Giriş
Konya’da bir yazılım firması tarafından üretilen insansı robot “MiniAda”, 4.Akdeniz Bilişim Zirvesinde, dans ederek show yapması için Antalya’ya götürülmüş. Ancak bir anda hızlanarak sahneden düşmüş. Okumuşsunuzdur. Nedeni de salondaki elektronik sinyallerin yoğunluğu olarak açıklandı. Olur a.
Biz bu robotlarla daha yeni tanışıyoruz. Zaten firmanın mühendisleride hemen onarmışlar. Firmayı,bu olay sürecini mizahi bir görüntüye dönüştürdüklerini için kutluyorum.
Robotu hasta yatağına yatırmışlar,diğer 14 robot da hediyeleri ile onu ziyarete gitmiş. Sosyal medya nedense kabullenemedi bu espriyi.
Benim üzüldüğüm ise genç yazar arkadaşım Candaş Tolga Işık’ın,sosyal medya köpürtmesine kapılarak,bu videoyu, “Millet olarak ruh sağlığımızın ne kadar bozulduğuna bir vesika olarak”nitelemesi ve“Ruh sağlığının vahameti bundan daha iyi anlatılamazdı”diye yazması oldu. Daha da ileri götürmüş ama neyse.
Yapma be Candaş. Ülkenin ruh hali malum. Ekonomik kriz, dili kötüleşen seçim atmosferi, kazalar, şiddet olayları insanlara neşeyi, neşelenmeyi unutturdu. Robot ziyaretindeki espriler ve mizahı ise siz gençler gelin neşeye tahvil edin. Çünkü içinde bulunduğumuz günlerde herkesin, hangi partiden olursa olsun bir anlık da olsa gülmeye ihtiyacı var. Devamını da getireyim bari. Ada’nın, bu kazası, diğer arkadaşlarının iyiliğine olmuş. Dış kaplamaları, daha dayanıklı hale getiriliyormuş. Artık düşmeyle filan kırılmayacakmış. Daha ne olsun.
GÜL SABRI
11.Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, hangi siyasi liderle görüşse olay oluyor.
Helikopterli ziyaretin,dönemi veş ekli açısından konuşulmasına normal dersek, Karamollaoğu ve Kılıçdaroğlu ziyaretlerini de normal karşılamamız lazım. Öküz altında buzağı aramaya ne gerek var. Sonunda ofisi açıklama bile yaptı.
Yahu Gül,sürgündeki bi rlider değil ki,bu ziyaretler sorgulanıyor. Vallahi çok sabırlıymış. Zannedersiniz ki, Kılıçdaroğluona İBB başkanlığı teklif etti. Baksanıza,“Türkiye ve dünya meselelerini konuştuk. Seçim konuşmadık”deme ihtiyacı hissetmiş. Sokaktaki adamın seçimle ilgili görüşlerini Twitter’da dinliyoruz ama eski Cumhurbaşkanına bu yasak mı? Demek ki öyle.
POŞET HESABI
1 Ocak’tan itibaren naylon poşetlerin marketlerde para ile satılacak olması olay oldu.
Kimse,bir nebze de olsa çevreye verdiği zararı önleme tedbiri olduğunu filan düşünmüyor.Herkes,binlerce şubesi olan ulusal marketlerin,sattıkları 25 kuruşluk poşetlerden ne kadar milyon lira toplayacaklarını hesaplıyor.Ama,aslında 25 kuruşun 17 kuruşunu devletin alacağını, 8 kuruşun da poşetin maliyeti olduğunu bilmiyor. Yani ihale marketlere kaldı. Milyonlarca kişinin gittiği pazarlardaki naylon poşet sarfiyatını ise yine düşünen yok. Benim için yanlış olan ise,naylon poşet kullanmayacaksın ama çevre dostu poşet kullanabilirsin denmemiş olması.Peki kuruşuna bakmadan 3-5 poşet alınınca çevre kirlenmeyecek mi?Biz her şeyi önce yapar,sonra düzeltiriz.Bu da öyle olacaktır.
ALINTI
İnsanı zaaflarından ancak dostları, dost sandıkları vurur. Çünkü sadece dostlarına gösterir insan zaaflarını. O yüzden kolaydır düşmanınla boğuşmak, bilmez zayıf yanlarını.
En büyük yarayı sevdiklerin açar, sevdiklerin acıtır en çok canını.
