Giriş
Galatasaray dün akşam Şampiyonlar Ligi gruplarında oynadığı 5. maçında 3.’lük mücadelesi verdiği Club Brugge’yi konuk etti.
Maça son derece etkili başlayan Galatasaray Club Brugge’yi savunma yapmaya zorladı. Bu anlarda Brugge’nin kontra ataklarına da iyi savunma ile cevap verince doğal olarak kalesini de sağlama almış oldu.
İlk 10 dakikadaki baskılı oyununun karşılığını 11. dakikada Adem Büyük’ün attığı mükemmel golle alan Galatasaray’da, asisti yapan futbolcu son haftalardaki oyunuyla göz dolduran Ömer Bayram olmuştu. Aynı zamanda bu gol Galatasaray’ın Avrupa kupalarındaki ilk golüydü.
Golden sonra Club Brugge, Galatasaray’ın ilk 10 dakikadaki baskılı oyununu kırarak oyundaki dengeyi kurmayı başardı. İlk yarıda karşılıklı ataklar olsa da başka gol olmadı.
İkinci yarının tamamında Galatasaray kontra atak futbolunu benimsemiş gibi görünüyordu. Ama hızlı çıkmaya çalışırken sürekli kaptırılan toplar ve savunmanın arkasına atılamayan uzun paslar Galatasaray’ın kalesine ani atak olarak dönmeye başlamıştı.
Artık bütün gazeteler “Galatasaray, Adem Büyük’ün golüyle Belçika temsilcisini 1-0 yenerek Avrupa Ligi’ne katılmak için büyük avantaj sağladı” haberlerini girmeye hazırlanırken 90+2’de Diatta’nın vuruşu Marcao’ya da temas ederek gol oldu. O gole sevinirken Club Brugge’li iki futbolcunun ikinci sarıdan kırmızı kart görmesiyle Belçika temsilcisi 9 kişi kalarak bir “Acaba mı?” dedirttiyse de geriye kalan sürede gol sesi çıkmadı.
Böylece temsilcimiz şansını iyice tüketti. Buna rağmen temsilcimizin Avrupa’da devam etmesi için yine de bir ihtimal daha bulunuyor. Paris Saint-Germain deplasmanından 3 puanla dönüp Club Brugge’nin kendi evinde Real Madrid’e puan veya puanlar kaybetmesi durumunda Galatasaray yoluna Avrupa Ligi’nde devam edebilecek.
Galatasaray adına Muslera yaptığı kurtarışlarla, Adem attığı golle, Lemina mükemmel müdahaleleri ve topu ileriye taşımasıyla, Ömer Bayram ise ortaya koyduğu mücadelesiyle maçın Galatasaray adına en iyileri olarak göze çarptı. Sezonun başından beri en çok eleştirilen isimlerin başında gelen Nagatomo ve Mariano da yaptıkları birkaç hata dışında sezonun geneline göre çok daha iyi göründüler.
Son dakika kabusu
Galatasaray, bu sene birçok kez son dakikalarda kalesinde gol gördü. Bu yediği gollere kalesini kapatabilseydi şu anda bulunduğu durum çok farklı olabilirdi.
Galatasaray, ikinci haftadaki Konyaspor, üçüncü haftadaki Kayserispor ve 5. haftadaki Yeni Malatyaspor maçlarında galip durumdayken 90+’larda kalesinde gol gördü.
Kayserispor maçında 90+7’de attığı golle maçı kazanmasına rağmen toplam süre olarak 8-10 dakika daha kalesinde gol görmeseydi Sivasspor’un ardından 2. sırada yer alacaktı.
Dün akşamki Brugge maçında yenilen son dakika golü de bu duruma tuz biber oldu.
Yenilen son dakika gollerinin sonucunda hem ligde liderin 5 puan gerisine düşüldü hem de Avrupa büyük ölçüde kaybedildi.
Fatih Terim’in futbolcuları son dakikalara önde girilen maçlarda motivasyon kaybına uğramamaları için sert bir şekilde uyarması gerekiyor.
Çünkü Galatasaray taraftarı önde girdiği hiçbir karşılaşmanın son dakikalarını rahat bir şekilde izleyemez duruma gelmeye başladı.
İki senedir mevcut olan deplasman fobisinin yanına bir de son dakikalarda gol yeme fobisi eklenmesini hiçbir Galatasaraylı istemez. Bu yüzden buna bir çözüm bulunması gerekiyor.
