Gözde Hatunoğlu Quentın Tarantıno’dan tuhaf bir aşk mektubu: Bir Zamanlar… Hollywood’da
HABERİ PAYLAŞ

Quentın Tarantıno’dan tuhaf bir aşk mektubu: Bir Zamanlar… Hollywood’da

Sevmeyeni de çoktur elbet, ama Quentin Tarantino bir devrimcidir; sinema devrimcisi. Sinemaya yepyeni bir soluk olduğu ve çeyrek asırdan fazladır izleyicilerin ufkunu açtığı (kimi zaman şaşırtarak, çoğunlukla da şoke ederek) su götürmez bir gerçektir.

Sinemayla yakından ilgilenenlerin bildiği bir öykü ama tekrar anlatmış olalım: Kendini ‘film fanatiği’ olarak tanıtan Tarantino, bu özelliğini sayısız film izlemeye fırsat bulduğu Manhattan Beach Video Archive’de çalıştığı 5 yıla borçlu olduğunu söyler bu işlere nasıl bulaştığını anlatırken. O yıllarda sayısını bilemeyeceğimiz kadar çok filmi izleyen, kıyıda köşede kalmış filmlere, ciddiye alınmayıp hor görülmüş tür sinemasına, westernlere, B- sınıfı yapımlara özel ilgi duyan Tarantino yönetmenliğinin her safhasında bu ilgiyi perdeye yansıttı. Risk almaktan hiç korkmadı, her seferinde ‘Böyle filmler tutmaz’ diyenleri yanılttı. Ama her şeyden önemlisi sinemaya olan aşkını, işine nasıl bir tutkuyla bağlı olduğunu filmlerine nakış gibi işledi.

Haberin Devamı

Quentın Tarantıno’dan tuhaf bir aşk mektubu: Bir Zamanlar… Hollywood’da

Bu film Tarantino’nun 9. filmi. Ve yönetmenlik kariyerini 10 filmde bitireceğini açıkladığı için de sondan bir önceki filmi. Giderayak bir aşk mektubu yazmak istemiş Tarantino belli ki. Upuzun ve oldukça tuhaf evet, ama yine de bir aşk mektubuna benziyor Bir Zamanlar… Hollywood’da. Hollywood’a yazılmış…

1969 yılında, Hollywood’dayız. Rick Dalton (Leonardo di Caprio) kariyeri düşüşe geçen bir aktör, Cliff Booth (Brad Pitt) ise onun dublörü. Cliff artık pek dublörlük yapmıyor, Rick ile aralarındaki ilişki sıkı bir dostluğa dönüşmüş durumda, her an birlikteler neredeyse. “Bir eşten azı, bir dosttan fazlası” diyorlar birbirleri için. Zamanın saygın yönetmenlerinden Roman Polanski ve yeni evlendiği aktris eşi Sharon Tate Rick Dalton’a komşu oluyorlar tam da o günlerde. Ve böylece yolları işledikleri cinayetlerle kan donduran Charles Manson ve tarikatıyla kesişmiş oluyor.

Tarantino sineması için alışılmışın dışında birçok durum da var filmde: Hızlı, nüktedan ve etkili diyaloglar yok. Paralel hikâyelerin sürekli birbirini kesen ve yine paralel şekilde oluşturulmuşmuş kurgusu aksıyor. En fenası da mizah-şiddet-fetiş döngüsünde kendi dünyasını yaratan Tarantino bu filmde ‘orijinal’ olmayı başaramıyor...

Haberin Devamı

Quentın Tarantıno’dan tuhaf bir aşk mektubu: Bir Zamanlar… Hollywood’da

Her yanı saran neon ışıklı tabelalar, kurnaz film yapımcıları, su gibi içilen alkol, ard arda yanan sigaralar, siyah beyaz televizyonlar, gıcır gıcır Amerikan arabaları, dönemin gözde şarkılarının eşlik ettiği drone ile çekilmiş sahneler… Quentin Tarantino bir yandan da, Hollywood’a dair âşık olduğu ne varsa yerleştirmiş 9. filmine.

Bunlar yetmez diyorsanız Rick Dalton’ı sette izlediğimiz ‘film içinde film’ sahneleri, westernlere olan hayranlığı, artık alameti farikası haline gelmiş ‘ayak fetişi’, Steve McQueen, Bruce Lee gibi kendisini etkilemiş aktörlere yaptığı saygı duruşu, eski günlerini aratsa da filme yerleştirdiği dövüş sahneleri ve yine eskisinden az olsa da ‘kan banyosu’ tadında şiddetli ve şaşırtıcı bir finale de sahip Bir Zamanlar Hollywood’da.

LEONARDO DI CAPRIO

Titanic’in genç yıldızı olarak tanındığı günden beri kariyerini hep ileriye taşıyan, oyunculuğu her rol aldığı filmde gelişen Leonardo Di Caprio, Bir Zamanlar… Hollywood’da filmiyle de adeta devleşiyor. Alkolizmle boğuşan, kariyeri elinden kayıp giden bir aktörü -kariyerinin zirvesinde bir star olarak- etkileyici bir performansla canlandıran Di Caprio 2016 yılında ilk defa evine götürdüğü Oscar heykeline yine oldukça yakın duracağa benziyor.

Haberin Devamı

Quentın Tarantıno’dan tuhaf bir aşk mektubu: Bir Zamanlar… Hollywood’da

BRAD PITT

Brad Pitt dünyanın en yakışıklı erkeklerinden biri şüphesiz. Öyle ki, yakışıklılığı yüzünden oyunculuk yeteneği gölgeleniyor desek yalan olmaz. 55 yaşında olmasına rağmen enerjisinden hiçbir şey kaybetmeyen Pitt’in adı artık ‘Robert Redford’ın veliahdı’ olarak anılmaya başladı. Bir Zamanlar… Hollywood’dada Di Caprio ile çok güzel bir uyum yakalamış olsalar da performansı rol arkadaşının bir ‘tık’ altında kalıyor maalesef.

Quentın Tarantıno’dan tuhaf bir aşk mektubu: Bir Zamanlar… Hollywood’da

MARGOT ROBBIE

Margot Robbie için Hollywood’un yükselen değeri desek yanlış olmaz sanırım. ‘Seksi sarışın’ kontenjanından rol kaptığı günlerden bugüne yükselişte. Hatta artık saygın yönetmenlerin listelerinde ilk sıralarda yer alıyor. Manson Ailesi tarafından vahşice katledilen Sharon Tate’i perdeye yansıtırken, onun gerçek hayatta sahip olduğu saflığı ve sempatiyi seyirciye olduğu gibi geçirmeyi başarıyor Robbie. Deyim yerindeyse ‘seyircinin gözüne soktuğu’ ayaklarıyla da Quentin Tarantino’nun yeni ayak sevdasının öznesi olduğu da anlaşılıyor kolayca.

Quentın Tarantıno’dan tuhaf bir aşk mektubu: Bir Zamanlar… Hollywood’da

Filmin puanı: 3/5

Sıradaki haber yükleniyor...
holder