Funda Duru Tılsımlı şarkıların zarif prensesi: Nilipek
HABERİ PAYLAŞ

Tılsımlı şarkıların zarif prensesi: Nilipek

Bu gezegene uğramış özel insanlardan biri Nilipek. Hem yazar hem çizer hem de bir müzisyen. Onun şarkılarında huzur ve hüzün hep yan yana. Üçüncü stüdyo albümünün 5 şarkıdan oluşan ilk kısmı ‘Mektuplar I’ geçen ay yayınlanmıştı.

8 Mayıs’ta ise albümün ikinci kısmı ‘Mektuplar II’ dinleyicileriyle buluşacak. Önce sözlerine kulak verin sonra da iyi hissettiren tılsımlı şarkılarını mutlaka dinleyin.

Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık mezunusun. Ardından Hollanda’da yüksek lisans yaptın. Bu eğitimin müziğine katkısı ne oldu?

Haberin Devamı

Olayları ve durumları daha farklı açılardan değerlendirmeme yarıyor. Bu bölümü okumaktan çok keyif aldım ve insanlara başka türlü bakmama neden olan bir eğitim oldu. Bu, elbette şarkılarıma da yansıyor.

Peki, içindeki müziği ilk ne zaman keşfettin?

Müzik içimde hep vardı. Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum.

Kırılgan olmaktan korkmamak insanı daha güçlü yapıyor

Tılsımlı şarkıların zarif prensesi: Nilipek

‘Mektuplar I’deki şarkıları dinlediğimde, zamanında kalbi kırılmış ama artık bununla bir problemi kalmamış bir kadın portresi hayal ettim.

Çok doğru! Özellikle ‘Yaprak’, ‘Herkese Yetecek Kadar’ ve ‘İbrahim’ benim içimden çıkan şarkılar. ‘Günebakan’ ise bir vazgeçme şarkısı. ‘Gökyüzü Mavi’ de her şeyin anlamsızlaştığı bir anda ortaya çıktı. Artık kimseyle bir problemim yok. Kırılgan olmaktan korkmamak insanı daha güçlü yapıyor.

Son zamanlarda müzik ve şiirin iç içe geçtiği eserler dikkatimi çekiyor. Sen de ‘İbrahim’ şarkında Asaf Halet Çelebi’nin aynı isimli şiirinden alıntı yaptın. Müzik ve şiirin bir arada olması sana ne hissettiriyor?

Söz yazan herkes edebiyatla içli dışlıdır. Okuduğum eserler bana ilham verebiliyor. Diğer sanatçılar hangi motivasyonla şarkılarına şiir ekliyor, bilmiyorum ama ben, “Bu anlam dünyasını Asaf Halet Çelebi’den daha iyi kuramam” dediğim noktada şiirinden bir bölümü şarkıma ekledim. Söylemek istediklerimle de çok paraleldi. ‘İbrahim’ şiirini okuduğum an vuruldum.

Kimine göre ayrılığın getirdiği kederle baş etmek zordur. Senin şarkılarında, ayrılıktan bahsederken bile bir dinginlik var. Canavar gibi duygular şarkılarında ehlileşiyor sanki...

Haberin Devamı

Her duygumu dinginlik içinde yaşamıyorum elbette. Bu albümdeki şarkıların hepsi defterlerin kenarlarına yazdığım mektuplardan oluşuyor. Bunları, şarkı sözü olacağını düşünerek yazmamıştım. Normal koşullarda yazdıklarım bana da ağır gelebilirdi ama o duyguların üzerinden zaman geçince daha soğukkanlılıkla betimledim.

Mutluluğu başkalarında arama yanlışından kurtulmuş gibi bir halin var. Bunu gerçekten başarabildin mi?

Mutluluğu kendi içimizde bulabilmemiz için kendimizi iyisiyle kötüsüyle tanımamız gerekiyor. Bu da kolay değil çünkü insan, kendi karanlık odalarına girmek istemiyor. Bu bencilce oluyor. Kendine karşı dürüst ol, hayatın boyunca kendinle yaşayacaksın.

İnsana huzur veren meditatif bir sesin var. Sen kendi sesini nasıl duyuyorsun?

Kendi sesim bana o kadar da huzur vermiyor ama hep sakin biriyim.

İnsan her yaşadığını dünyanın en büyük olayı sanıyor

Tılsımlı şarkıların zarif prensesi: Nilipek

Müzik kariyerinin başından bu yana senin için her şey nasıl değişti ve dönüştü?

Hayatımda çok büyük dönüşümler oldu. Bir önceki albümüm ‘Döngü’, grupça bunalımda olduğumuz bir dönemde ortaya çıkmıştı. “Hepimiz en pis enerjimizi bu albüme atalım ve bu döngü kırılsın” demiştim. Sonrasında kendi başıma bir şeyler üretmeye ve sunmaya başladım ve öz güven kazandım. İnsan her yaşadığını dünyanın en büyük olayı zannediyor. Eskiden duygu betimlemelerinin arkasına saklanırdım artık daha açık ve netim.

Haberin Devamı

Günümüzde zariflik yapmacıklıkla karıştırılıyor, iyi insan olmaya çalışmak sahte bulunuyor

21. yüzyıl bana biraz ağır geliyor. Sen yaşadığımız yüzyılla barışık mısın?

Çok fazla adaletsizlik ve kötü giden şey var. Hiçbirini görmezden gelemiyorum. Bağımsız bir şarkıcı olarak bu yüzyılda yaşamaktan memnunum ama 1960’ların insanları ne kadar da zarif ve estetikmiş. Günümüzde zariflik yapmacıklıkla karıştırılıyor. İyi insan olmaya çalışmak sahte bulunuyor.

Şu anda dünyayla ilgili kaygılı olduğun konu ne?

Eşitsizlik ve şansların paylaşılamıyor olması beni rahatsız ediyor.

İnsan, yaşanmışlıkları birikince maddeden sıyrılır ve içe döner ya, o gün geldiğinde nerede olmak istersin?

‘Mektuplar II’deki ‘Geçit’ şarkımda “Bir kayığa atlayıp akalım yavaşça, gökyüzü pembe olunca” diye bir söz var. Öyle bir an geldiğinde bu kayıkta olmak isterim.

Bir kitap, albüm, dizi ve film önerisi alalım.

‘İşe Yarar Bir Şey’ çok iyi bir film. Şu anda Banu Özyürek’in ‘Poz’ kitabını severek okuyorum. En son Kikagaku Moyo’nun ‘Masana Temples’ albümünü dinledim. Dizi olarak BluTV’den ‘Pavyon’u izlemenizi öneriyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder