Erkut Can İstanbul Sözleşmesi yaşatacak ama…
HABERİ PAYLAŞ

İstanbul Sözleşmesi yaşatacak ama…

Her ay kadın kuruluşları öldürülen kadınların toplam sayısını açıklıyor; “Geçen ay 35 kadın öldürüldü” diye... Çünkü kadın, ayrılmak istediğinde saldırıya uğruyor, “Hayır” dediğinde cinayete kurban gidiyor. Kadınlar, sadece fiziksel değil psikolojik şiddetin de kurbanı oluyor. Kadın “Hayır” dediğinde onun iradesini koruyacak olan da yok maalesef. İşte onun için kadın kuruluşları bıkmadan usanmadan “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diyor, eylemler yapıyorlar. Çünkü İstanbul Sözleşmesi, gelmekte olan cinayetleri önleyen bir sözleşme.

Haberin Devamı

ERDOĞAN’IN MÜJDESİ GEREKLİ

Gelin görün ki, imzaladığımız bu sözleşme, yine imzalayanlar tarafından yırtılıp atıldı. Şu anda bütün gelişmiş ülkelerde uygulanırken, bizde maddeleri bile unutuldu ama inanıyorum ki, bu yanlıştan en kısa zamanda dönülecek, yırtılan parçalar yeniden birleştirilecektir. Her konuda olduğu gibi, bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Paris Anlaşması benzeri müjdesini bekliyor. Dileyelim ki, bu müjdeye az kalsın.

VAR MI SİLAH İSTEYEN?

Sivil toplum kuruluşları kadınların öldürülmesi önlenmeye çalışılırken, İçişleri Bakanlığı kör gözüm parmağına misali silahlanmayı kolaylaştırdı. Ateşli Silahlar Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak, silah alabileceklerin kapsamı genişletildi. Üstelik, ‘sakıncalı’ olanlara bile taşıma, bulundurma ruhsatı verilecekmiş. Yani İstanbul Sözleşmesi’ne bir kurşun daha sıkıldı. Haydi hayırlısı… Diyecek başka bir şey bulamıyorum.

Yazık bu çocuklara!

Saat 07.00’de artık uykum geldi. Yatacağım ama sokakta konuşan insanlar var. Baktım zavallı çocukları, anneleri kör karanlıkta servislere bindiriyor. Yazık!

Mart 2016’dan beri yaz saati uygulaması yaz-kış devam ediyor. Enerji tüketimine katkısı varmış. Peki, diğer ülkeler bizi kıskanıp neden bu katkıdan faydalanmazlar acaba? Cevabı yok, hiç düşünmeyin.

Vah vah!

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Salgın sürecinde, sağlıkçılardan sonra en çok biz çalıştık. Minarelerden aylarca dualarla, selalarla milletimize destek olmaya çalıştık” demiş.

Vah vah! Ne yorulmuşlardır kim bilir? Hele Başkan Bey. Peki, COVID-19’dan sağlıkçılardan vefat edenlerle, imamların vefat edenlerinin sayısı arasında ne kadar fark var acaba? Merak işte…

Haberin Devamı

Önemseyin artık

4 Kasım’dan geriye 15 günün vaka ve vefat sayılarını topladım. Sonuç korkutucuydu. 444.907 vakaya karşılık, 3.252 vefat. Ancak, kimse farkında değil bu tablonun, “Aaa, 228 kişi daha ölmüş” deyip geçiyorlar. Bu rakamlar hiç de sıradan değil. Ertesi akşam tekrar… Peki, bu daha ne kadar sürecek? Duyarlı olanların tedbirleri, uyarıları hiç karşılık bulmayacak mı?

Bağdat Caddesi’nden geçtim geçen gün. Orası bir başka dünya. Mekanlar maskesiz ve dip dibe insan dolu. Demek ki, Bakan’ın ricaları, tekerlemelerle yoğurduğu tedbir önerileri filan hepsi boş. Bir de, kış gelirken COVID-19 ile grip karıştı artık. Aman, koruyun kendinizi ve tabii bizleri. Başka çaremiz yok.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder