Giriş
İstanbul’un kapısı sokağa açılan en özel salonlarından olan Beyoğlu Sineması, Covid-19 salgını nedeniyle geçici olarak kapanmıştı ama 9 filmlik özel bir seçkiyle 7 Ağustos’ta şehre döndü. Seçkide; ‘Frances Ha’, ‘Bizim Büyük Çaresizliğimiz’, ‘Saklı’, ‘Yaşamın Kıyısında’, ‘Muhteşem Güzellik’, ‘Kare’, ‘İki Gün Bir Gece’, ‘Victoria’ ve ‘Yozgat Blues’ gibi filmler var. Virüs tedbirleri kapsamında biletler sadece online satışta olacak.
MUBI ile ‘Bir Yaz Gecesi Sineması’
Kundura Sinema’nın heyecanla beklenen açık hava film gösterimleri, 28 Ağustos’a kadar ‘MUBI ile Bir Yaz Gecesi Sineması’ başlığı altında sinemaseverlerle buluşuyor. Ağustos ayı boyunca her cuma, gösterimler olacak. Programda Wong Kar-wai’nin tüm zamanların en iyi aşk filmlerinden ‘In the Mood for Love’, Wim Wenders’in başyapıtı olarak kabul edilen ‘Paris, Texas’, Şilili yönetmen Pablo Larrain’in imzasını taşıyan ‘Ema’ya kadar birçok harika film var. Biletleri, www.beykozkundura.com adresinden satın alabilirsiniz.
KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’nda MOLIÈRE şöleni
KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu, 13 Ağustos Perşembe akşamı, Türk Tiyatrosu’nun yaşayan efsanesi Haldun Dormen’in başrolünü üstlendiği ‘Kibarlık Budalası’ oyunuyla başlıyor. Etkinlik, 14 Ağustos Cuma akşamı Semaver Kumpanya tarafından sahnelenen ‘Cimri’ oyunu ile devam edecek. KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu, hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak tasarlandı. Biletler Biletix’te.
Gazapizm turneye çıkıyor
Rap müziğin başarılı ismi Gazapizm, ağustos ayında başlayacak açık hava konserleriyle sevenleriyle buluşuyor. En son çıkan ‘Hiza’ albümüyle büyük beğeni toplayan Gazapizm, yeni normalde açıkhava konserlerine başlıyor. Yeni dönemin şartlarına uygun olarak planlanan açık hava konserleri kapsamında Gazapizm; bu akşam Bodrum Antik Tiyatro, 14 Ağustos Çeşme Amfi Tiyatro, 22 Ağustos Marmaris Amfi Tiyatro, 23 Ağustos Denizli Açık Hava Tiyatrosu, 24 Ağustos İzmir Kültürpark Açıkhava, 26 Ağustos Antalya Açık Hava ve 30 Ağustos Sinop Kuzeyfest sahnesinde müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
'Sanat Parkta’ başladı!
Kadıköy Belediyesi’nin, pandemi sürecinde zor günler geçiren sanatçılara destek olabilmek amacıyla düzenlediği ‘Sanat Parkta’ adlı konser ve tiyatro etkinlikleri 27 Eylül’e kadar devam edecek. Özgürlük Parkı Amfi Tiyatro, 32 tiyatro oyununa ve 21 konsere ev sahipliği yapacak. Ücretli olarak düzenlenecek etkinliklerin tüm geliri, sanatçılara ve festivale katılan ekiplere bırakılacak. Biletler, haftalık olarak Mobilet üzerinden alınabilir.
Haftanın önerisi: Frances Ha
“Sinemada film izlemeyeli uzun zaman oldu” diye dertlenirken Beyoğlu Sineması’ndan ilaç gibi bir haber geldi! Sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde bu hafta kapılarını yeniden açtı. Şehrin en özel sineması, şehir hikayelerinden oluşan çok özel bir seçkiyle karşımıza çıkıyor. Ben de bu güzel seçkiden çok sevdiğim bir filmden bahsedeceğim size: Frances Ha.
2012 yılının en özel filmlerinden biri olan bu siyah beyaz, modern klasiğin yönetmen koltuğunda, Amerikan bağımsız sinemasının en önemli yönetmenlerinden Noah Baumbach oturuyor. Son yıllardaki yönetmenlik ve oyunculuk performanslarıyla öne çıkan Greta Gerwig ise filmin hem senaryo yazarı hem de başrol oyuncusu.
Modern, şehirli insanın halini perdeye yansıtan ‘Frances Ha’, bugüne kadar gördüklerimizden farklı bir büyüme hikayesi. Zaten ‘büyümüş’, 20’li yaşlarının sonuna yaklaşmış kahramanımız Frances, New York’ta bir dans topluluğunda yedek dansçı olarak çalışıyor. “Çalışıyor” diyoruz ama çok da yetenekli olmadığı için yedek kalmaktan kurtulamıyor. Haliyle para kazanamıyor.
Biraz sakar, çokça boşboğaz, geleceğinden kaygılı ama yine de yaşama hevesiyle dolup taşan Frances’in en büyük derdiyse evi. Yakın arkadaşı Sophie’yle birlikte yaşam mücadelesi veren Frances, Sophie’nin tek başına ayakta durmaya karar vermesiyle sarsılıyor.
Biz de, sürekli başkalarıyla yeni evler kurmak zorunda kalan Frances’le birlikte New York sokaklarında koşturmaya başlıyoruz. İçinde hüzün de barındıran bu nafile koşuşturmada bir an bile sıkılmıyorsunuz. Hatta bol bol gülümsüyorsunuz.
New York’tan Paris’e, oradan aile evine ve sonrasında yeni yuvasına kanatlanmaya çalışan Frances’in öyküsünü izlerken bizler de kendi hayat telaşımızı (farklı bir coğrafyada da olsa) anımsıyor, onu anlıyor ve bağrımıza basıyoruz. Yersiz yurtsuz Frances’in kahkaha dolu hikayesi, bunaltıcı yaz günlerinde içinizi serinletecek nahif bir sevgi, dostluk ve başarı masalı. Sinemada izlemeyi kaçıranlara ve yeniden izleyip hatırlamak isteyenlere ilaç gibi gelecek.
