Esra Kapar "Turizmcilik zor ama renkleri çok güzel"

HABERİ PAYLAŞ

"Turizmcilik zor ama renkleri çok güzel"

Lise yıllarında tanıştığı turizm sektörüne adını yazdıran, “Bugün meslek seçecek olsam yine turizmi seçerdim” diyecek kadar işine gönülden bağlı biri Mehmet İşler… Henüz öğrenciyken attığı o adımın hayat yolunu çizdiğini belirten İşler, “Bu meslek belki hayalim değildi ama hayallerimi şekillendirdi” dedi.

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, sektörle nasıl tanıştığını, kent turizmini ve meslek hayatının hem zor hem de renkli yanlarını Haftanın Sohbeti’ne anlattı. İzmir’in bilindik otellerinden birinde, öğrencilik yıllarında harçlığını çıkarmak için başladığı turizm sektörü, hayatının tamamı olmuş Mehmet İşler’in… Kendisi gibi turizmci olan eşi Bilge Durdu İşler ile hayat arkadaşlığını, iş ortaklığı ile yürüterek sıfırdan başladıkları yolda geldikleri noktanın dayanışma ruhunun en güzel örneği olduğunu söyleyen Mehmet İşler, gençlere tavsiye verirken, İzmir’in sahip olduğu turizm nimetlerinden faydalanması için yapılması gerekenleri de anlattı.

Haberin Devamı

Turizmcilik zor ama renkleri çok güzel

MESLEĞİMİ AŞKLA YAPIYORUM

Okurlarımızın sizi biraz daha tanıyabilmesi için kendinizden ve turizm sektörüyle tanışmanızdan bahseder misiniz?

İstanbul 26 Ağustos 1961 doğumluyum. Aslen kökümüz Selanik’e dayanıyor. Babamın görevi nedeniyle tayini İzmir’e çıktı ve ilkokulu, ortaokulu ve liseyi İzmir’de bitirdim. Gerçek bir İzmir sevdalısıyım. Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’ni bitirdim. Lisede öğrenciyken Efes Oteli’ne havuz can kurtaranı olarak çalışmaya başladım. Zaman içinde bagajcı, bell boy, bell kaptanlık, resepsiyonistik derken ön büro müdürlüğüne kadar geldim. Daha sonra da İzmir Prenses Otel yani şimdiki Kaya Termal Otel’de çalıştım. Ardından da Foça’da İngiliz tatil köyü olarak bilinen Mark Warner Fokai Beach Resort’ta profesyonel olarak görev yapmaya başladım. Hala tesiste yönetim kurulu başkan yardımcısıyım. Aynı zamanda da 16-17 yıldan beri Etik Ege Turistik İşletmeler ve Konaklama Birliği’nin (ETİK) başkanlığını, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum. İki çocuk babasıyım ve tek bildiğim iş turizm. Hayatım boyunca başka hiçbir meslekle ilgilenmedim.

Haberin Devamı

Hep böyle bir hayaliniz var mıydı yoksa hayat mı yönlendirdi?

Kendi mesleğimi hiç yapmadım. Turizm de hayal ettiğim bir meslek değildi. Sektörle lisede öğrenciyken tanıştım ve beni çok etkiledi. Turizmin cazibesi, çekim gücü, renkli hayatı ve güzel ortamlarda, insanların mutlu olmak için paylaştığı o ambiyans beni kendine çekti. Sürecin başında İngiltere’ye gittim, dilimi de geliştirdikten sonra yükselmeye başladım. Bunca yıllık meslek hayatımda yalnızca dört yer değiştirdim. Turizm benim için vazgeçilmez. Bugün tekrar bir meslek seçecek olsam yine turizmi seçerdim.

TÜRKİYE’NİN MOZAİĞİ AYNI LOBİDEYDİ

Onca yıla geri dönüp baktığınızda karşılaştığınız en ilginç olay neydi? ‘Asla unutmam’ dediğiniz?

Turizm zıtlıkları içerisinde barındıran bir sektör. Hayatımda iki önemli yer vardır; biri beni hayata hazırlayan Atatürk lisesi, diğeri ise Büyük Efes Oteli. Ben o otelde tüm zıtlıkları bir arada görüyordum ve turizmi orada sevdim. Mesela resepsiyonda görevli olduğum dönemde bir lobi düşünün; bir köşede Türkiye’nin o dönemdeki sayılı mafyası oturuyordu, öbür köşede Türkiye’nin önemli siyaset adamları, başka bir köşede saygın sanatçılar, futbolcular… Yani; Türkiye’nin tüm mozaiği aynı anda aynı yerde. Fuar zamanları da öyleydi; çok fazla kimliği bir arada görebildiğimiz zamanlardı. Böylesi ortamlara şahitlik etmek benim için mesleğin en unutulmaz zamanlarıydı. Fuar o zamanlar fuardı, uluslararası bir niteliği vardı; şimdi fuara benzemiyor. O yılları çok özlüyorum…

Haberin Devamı

Eşiniz Bilge Durdu İşler de turizmci… Sektörde mi tanıştınız? Her ikinizin de yoğun ve yorucu olan aynı meslekte olması evliliği nasıl etkiliyor?

Bu sektörde çift olarak çalışmak büyük bir dayanışma gücü ve büyük bir kuvvet veriyor. Tabi ki burada en önemli şeylerden biri öncelikle eşler arasındaki uyum. Bu uyumu sağlayabildikten sonra sektörde her gün beraber olmanızın hiçbir handikabı yok. Aksine yalnızca birer eş olmaktan öte iyi bir partner, iyi bir iş ortaklığına dönüşüyor. Hayat da zaten öyle değil mi? Hayat ortaklığını iş ortaklığı ile birleştiriyoruz. Avrupa’da önemli puanlar ve ödüller almış, aynı zamanda da müşteri memnuniyeti 9.3 olan bir tesise sıfırdan eşimle ulaştık. Bence dezavantaj değil, tam tersine büyük bir avantaj.

Turizmcilik zor ama renkleri çok güzel

EN İYİ REHABİLİTASYON DOĞAYA DÖNMEK

Biraz da ekonomi konuşursak; turizmcinin 2025 hedefleri neler?

Bu yıl hedefimiz 65 milyar dolar girdi,  65 milyon turist. Bu Türkiye için çok önemli bir değer. Özellikle 2000’den sonra turizm adeta uçtu ve her sene  çift haneli rakamlarla büyüdü. Şimdi de her sene kendi rekorunu kırmaya devam ediyor.

Turizmci olarak nerede ve nasıl tatil yapmayı tercih ediyorsunuz?

Şimdi bizim işimiz herkes eğlenirken çok çalışmak. Dolayısıyla sürekli insanların içinde, onlara hizmet vererek memnun etmek amacında olduğumuz için biz turizmciler bir müddet sonra sakin bir yer arıyoruz. Bunun için doğayla baş başa kalabileceğim, basit, lüks olmayan bir ortamda doğanın içinde bir tatil modellemesini seçiyorum. Bu bir deniz kenarı da olabilir biz orman içi de… İnsanın kendini rehabilite edeceği tek şey tekrar doğaya dönmektir.

Turizm tesisleri de doğaya dönüş konseptiyle mi projelendirilmeli?

Doğada dokunulmamış yerleri artık gelecek nesillere bırakmamız lazım. Ağaç boyunu geçmeyen tesisler yapmalıyız. En fazla 150-200 yataklı olmalı. Ağaçların içinde kaybolmuş, doğada kalıcı iz bırakmayan, çevreye ve yeşile saygılı tesisler, yeni jenerasyon için daha fazla tercih edilir olacaktır.

CÖMERT BİR SEKTÖR

Turizmi seçmek isteyen ya da hali hazırda sektörde yer alan gençlere ne tavsiye edersiniz? Artık gençler turizmi seçmiyor.

12 ay boyunca çalışabilecekleri iş yok. 6 ay çalışıp 6 ay yatmak zorunda kalıyorlar. Hizmet etmeyi değil, bir kafede oturup sosyal medyadan para kazanmayı kendine daha yakışır buluyorlar. Bir diğer sorun da Avrupa'ya gitmek istiyorlar. Bir de Türkiye'de anne-baba çocuğa yetişkin de olsa destek veriyor.

O güvence de onların çalışmamalarına neden oluyor. Yine de turizmi seven ve seçen gençlere şunu söylüyorum; turizm sektörünü seçerlerse zaten mutlu olmak içgüdüsüyle gelen, ben mutluluğa gidiyorum diyen profildeki insanlarla çalışacaklar. Bu insanı çok rahatlatan bir durum. En güzeli de dünyadaki tüm kültürleri öğreniyorsunuz. Bu da sizi dünya insanı yapıyor. Kısa zamanda terfi etme ve yükselme fırsatı veren bir sektör. Ayrıca çalışan olarak koydukları performansla ücret dengesine baktığımda da turizm sektörünün daha cömert olduğuna inanıyorum.

NİMETLERDEN FAYDALANAMIYORUZ

Turizmcinin Ramazan Bayramı ile ilk adımı attığı 2025 yaz sezonu Kurban Bayramı ile hareketlendi. Bayram turizmci  için nasıl geçti?

Kurban Bayramı’nda sektör istediği yüzde 90-95 doluluklara ulaştı. Bütün Ege kıyıları doldu doldu taştı diyebiliriz. 60 yan sektörü besleyen turizm sektörü insanlara ‘Keşke bayram dokuz gün olsaydı’ dedirtti. Dokuz gün olsaydı bu bereket dokuz güne yayılacaktı ve 60 sektör de bundan beslenecekti. En çok ilgi gören bölgemiz Ege Bölgesi oldu. Turizmciler olarak 2026’da ve önümüzdeki yıllarda bayram tatillerinin dokuz gün olarak düzenlenmesi.

İzmir’in turizmdeki yerini, tanıtım çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İzmir maalesef şu anda turizmde istediği yerde değil. Belediyeler turizmi masaya yatırarak öncelikli hale getirmiyor. İzmir tarım şehri desek tam değil, sanayi desek tam değil, liman şehri desek tam değil, bir cruise port limanı desek değil, turizm şehri desek o da değil! Bu karakter karmaşası İzmir’in birçok alanda ilk sıraya oynamasını engelliyor. İzmir’in Efes’i, Bergama’sı, gastronomisi var. Bunları ürün olarak pazarlayabilme konusunda yetersiziz. 

İzmir 15 yıldan beri 2 milyon turist bandını geçemiyor.

15 milyon turist gelsin demiyoruz ama bu şehre kendi nüfusu kadar turist getirebilmeliyiz.

Turizm adına İzmir’de neler yapılabilir?

İzmir, iklimi gereği 12 ay turizm yapılacak bir yer. Mesela denizlerimizde yelken sporu ve yatçılık gelişebilir. Ama İzmir kent merkezinde bir tane marina bile yok. 5 milyon nüfuslu İzmir'de Biz gelen turistleri hala yük limanına indiriyoruz. Balıkesir Erdek'te bile kürek yarışları yapılıyor ama İzmir'de yok. Körfezi su sporları için doğru kullanamıyoruz. Gastronomi çok önemli ama bugün Urla Enginar Festivali, Alaçatı Ot Festivali dışında neredeyse başka festivalimiz yok. Dünyanın her yerinden insanların sadece yemek yemeye geldiği festivaller düzenlenebilir. Tarihsel çekim gücü yüksek olan Birgi’yi, Bayındır’da çiçekçiliği, Tire’de süt ve süt ürünlerini kullanamıyoruz. Mesela Paris’te çok önemli peynir üretilen yerler var yanında ikram edilen içeceklerle bir çekim gücü oluşturuluyor. Biz ise zenginliklerin üstünde otururken bu nimetlerden faydalanamıyoruz. Turizmci olarak bu beni çok üzüyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder