini

HABERİ PAYLAŞ

Çocuklarınızı sevin ki sevsinler kendilerini

Bugün size uzun yıllardır hayatımda olan, pek çok çalışmada omuz omuza olduğumuz, fikir alış verişi yaptığımız çok değerli bir kadından, bir akademisyenden bahsedeceğim. Tesadüfi tanışmamızın üzerinden yıllar geçti ve o, bu yıllar içinde pek çok adımıma ilham, cesaret oldu. Kariyerinde başarılı, güçlü bir kadın. Ama aynı zamanda 12 yıl boyunca tecavüzcüsüyle evli kalmış ve dünyaya bu tecavüzlerden 2 de çocuk getirmiş bir kadın. Sonunda kendini seçmiş ve o günden bu yana kız çocuklarımız için, kadınlar için çalışan bir kadın.

Haberin Devamı

‘UYANMA ANI YAŞADIM’

16 yaşındayken kız arkadaşının evine misafir gidiyor ve abisi tarafından yalanlarla boş eve alınarak tecavüze uğruyor. Hiç korkmadan ailesiyle paylaşıyor ve ailesi tarafından tecavüzcüsüyle evlendiriliyor. 12 yıl boyunca fiziksel ve psikolojik şiddet görüyor. 2 çocuk dünyaya getiriyor, 1 kürtaj oluyor ve 28 yaşına geldiğinde eşi tarafından iş yerinde stajyer bir genç kızla aldatılıyor. Ona, “Kendinde boşanma gücünü bulduğun ve ihanet anında hemen bir kalemde silebildiğin halde, bu kadar kararlı bir kadın olduğun halde neden tecavüzcünle evlendin? Evlenmek zorunda bırakıldıysan neden boşanmak için bu kadar bekledin?” diye sordum. Özetlemek isterim: “Daha iyisini hak ettiğime hiç inandırılmamıştım ve bir uyanma anı yaşadım.” Umarım herkesin hayatında böyle bir an vardır. Şaşkınlığımı gizleyemedim ve şu soruyu sordum: “Kızının tecavüze uğraması ve tecavüzcüsünün hayatına böyle rahat ve mutlu devam etmesi, kızınla evlenmesi hakkında da böyle mi düşünürsün?” Doğrusu yanıttan çok ama çok korktum. Ya “evet” derse…. Düşüncesi bile korkunç. “Asla” dedi. Ancak üzücü olan yanı aklımdan çıkaramadım; kendini tecavüze razı olmayacak kadar bile değerli bulmamış hiç. Uzunca bir süre.

ÇOCUKLUK TRAVMALARI

Çocukluk travmaları yalnızca taciz, tecavüz, şiddet olmuyor. Çocukluğunda herhangi bir basit nedenle kendini az seven ya da sevmeyen özellikle de sevilmeyen kadınlar ve tabii erkekler de, ileride başlarına gelen olumsuz şeyleri kendileri için bir felaket olarak görmeyebiliyorlar. Normalleştirmeleri kolay oluyor. Bu biraz; daha az sevdiğiniz bir yakınınızın felaketine daha az üzülmeniz gibi. İnsan, en yakınının kendisi olduğunu sanırım unutuyor.

Haberin Devamı

DEĞERİNİ HATIRLATIN

Belki burnunu büyük bulmak, belki İngilizceye yatkın bulmamak kendini, belki basenlerini geniş bulmak, belki avuçları terlediği için utanmak, belki heyecanlanınca kızarmak, belki çok istediği bir şeye yeterince sahip çıkamamak, belki geç saatlere kadar oturamamak… Hiç fark etmez. Çocuklar kendilerini sevmemek için kolayca bahane bulabilirler ne de olsa. Hele de sevilmemişlerse, değerleri kendilerine hatırlatılmamışsa.

HERKESİN KUSURLARI VAR

Demem o ki, çocuklarınızın kendilerini sevip sevmediklerinden emin olun ve sevmiyorlarsa onlara nasıl da sevilesi olduklarını hatırlatın. Yaptığımız her çalışmanın, verdiğimiz her eğitimin, katıldığımız her seminerin en başında söylememiz gereken şey bu belli ki; kusurlarınız var evet. Herkesin kusurları var. Ama kusurlarınız da sizi siz yapıyor. Her zaman öğrenebilir ve gelişebilirsiniz. Değişmeyen şeyler için kendinizi yıpratmadan doya doya sevin. Bundan 20 yıl sonra şimdiki siz karşınıza çıktığında, “Bilsem seni daha çok severdim” demeyin. Çünkü gerçek zaman, bunu deme şansını bile size vermeyebilir.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder