Bir sosyal sorumluluk hareketi: Pozitif Günler

Geçtiğimiz günlerde bir televizyon röportajına denk geldim. Eskiden insanlar röportaj verebilmek, televizyonda görünebilmek için çabalarken artık herkesin kameralardan kaçtığını gördüm. Sanırım tamamen iletişim kurmak istemez bir hale gelmişiz. Muhabir yakalayabildiği kişilere soruyor: Pozitif misiniz? Pozitif sinerjiye inanıyor musunuz? İnsanların ise; pozitif sinerjinin ne olduğu konusunda fikirlerini paylaşmak bir yana dursun, negatif bir yaklaşımla cevap verdiklerine tanık oldum.

Toplum olarak o kadar gergin, negatif ve olumsuz duygulara sahip bir hale gelmişiz ki kendi sınırlarımızın, kendi dünyamızın dışına çıkmaktan imtina eder olmuşuz. Elbette toplumsal olarak yaşanan sıkıntıların payı çok büyük ancak bundan da sanki beslenir hale gelmişiz. Tramvayda, metroda, sokakta, yolda, iş yerinde, evde bir yerden bir kıvılcım alsak da körüklensek psikolojisi içimizi kemiriyor olabilir mi? İçimizde biriktirdiklerimizin dışa yansıması bu denli gergin bir çıkışla vücut bulduğunda aslında hepimizi olumsuz etki altına aldığını bariz bir şekilde şahsen hissediyorum. Birbirimize yardımcı olmak yerine sanki hıncımızı karşımızdaki kişiden almak istermişcesine agresifleşiyoruz. "Afedersiniz. Lütfen kusuruma bakmayın" gibi ifadeleri ne kadar az duyar olduk.

21 günün sonunda

Umutsuzluğum bu konuda had safhadayken sosyal medyada bir oluşuma denk geliyorum. Bu oluşumun ismi ''Pozitif Günler''. Toplumumuzdaki pozitif düşünceyi arttırabilmek adına yapılan bir sosyal sorumluluk projesiymiş. Amaçları, oldukça iyi niyetli ve pozitif sinerjiyi pekiştiren olumlu paylaşımların çoğaltılması. Yapılan araştırmalara göre ise 21 gün boyunca edinilen davranışın 21 günün sonunda insan hayatına dahil edilebildiği tespit edilmiş. Bunun üzerine 21 gün boyunca hayatta minnettar olduğumuz şeyleri sosyal mecralardan hatırlamamız için bizleri teşvik ediyorlar.

Bu sosyal sorumluluk projesi kapsamında Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşları destek sağlayan mekanlarda standlarını kuruyorlar. Amaçları halkla bütünleşebilmek, onlara kim olduklarını anlatabilmek ve birlikte el ele vererek neler yapabilecekleri konusunda bilinçlendirmek. Bu oluşumun içinde yer alan sivil toplum kuruluşlarından bazıları; Lösev Bursa, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, Acil Sağlık Hizmetleri, Genç Kızılay, Akut Bursa, Buhayder ve Türk Eğitim Vakfı Türkiye Şubesi.

Olumlu duyguları pekiştirmek adına bir de Bursa ve Mersin üzerinden yarışmacıların kendi şarkıları, kendi resimleri ve kendi sosyal sorumluluk fikirleri ile katılabilecekleri bir yarışma entegre edilmiş.

Pozitif bir toplumda yaşamanın, daha duyarlı bireyler olmanın önemini vurgulayan bu oluşum gibi bir çok oluşum umarım bize iyi gelir ve olumlu duygularla daha pozitif bir geleceğe kavuşuruz.