Giriş
Otizmli bireylerin yararına her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve büyük ilgi gören ‘Tohum Otizm Vakfı Alışveriş Festivali’ 18-19 Aralık tarihlerinde Four Seasons Hotel’de ziyaretçilerle buluşmaya hazırlanıyor. Bu yıl 12. defa gerçekleşecek festivalde 10.00-21.00 saatleri arasında yapacağınız alışverişlerde otizmli bireylere destek olurken gerçekleştirilecek söyleşilere katılıp, kişisel kazanımlar elde etme imkânı da bulabileceksiniz.
Efsane müzikal Fame İstanbul'da
Çocukluğu ya da gençliği TRT ekranlarında ‘Fame’ dizisini izlemekle geçenler koşun! Popüler kültür tarihinin efsaneleri arasında yer alan ‘Fame Müzikali’ Yapı Kredi ana sponsorluğunda hayallerinin peşinden koşan herkese ilham vermek için orijinal kadrosuyla, Londra’nın dünyaca ünlü müzikal sahnesi West End’den İstanbul’a geliyor.
30. yıl turnesinde, dansın tüm coşkusunu yaşatacak 80’lerin unutulmaz ikonu müzikal, 10-15 Aralık tarihleri arasında sekiz performans sergileyecek. 22 kişilik oyuncu, 11 kişilik teknik ekip, dört kişilik müzisyen kadrosu ile Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak.
‘Hayvan Çiftliği’ koleksiyon baskısı
Orwell’ın efsanevi romanı ‘Hayvan Çiftliği’ özel baskısıyla raflarda olacak. Can Yayınları bu kitabı; özel ahşap kutusu ve ciltli baskısıyla okuyucuyla yeniden buluşturuyor. Seramik sanatçısı Hülya Sözer’in yaptığı çamurdan heykellerin yer aldığı, bu özel baskı koleksiyonerleri bekliyor.
Çocuklarla tiyatro
Yıl boyunca çocuk tiyatro gösterimlerine devam eden Akbatı’da senenin son oyunu ‘Ormanın Şarkısı’, 14 Aralık Cumartesi günü saat 14.00’da sergilenecek. Hem eğlendiren hem de öğreten oyunu ücretsiz olarak izleyebilirsiniz.
HAFTANIN FİLMİ
“Bir daha görebilmek için bakmamak”
Gencecik ve pırıl pırıl bir kadın yönetmen ve senaryo yazarı olan Céline Sciamma’ın elinden çıkma ‘Alev Almış bir Genç Kızın Portresi’ izleyiciyle buluşuyor. Hikâyesini yavaşça, sindirerek anlatan ve içimize işlemesini sağlayan iki saatlik bir sanat ve aşk filmi var karşımızda.
Hikâyemiz 18. yüzyılın sonlarında Bretonya adasında yaşanıyor. Marianne adlı ressam bir kadın, evlilik arafesinde olan bir başka genç kadın, Héloïse’in portresini yapmakla görevlendirilir. Ancak evlenmek istemeyen Héloïse, portresinin yapılmasını da reddeder.
Marianne, Héloïse’in evine yürüyüşlerinde eşlik edecek bir arkadaş gibi girer ve portreyi gizli gizli yapmaya başlar. İki kadın arasında başlayan bu ilişki sanatçının esere konu olan objesiyle kurduğu ilişkinin ötesine geçecek, önce birbirlerini tanıyacak sonra da imkânsız bir aşka sürükleneceklerdir. Alıştığımız klişe aşk hikâyelerine hiç benzemiyor.
Aşkın, toplum tarafından onaylanmış bireyler arasında bile özgürce yaşanamadığı bir dönemde iki cesur kadının, ilişkilerini imkânsız kılan her şeye kendi iradelerine sahip olarak karşı koyup, bu imkânsızlığı sanatın hatıra yaratımı becerisinden de yardım alarak, birbirlerine verdikleri sözü tutmasını izleyeceksiniz.
İncecik, oya gibi işlenen bir dostluğu ve kadın dayanışmasını, sanat aşkını ve aşkın sanatını, bakmaya doyamadığımız bir tablo gibi yaratan ‘Alev Almış bir Genç Kızın Portresi’, başından çarpıcı finaline kadar taşıdığı tüm duyguları, bir kağıt kesiği gibi içinizde taşımanızı sağlıyor. Senenin en iyi filmlerinden, belki de en iyisi.
