Doç. Dr. Gökçen Erdoğan Bu çağ kadınların yüzünü güldürecek
HABERİ PAYLAŞ

Bu çağ kadınların yüzünü güldürecek

Ben en çok kadın olmayı yazdım. Ben yazdıkça Türkçe’ye yeni harfler, yeni heceler, yeni sözcükler eklendi sanki. Hepsi bir parça çaresiz kaldı. Çok yazan oldu ama hafifletemedik bu sancıyı. Gurur duyduğumuz ve insan olmanın şanlı tarihinin öznesi saydığımız kimliğimiz, yağmurdan önceki pembe bir buluttu. Ve çok zaman ağladı. Çok ama çok ağladı. Biz anlatmayı denedikçe, biz anlaşılır olmaya yaklaştıkça, birileri dilimizi unuttu. Sayemizde çok şey oldu ama hiçbiri kolay olmadı.

Başarabildiklerimize biz inandık önce ve bazen de yalnızca biz. Erkeğin azametinden ayrı tutulan ve her ne hikmetse yabancılanan bir tanışıklığımız vardı oysa hepinizle, doğumun o kutlu anından. Ama memeydik, kalça ve biraz et. Biraz seyirlik ve göz doyurmalık. Biraz vurmalık, biraz kırmalık ve yersiz öfkelerin boşaltılacağı bir ruh çöplüğü. Elbette yalnızca sizin gözünüzde. Biz öyle olmadığımıza içten içe hep inandık. Sustuğumuzda, susturulduğumuzda ve yıldığımızda bile.

Haberin Devamı

Üzerimize yapıştırdığınız etiketlerdeki değildik hiçbir zaman ve bir insanın etiketlenmesini hiç anlamadık. Çaresizliğimizden faydalanıp, sıkışmışlığımızdan ve bazen uykumuzdan; bizi, olduğumuzu düşündüğünüz kişiye inandırır gibi oldunuz, yalan yok. Ama içten içe biliyor insan kim olduğunu hep ve kim olmadığını en çok. Kadın olmaktan utanmamız için ne lazımsa yaptınız ve acı olan şu ki lazım değildi esasında bunlar. Kimsenin, olduğu kişi olmasından utanması lazım gelmezdi. Zarar vermiyorsa bir başka cana, itmiyorsa, ötekileştirmiyorsa bir başkasını, hor görmüyor, eziyet etmiyorsa mesela. Sizce kim utanmalı? Biliyorum ki biz değil.

Seviştiniz, spermleriniz kadar kıymetli bulmadığınız yaşam hakkımızdan vazgeçmemizi istediniz ve direnirsek elimizden aldınız. Zorbalık, pembe kimliğimizin kaderi oldu bu coğrafyada. Komşulardan, akrabalardan, ailelerden düşmanlar yarattınız. Ve bazen içimizden bile düşmanlar çıkardınız bize. Silahsızdık. Ama bu direnmeyeceğimizi düşündürmemeliydi. Kadınlık başlı başına bir direniş artık dünyada ve evet bunu siz istediniz.

Haberin Devamı

Türkçe… 29 harf, onca sözcük, onca cümle… Yine yalnızca anlamak isteyenlere anlatabildiğimiz bir acı kader, bir haksız saldırı, bir hak mücadelesi… Bir kadın öyküsü, milyonlarca kadının birbirinden bağımsız ama benzer öyküsü…Olanları gerçekten hak etmedik. Aksine inandırmak için kuşansanız da bütün geleneksel ve çağ dışı kalıplarınızı silah diye, zaman değişiyor. Zamanı değiştireceğiz, zaman herkesindir. Ve bu çağ kadınların yüzünü güldürecek. Direneceğiz!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder