Kremlin'den sızan bilgiye göre

Kimse işgalin bu şekilde gelişmesini beklemiyordu. Geçen hafta Ukrayna ordusu, Rusya’nın Karadeniz Filosu taktik bölümünden bazı belgeler ele geçirdi. Bu belgelere göre Moskova, askeri sonuca 12 gün içinde, yani 6 Mart’a kadar ulaşmayı planlamış. Halbuki öyle olmadı. Pentagon Rusya’nın 150 bin kişilik askeri gücünün yüzde 10’unu, NATO ise yüzde 20’sini 1 ayda kaybettiğini söylüyor.

ABD istihbaratı, en az 7 bin Rus askerinin öldüğünü, daha fazlasının yaralandığını belirtirken, NATO askeri uzmanları ise savaş dışı kalan asker sayısını 40 bin olarak duyuruyor. Teçhizatınsa yüzde 10’u kullanılamaz halde. Yetkililere göre, bir savaşta askeri gücün yüzde 10’unu kaybetmek, muharebe görevinin yerine getirilememesi anlamına geliyor.

Nitekim cephede de Rus ilerleyişinin durduğunu gösteren uydu istihbaratı var. Rus birlikleri mühimmat, gıda gibi lojistik destekten de mahrum halde. Verilen ağır kayıpların yarattığı moral çöküşe soğukla mücadele de eklenince durum pek parlak görünmüyor. 7’sı general 16 üst rütbeli Rus subayı öldü. Modern Savaş’ta bu nasıl mümkün olabilir? ABD eski Merkez Komutanı General Joseph Votel şöyle izah ediyor;

“Bazı Rus birlikleri verilen görevi tamamlamayıp ve teçhizatı bırakıp kaçıyorsa, komutanlar birlikleri denetlemek, savaşta tutmak için çatışmanın içinde yer almak zorunda kalabilir.” Ama drone’ların hedefine açık 60-70 kilometrelik konvoylar halinde ilerlemek ya da Amerikan tanksavar füzeleriyle donatılmış 10’ar kişilik çevik ‘düşman’ takımları olduğunu bile bile, 2’nci Dünya Savaşı’ndan kalma “Blitzkrieg” (Yıldırım Harbi - Zırhlı birlik hücumu) stratejisi izlemek de, çok yanlıştı. Rus zırhlıları, omuzdan atılan roketlerle tereyağı gibi eridi.

***

Asıl sorumluysa Putin’di. Rusya Savunma Bakanlığı’na yakın kaynakların edindiği bilgiye göre, Rusya lideri askeri planları mümkün olan son ana kadar en yakın danışmanlarından bile gizledi. Hatta onların ifadesiyle “Niyetini gizli tutmaya o kadar takıntılıydı ki, birçok askeri yetkiliyi ve ulusal güvenlik konseyi üyesini işgalin zamanlaması ve kapsamı hakkında karanlıkta tuttu.” Putin’in aşırı gizliliği, savaşın en şaşırtıcı yönlerinden bazılarını açıklamaya da yardımcı oluyor.

İlki, Rus yetkililerinin, işgalin ilk günlerinde ekonomik yaptırımlara hazırlıksız yakalanması… Rus birlikleri Ukrayna sınırını geçtiği gün, Rus Merkez Bankası’nın 630 milyar dolarlık döviz ve altın rezervinin yarıdan fazlası kolayca dondurulabilecek denizaşırı hesaplardaydı. Rus teknokratlar, Kremlin’in tam bir istila başlatmak üzere olduğunu bilseydi, Rus varlıklarını korumak için daha fazlasını yapardı. Putin’in savaş planlarını gizli tutması, Rus siber saldırılarının neden beklenilenden zayıf olduğunu da açıklıyor.

Savaşın ilk gününde Ukrayna’da uydu iletişimi kesintiye uğratan saldırı haricinde ne elektrik şebekesine ne de askeri altyapısına büyük bir siber saldırı oldu. Halbuki Rusya, gelişmiş ve iyi finanse edilen hacker birlikleriyle tanınıyor. Bu da siber kadroların ya işgalin ayrıntıları hakkında bilgilendirilmediği ya da Putin’in geleneksel askeri yöntemle 10 günde galip geleceğinden emin olduğunu ve buna zahmet etmediğini gösteriyor.

***

Sızan bilgilere göre, Rus içi istihbarat teşkilatı FSB’nin casus faaliyetlerini yürüten Başkan ve Yardımcısı, Putin’in emriyle ev hapsine alınmış. Ulusal Muhafızlar Başkan Yardımcısı, Batı’ya bilgi sızdırmaktan tutuklanmış. 9 generale harekattan el çektirilmiş.

Putin’in 1990’lardan beri yanındaki isim dış politika danışmanı Anatoly Chubais savaş karşıtı tutumu nedeniyle İstanbul’a kaçmış. 27 Şubat’ta Putin’in baş köşede görüldüğü toplantıda masanın en ucunda, genelkurmay başkanı ile sanki Putin üflese düşecekmiş gibi oturan Savunma Bakanı Sergei Shoigu ise o günden sonra kayıplara karıştı.

Kalp krizi geçirdiği iddia edilen Shoigu, ne zaman çekildiği tam da belli olmayan bir video ile önceki gün ortaya çıktı. Tüm bu başarısızlıklara rağmen Putin savaşı kendi açısından ‘zafer’ ilan etmeden sonlandırmayacak. Bir sonraki hamlesi çılgınca olabilir.

Ukrayna kentlerini füzelerle yıkarken, diğer yandan mesela Polonya’da bir askeri hedefi vurup, NATO’yu ‘5. Madde özelinde’ sınayabilir. NATO’yu bu şekilde kendi içinde bölmeye çalışabilir. Bu kadar köşeye sıkıştıktan sonra, bu alamayacağı bir risk değil.