Gizem Onar Aldatılmak diye bir şey var bu hayatta

HABERİ PAYLAŞ

Aldatılmak diye bir şey var bu hayatta

Bazı şeyleri yazıya dökmek kolay değil. Hele ki içinde hâlâ sızlayan bir şeyler varsa… Ama hayatın sana öğrettiklerini bir yerde dile getirmek de gerekiyor. Bu, içini boşaltmak değil sadece; bir yüzleşme. Kendinle, yaşadıklarınla, sevginle…

Aldatılmak… Çok kısa bir kelime ama insanın içine saatlibomba gibi düşüyor. Önce bir şok, sonra binlerce soru. “Ben nerede yanlış yaptım?” diye başlıyorsun. Oysa sen bir hata yapmadın. Hatan sadece, güvenilecek yanlış bir kalbi evinin içine almak belki de.

Ben, onun gözlerinin içine bakarak güzel hayaller kurmuştum. Birlikte gülünecek şarkılar, gidilecek yollar, paylaşılacak anlar vardı hayalimde. Ama meğer ben konuşurken o çoktan başka cümlelerde dolanıyormuş. Başka kahkahalarda, başka gözlerde…

Haberin Devamı

Aldatılmak, bir anda düşmek gibi değil. Yavaş yavaş çözülüyor her şey. Önce ilgisizlik, sonra mesafeler, sonra o tuhaf sessizlik… Ve sen hâlâ umutla bakıyorsun. Belki de en acı olan da bu: Umut etmek. Çünkü umut, en çok da hayal kırıklığını büyütüyor.

Ama biliyor musun? Ben bu hikâyenin mağduru değilim. Ben sadece gözümle gördüğüm ama kalbimle inanmak istemediğim bir gerçeği kabul ettim. Bir kadının en güçlü anı, sevilmediğini anladığı hâlde kendine sarılabildiği andır. Ben bunu öğrendim.

Artık yolum başka. Kalbimde hâlâ sevgi var ama bu kez kendime. Çünkü aldatılmak seni değersiz yapmaz. Aksine, seni sen yapan değerleri daha çok görmeni sağlar. Ve bazen bir kırılma, aslında bir uyanıştır.

Unutma: Kimsenin gidişi, senin sonun değil. O gittiği için değil, sen kaldığın yerden dimdik yürüdüğün için güçlüsün.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder