Doç. Dr. Gökçen Erdoğan Doğum ve sonrasının cinsel hayata etkileri…
HABERİ PAYLAŞ

Doğum ve sonrasının cinsel hayata etkileri…

Hamilelik sürecinde ve doğum sonrası lohusalık döneminde, hatta bunu takip eden süreçte aldatılan kadınlardan sıklıkla mesaj alıyorum. Çoğu da kendini suçluyor, eşlerine duydukları öfkeye ek olarak. Kendilerini suçlama nedenleri seks hayatına ara vermiş ve doğum sonrası hemen dönememiş olmaları. Sevişemeyen erkeklerin hemen başka kadınlar bulup seks yapmaları normal mi karşılanmalı? Öyleyse orgazm olamayan kadınlar da başka erkeklerde orgazm olmayı deneyebiliyorlar mı? Bu, ihaneti meşrulaştırmaya yetiyor mu? Cinsiyet eşitliği, yumuşak karnımız olmalı. Ve hayır; seks yaşamınız sekteye uğradı, hasar aldı ve eskisi gibi olamıyor diye aldatılmanız sizin suçunuz değil.

Haberin Devamı

Peki doğum ve sonrası seks hayatının olumsuz etkilenmesi önemsiz mi? Asla değil. Çiftlere cinsel paylaşımlarını sürdürmelerini daima öğütleriz. Ancak bir kadının hormonal, fiziksel ve duygusal olarak son derece etkilenerek sürdürdüğü neredeyse 1 yıllık bir sürecin bazı zorluklar doğurması da çok normal değil mi? Eşlere düşen, böyle bir dönemde maksimum paylaşımla, ten ve ruh temasıyla kadına destek olmak olmalı. Bebek bakımında eşinden paylaşım ve yardım alan kadınların, eski yaşamlarına dönüşleri de epey hızlanıyor laf aramızda. Ortak çocuklarına yalnızca kendisi bakmak zorunda kalan kadınlar yorgun oldukları kadar kırgın da olabiliyorlar, bunu bir yere yazın.

Doğumdan sonra lohusalık dediğimiz bir süreç var ve bu genelde 40 günü ruhsal olarak aşan ve 3 ayı bulan bir süreç. Daha sonra genellikle hafiflediğini söyleyebiliriz. Kadınların çok önemli bir kısmı da bu 3 ayın sonunda seks için istekli ve hazır oluyorlar. Ancak yine de 1 yıla yakın süre vajinal kuruluk ve isteksizlik görmek mümkün. Çocuğa karşı adanmışlık duygusunu şiddetli ve sağlıksız biçimde yaşayan kadınlar eşleriyle bağlarını tamamen de kesebiliyorlar hatta. Ancak bu, uzman yardımı ve eş desteğiyle kesinlikle aşılabilen bir sorun. Genel hatlarıyla bir kadın, uykusuzluğun, halsizliğin, yorgunluğun ve hormonal sıçramaların zirvesindeyken seks düşünemiyorsa erkek buna şaşırmak yerine saygı duyup yükü azaltmaya odaklanmalıdır. Erkeğin seks arzusu anlaşılmaz bir şey mi peki? Elbette değil. Keza kadın da seks arzusu duyan bir varlıktır. Ancak dönemsel bu aksama esnasında farklı partner arayışına girmek yerine farklı bir tatmin yoluyla idare etmek evliliğin seyri için çok daha sağlıklı.

Haberin Devamı

Kadınlara ise; eğer seksten uzak geçirdikleri süre daima uzuyorsa yardım almalarını en başta kendileri için öneriyorum. Çünkü hayat haz almadan geçirmek için çok kısa. Üstelik çocuklarımız sevgi ve aşkın varlığını, anne baba arasındaki çekimin tınısını olumlu biçimde hissederler.

Çift olarak en büyük önerim ise; seks yapamasalar bile ten temasını kesmemeleri. El ele oturmak, saç okşamak, öpüşmek, masaj yapmak, dokunmak, sarılmak… Bunların eksikliğini birbirinize göstermeyin der dururum yıllardır.

İnsan hayatında her şey erkeğin kesintisiz seks yapabilmesi için düzenlenmiş zannedenler varsa bu yanılgıyı fark etsinler ve kadına haksızlık etmeyi kessinler diye düşünerek yazıyorum bunu. Çünkü bir kadının lohusalık hisleriyle ihaneti de kaldırması uzun yıllarca kurtulunamayacak bir yük demek. Birbirimize karşı bu kadar acımasız olmayalım.

Haberin Devamı

Ve siz canım kadınlar, içinde bulunduğunuz süreç sizi tahmininizden fazla zorluyorsa mutlaka yardım alın. Çünkü anne ya da kadın olarak değil sadece insan olarak çok değerlisiniz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder