Giriş
Hafta sonu kapanmaları devam ederken evde izleyebileceğiniz ve gençliğin enerjisini içinizde hissedeceğiniz bir film listesi hazırladım. Gençler ve bir zamanlar genç olduğunu unutmamış sinemaseverler ekran başına!
Sing Street – 2016
Seyircisini Dublin’e taşıyan bu özel gençlik filmi hem ailesiyle hem de yeni başladığı okulundaki öğretmenleri ve yaşıtlarıyla sorun yaşayan Conor’ın gönlü aşka düşünce müziğe sarılmasını ve her geçen gün bu sayede hayatına eklenen güzellikleri anlatan eğlenceli bir seyirlik. Özellikle müzik tutkunlarına şiddetle tavsiye olunur.
Kahvaltı Kulübü / The Breakfast Club – 1985
İşte gerçek bir klasik! Liseye giden ve hepsi başını bir şekilde belaya sokan beş öğrenci cezalı oldukları bir cumartesi gününü okul kütüphanesinde geçirmek zorunda kalır. ‘İnek’ bir öğrenci, yakışıklı ve kaslı bir sporcu öğrenci, ‘ucube’ diye dışlanan biraz politik bir tip, seçkin ‘sarışın’ klişesi… Birbirlerinden pek hoşlanmayan ama zorla bir araya geldiklerinde birbirlerine ne kadar benzediklerini anlayan bu ‘zoraki’ dostları çok seveceksiniz.
Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi / 10 Things I Hate About You – 1999
Genç yaşta kaybettiğimiz Heath Ledger, Julia Stiles ve Joseph Gordon-Levitt gibi yıldızları başrole taşıyan bu şahanelikte bir abla-kardeş, ‘İkimizin de sevgilisi olmadıkça kimsenin sevgilisi olmayacak!’ kuralını hayata geçirirler. Ancak kardeşlerden birinin herkesi kendine hayran bırakan güzeller güzeli, diğerininse nedense erkeklere hiç ilgi duymayan bir kız olması işleri bir hayli karmaşık hale getirecektir.
Sınav – 2006
Ömer Faruk Sorak’ın yönetmenliğini yaptığı ‘Sınav’ın başrollerinde; İsmail Hacıoğlu, Yağmur Atacan, Caner Özyurtlu gibi dönemin genç isimlerin yanında Hümeyra, Altan Erkekli, Güven Kıraç gibi usta isimler de yer alıyor. Jean-Claude Van Damme da filmdeki sürpriz isimlerden. Yerli sinemanın bize hediye ettiği en dişe dokunur gençlik filmlerinden biri. İzlemeyenler ve hatırlamak isteyenler kaçırmasın.
Ben, Earl ve Ölen Kız / Me and Earl and the Dying Girl – 2015
Greg, 17 yaşındadır ve elbette her ergen gibi sosyalleşmeyle ilgili sorunları vardır. Lise hayatı onun için “Ne kadar az görünür olursam o kadar iyi” diyerek geçmektedir. Ancak annesinin hiç de bu durumu kabullenmeye niyeti yoktur. Annesi, Greg'in yakın zamanda kanser teşhisi konulan sınıf arkadaşı Rachel ile arkadaşlık kurmasını istemektedir. Greg, annesinin bu teklifini isteksizce kabul etmek zorunda kalır ve böylece iki genç arasında hayal bile edemeyecekleri bir dostluk başlar. Bu dokunaklı dostluk filmi içinizi ısıtacak.
Saksı Olmanın Faydaları / The Perks of Being a Wallflower – 2012
Gençken, hele de ergenken kendinizi topluma ya da ait olduğunuz yaş grubuna kabul ettirmek ne kadar zordu hatırlıyor musunuz? Bu ilginç isimli roman uyarlaması işte tam da bunu anlatıyor. İntihar etmeye çalışan en yakın arkadaşının travmasını atlatmaya çalışırken bir yandan da yeni lisesine uyum sağlamaya çalışan Charlie, üniversiteye hazırlanırken çok zorlanan Sam ve kimliğini kabullenmenin ve daha rahat davranabilmenin peşindeki Patrick.... Yolları beklenmedik şekilde kesişen bu üç gencin hikayesine bayılacaksınız.
