Giriş
Z kuşağı veya Z jenerasyonu, 1997 ve 2012 seneleri arasında doğan insanları kapsayan temel bir demografik sınıflandırmadır. Y kuşağından sonra gelir. Z kuşağının neredeyse tüm üyesi X kuşağının evladıdır. Küçük yaşlardan itibaren internete ve taşınabilir dijital teknolojiye erişimle büyüyen ilk sosyal nesildir. Nesiller arası kuşak farkları her devirde problem olmuştur fakat bu nesli bariz bir farkla izlemek oldukça şaşırtıcıdır. Araştırmacılar ve popüler medya genellikle 1990'ların sonlarını başlangıç doğum yılları ve 2010'ların başlarını Z kuşağının bitiş doğum yılları olarak gösteriyor. Statistics Canada, Z Kuşağı'nı 1993'ten 2011'e kadar uzanan bir dönem olarak tanımlıyor. Psikolog Jean Twenge, Z Kuşağını 1995 ve 2012 yılları arasında doğanlar olarak iddia ediyor.
Sonuç ne olursa olsun organik özelliği bozulmuş bir nesil olarak sayabiliriz. Arz- talep meselesi. Dünya değişiyor. Değişen koşulların yeni nesil trendi de bu kuşak. Uzaya çıkmamıza hiç gerek yok. Biz kozmik varlıklar olarak neslimizi yeni bir kodlamaya çevirdik. Olurda gezegenler arası yolculuklar başlarsa biz uzaylı olarak algılanacağız diğer alemlerde.
Her şeyin raf ömrü vardır hepimiz biliriz. En güzel alışkanlığım market ve benzeri yerlerden alış veriş yaparken, hiç üşenmeden gözlüğümü takar arka tarafındaki son kullanma tarihine bakarım. Her şey zamanında değerli ve güzeldir. Modası geçmiş ve demode olmuş tanımına uygun kullanımlar birçoğumuza rahatsızlık verebilir. Gıdalar hariç, klasik ve antikaya meraklı olanlar içinde eskimiş her şeyin ayrı bir tadı vardır. İlişkilerde öyledir. Eski dostluklar, duygular yaş aldıkça değer kazanır. Yaşlılığı ve yaşanmışlığı tatmayan hiçbir şeyi, bir sonrasına anlatamazsınız. Yaşam çarkı böyle dönüyor. Mevlana ne demiş. ‘’Dünya yalan, gel biraz da sen oyalan ‘’
Çağın vebası internet hayatımıza girdiğinden beri, 1980'lerde izlediğimiz ve o yıllarda bize ütopik gelen bir yaşamın içinde kendimizi buluverdik. Tanımlanması zor. Anlatması zor ve karmaşık bir hayatın içinde yuvarlanıp gidiyoruz.
"Nerede o eski günler... Bizim zamanımızda..." diye başlayan cümleleri çok değil bir kuşak öncesi de söylüyor artık. X kuşağı bile yabancı bu döneme. Daha eskileri tarihsel raflarda yerlerini almaya hazırlansın bakalım. Tozlanmaya az kaldı. Direniyoruz ve vazgeçmiyoruz.
‘’Adı var tadı yok’’ bir ürün gibi yeni kuşakla anlaşmaya çalışıyoruz. Öğreniyoruz. Sözüm ona çağa ayak uyduruyoruz. Çağ da çağ olsa içimiz yanmayacak. Hastalıklar, kavgalar, bitmeyen hırslar ve karşınızda ışıltılı ekranlarda fırlayan Z kuşağı.
Biraz daha tanıyalım bu yeni nesli. Biz onları anladıkça belki onlar da bizi anlama lütfunda bulunur. Biraz abartıyor olabiliriz diye özelliklerini araştırmak istedim. Bizi yanıltsınlar ve kendilerini sevdirsinler istiyoruz.
Sosyologlar, psikologlar ve genetik uzmanlarının ortak görüşlerini araştırdık. Önceki nesillerle karşılaştırıldığında, Z Kuşağı üyeleri, iyi huylu, pervasız ve riskten kaçınma eğilimindedir. Kendi yaşlarındayken öncekilerden daha yavaş yaşama eğiliminde, daha düşük genç gebelik oranlarına sahiptirler ve daha az sıklıkla alkol tüketirler ve Psikotrop maddeleri zorunlu olarak kullanmazlar. Z kuşağı gençleri, akademik performans ve iş beklentileri ile önceki kuşaklardan daha fazla endişe duymakta ve aksi yöndeki endişelerine rağmen, 1960'lardaki emsallerine göre hazzı ertelemede daha iyidirler. Öte yandan, ergenler arasında cinsel ilişkiye girme yaygınlığı artmış, ancak bunun nedenleri henüz tam olarak anlaşılamamıştır.
Ah milenyum çağımıza bir geldin pir geldin. Sevinelim mi, üzülelim mi?
