Erkut Can Türkiye’nin eli neden bu yavrulara ulaşmıyor?
HABERİ PAYLAŞ

Türkiye’nin eli neden bu yavrulara ulaşmıyor?

9 milyon Suriyelinin ülkemizde ve sınırımızın ötesinde her türlü ihtiyacını karşılıyormuşuz. Bizzat Bakan Hulusi Akar söyledi ama Bakan Bey, bizim derdimiz ise tüm Türkiye’deki bin kadar SMA’lı bebeğimiz, yavrumuz. Milyon değil bin! Koca Türkiye’nin eli neden bu yavrulara ulaşamıyor? Bu soruyu herkes soruyor ama cevap veren yok. Pardon, Sağlık Bakanı verdi. Evlilik öncesi SMA taraması yapılacakmış. Peki, hayatlarının ilk aylarını yaşayanlar ne olacak. “Birkaç şanslı yavrumuz hariç sizlere hayat şansı yok SMA’lı evlatlar” demek mi bu? O zaman ana-babaların çırpınışları boşuna. Çünkü yardımseverler de milyon dolarlara yetişemiyor artık.

Haberin Devamı

Yoksa kıyamet bu mu?

Düşünüyorum da böylesi korkunç bir dünyanın bir de cehennemi mi var. Şu hale bakın:

  • Adam askere giderken, karısını babasına emanet ediyor. O da gelininin ırzına geçip bir kız peydahlıyor. Üç yaşına gelince de onun ırzına geçip ölümüne neden oluyor. DNA, oğlu askere gitmeden doğan kızın da bu caniden olduğunu belirliyor.
  • Babası tarafından darp edilen üç aylık Elif bebek ölüyor.
  • Kadın kayınpederiyle doktora gidiyor. Doktor son regl tarihini sorunca, o da kayınpederine soruyor.
  • 14 yaşındaki kız çocuğu doğum yapıyor. “Babası kim?” diyorlar. “Ya dayım ya da abim” diyor.
  • Bir anne, bir yaşındaki evladını bıçakla öldürüp sobada yakıyor.
  • Erkekler 11 ayda 292 kadını öldürüp 715 kadını yaralamış.

Olumsuz olan her şeyin şaşırtıcı bir hızla arttığı, canice cinayetlerin işlendiği ciddi bir dönemden geçiyoruz. Ve yine düşünüyorum, acaba kıyamet bu mu?

Haydi hayırlısı…

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Topkapı, Dolmabahçe, Yıldız ve Beylerbeyi saraylarında restorasyon yapılacak” dedi. Mutlaka daha öncekilerde olduğu gibi, itina ile restorasyon yaparlar. Bir de bakmışsınız, yıllardır kayıp olan yüzlerce milyonluk tablo ve som altın tarihi eserler bulunuverir. Neden olmasın?

Had bildirme

Siyasette artık hedef göstermeler, tehdit etmeler, had bildirmeler başladı. İsim vermeyeceğim. Onlar kendilerini biliyor, bizler de onları biliyoruz. Yapmayın! 83 milyonun büyük çoğunluğu geçim sıkıntısıyla boğuşurken, daha da karanlığa boğulmasın. Bunun için de kimse kimseye haddini bildirmesin. Çünkü bu, kimsenin haddi değil. Had bildirme, tehdit yarışına girersek eğer, bu gidişat aydınlığa açılmaz.

Yetki ve etki

Abdullah Gül adı, yine piyasaya sürülüp, önümüze konmaya çalışılıyor. Üçüncü bir ittifakın Cumhurbaşkanı adayı olabilirmiş. Olası bir ittifakın sıfırın üstünde kaç oyu varsa… Şimdi soruyorum. Yetkisi varken, etkisi olmadan yıllarını tamamlayan bir kişinin nesine itibar edecek seçmenler? Çünkü artık herkes biliyor, Gül’ün sadece Atatürk’le değil, onun devrimleri ile de sorunu olduğunu. Oyu da o kadar olur işte. Seçime giderken, Mustafa Kemal Atatürk kutsiyetine herkes sarılırken hem de…

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder