Giriş
Kemerlerinizi bağlayın. Ya da bağlamayın rahat oturalım. Bu köşede Instagram profiline sıkıştırılan, kimsenin hayal kırıklığına uğramadığı, mutsuz olmadığı, her şeyin yolunda gittiği ‘müthiş’ hayatları konuşuyoruz. Posta-Portre’nin bu haftaki konuğu Ezhel.
Ömer Sercan İpekçioğlu, namıdiğer Ezhel. “Müzik yapacağım”, “Sanatımı sansürsüz icra edeceğim” diye diye başına gelmeyen kalmadı.
İnatçı bir Ankara bebesi
Şarkılarında anlattığı hikayeler gençleri kötü etkiliyor diye hapislerde yattı. İnadı inat bir ‘Ankara bebesi’ olduğundan müziğinden vazgeçmedi. Oto sansür mü bilemem ama bence şarkılarının köşeleri artık daha yumuşak.
Zaten dünyanın hiçbir ülkesinde bir rapper’dan insanlığa “Portakal yiyin”, “Meditasyon yapın” demesi beklenmez. Sen de her şeyi örnek alma, müziği dinle, geç işte. O Ezhel’in yolu ve hikayesi, sen başkasın! Tabii bir de milyonlarca kez söylendiği gibi çocukların eline telefon, tablet ıvır zıvır verip arkayı dönüp keyif çatılmamalı.
Çocuklar kendi kararlarını verecek yaşa gelene kadar hissettirmeden kontrol altında tutulmalı. Ya da daha iyisi artık sadece iyi bireyler yetiştirecek aileler çocuk yapmalı! Dünyadaki kötü yetişmiş insan nüfusu yeterince kalabalıklaştı. Kızmayın, çözüm üretiyorum burada!
Profili şarkıları kadar alengirli değil
Instagram hesabı şarkıları kadar alengirli değil. Toplamda 70 fotoğrafı var ama hikaye paylaşımı konusunda hayli aktif. Bazen gerçekten çok komik hikayeler paylaşıyor. İngilizce, İspanyolca, Farsça, Litvanca, Mali ve Bolivya yerel dillerinde konuşuyor. Sonra bir bakıyorsunuz İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilk maddesini seslendirdiği bir video çekiyor:
“Bütün insanlar özgürlük, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyetiyle hareket etmelidirler.” Hikayelerini öne çıkanlara eklemediği için göremezsiniz ama fanları bu videoları YouTube’a yüklemiş.
Teyzelerle klip
İlk fotoğrafını 2017 yılında paylaşmış. ‘Galdır goçum golları’ yazmış. Bir viranede dans gibi bir şey ediyor. O zamanlar 26 binlerdeymiş like’ları. Şimdi ‘gollarını galdırmasa’ da 190 binlerde like alıyor. Ezhel’in biraz itilip kakılması haliyle onun popülaritesini ve bilinirliğini artırdı. Bu da çocuğa daha geniş bir oyun bahçesi yarattı.
O da şimdi -istediği gibi mi bilinmez- daha büyük kitlelere sesini duyurabiliyor. 1 600 bin takipçisi var. 15 Eylül’de, müthiş teyzeyle paylaştığı boomerang’ı profilin şampiyonu ilan ediyorum. ‘Murda x Ezhel – Aya’ klibinde de bu teyzeler var.
Başka hayatı yok gibi görünüyor
Paylaşımları ya sahnede ya turnede ya kuliste ya da konser yolunda... Başka hayatı yok gibi görünüyor. Aman aman işleri açık olsun da marketten sosis ve salam çalmasın.
Paylaşım yapmayı pek sevmiyor ama tam 3573 hesabı takip ediyor. Kimleri takip ediyor diye şööyle bir göz attım. ‘Ankara Oyun Havaları’ diye bir hesap da var, Vivienne Westwood da... İlginç bir vizyonu var.
Sanki 200 yıldır yaşıyor
Biliyorsunuz artık çoğu kişide ‘Paylaşımın altına ne yazsam’ başlıklı modern bir dert var. En kötü derdiniz bu olsun. Ezhel için ise bu bir sorun değil. Hazırdan yiyor. Fotoğrafın altına şarkı sözlerinden birkaç cümle iliştiriyor. Oldu bitti.
Yok ‘Benim derdim bir ben değil de hepimizken, elin bencilliğinden benim de derdim kimsem’, yok ‘Bunca cefanın tek armağanı keyfim’, yok ‘Olurum bazen semazen, farzen mecazen’ gibi kocaman laflar ediyor.
Sanırsın 29 yıldır değil de 200 yıldır bu gezegenin cefasını çekiyor. Ah Ezhel’cim, Zeus’u kızdıran Atlas gibi sonsuza dek gök kubbeyi omzunda taşıyor gibisin...
