Güney Öztürk Trump'ın geçit töreni
HABERİ PAYLAŞ

Trump'ın geçit töreni

Devlet sırrı belgeleri alıp evine götüren ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Florida’daki malikhanesi FBI tarafından geçen hafta basıldı. Tam da baskının olduğu gün, dış basında yayınlanan bir kitap haberi dikkatimi çekti. O kitapta Trump’ın Beyaz Saray’da askerlerle yaşadığı iddia edilen diyaloglar vardı.

Trump ve generaller arasındaki uçurum sadece siyaset ya da pratikle ilgili değil; bölünme aynı zamanda ABD’nin kendisini nasıl gördüğüyle ilgili bir değerler meselesiydi. Şöyle ki; 2017’nin yazında, Beyaz Saray’da henüz 6’ncı ayını dolduran Başkan Donald Trump, Paris’e Bastille Günü kutlamalarına davetlidir. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Amerika’nın 1. Dünya Savaşı’na girişinin 100’üncü yılı anısına, Şanzelize’de ihtişamlı bir askerî geçit töreni düzenler. Tanklar bulvarda gürlerken, savaş jetleri de protokolün tepesinde kükremektedir. Trump bundan çok etkilenir.

Haberin Devamı

‘GAZİLER KATILMASIN’

Dönüşte, gelecek yılki 4 Temmuz ABD Bağımsızlık Günü kutlamalarını şimdiye kadarki en büyük askerî geçit törenine dönüştürme fikrini Oval Ofis’te generallerine açar. Komutanlar, ona berbat berbat bakar. Milli Savunma Bakanı görevindeki emekli 4 yıldızlı Orgeneral James Mattis, “Böyle bir şey yapacağıma, asit yutmayı tercih ederim” der.

Ortam gerilir. Bakan Mattis, ilk Körfez Savaşı’nda, Afganistan’da ve Irak Savaşı’nda birlikleri komuta eden, deniz piyadelerinden (Marine Corps) yetişmiş 44 yıllık bir askerdir. Araya Trump’ın danışmanları girer. Bu tarz bir geçit töreninin maliyetli olacağını ve başkentin asfaltına, yollarına zarar vereceğini söyleyerek ortamı yatıştırır. Başkan Trump, aynı fikri dönüp bu kez Genelkurmay Başkanı Org. John Kelly’e anlatır; “Bak, bu geçit töreninde öyle yaralı gazi falan istemiyorum” der. Nedenini açıklarken, Fransa’daki törende boy gösteren uzuvlarını kaybetmiş koltuk değnekli, tekerlekli sandalyeli gazilerden suratını ekşiterek bahseder, “Bana çok hoş görünmüyorlar çünkü” diye konuşur.

Org. Kelly, duyduklarına inanamaz. “Onlar birer kahraman” kelimeleri ağzından dökülür. “Bizim ülkemizde o kişilerden bir nebze daha kahraman olan sadece bir grup insan var, onlar da Arlington’daki askeri mezarlıkta yatıyor” diyerek tepki gösterir. Bu arada Org. Kelly’nin oğlu da Afganistan’daki savaşta ölmüş ve o mezarlıkta gömülü bir teğmendir. Bundan hiç bahsetmez. Trump soğuk bir edayla “Onları görmek istemiyorum. Dışarıdan iyi görünmüyorlar” diyerek konuyu kapatır. Trump birkaç hafta sonra Oval Ofis’te generallere yeniden sorar.

Haberin Devamı

Odada Başkan Trump, Genelkurmay Başkanı Org. Kelly ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Paul Selva vardır. Org. Kelly, Trump’a dönüp alaycı şekilde “Pekâlâ biliyorsunuz, General Selva 4 Temmuz geçit törenini organize etmekten sorumlu olacak” diye söze başlar. Trump, Kelly’nin bu sarkastik sözlerini anlamaz ya da anlamamış gibi yaparak Org. Selva’ya “Peki, geçit töreni hakkında sen ne düşünüyorsun?” der. Hava Kuvvetleri Komutanı beklenmedik biçimde açık sözlüdür.

‘BİZ BU DEĞİLİZ’ YANITI

''Amerika Birleşik Devletleri’nde büyümedim, aslında Portekiz’de büyüdüm” diye söze başlar... “Portekiz bir diktatörlüktü. Geçit törenleri silahın kimde olduğunu halka hatırlatmakla ilgiliydi. Ve bu ülkede biz bunu yapmıyoruz”, durur ve ekler “Biz bu değiliz.”

Haberin Devamı

Bu ateşli cevaptan sonra bile Trump hâlâ üsteler: “Yani, fikir hoşuna gitmedi mi?” “Hayır” der Org. Selva, “Diktatörler böyle yapar.” Generallerle arası bozulan Trump, ilerleyen günlerde Genelkurmay Başkanı Org Kelly’i görünce yüksek sesle “Siz s.....min generalleri, neden Alman generalleri gibi olamazsınız ki?” diye küfrü basar. -Kelly, “Hangi Generaller?” -Trump, “2’nci Dünya Savaşı’ndaki Alman generaller!” -Kelly, “O generallerin Hitler’e üç kez suikast düzenlediğini biliyor musunuz, az daha başaracaklardı.”

Trump bunu bilmiyordur. “Hayır hayır, o generaller tamamen Hitler’e sadık kaldılar” diye tepki verir. Org. Kelly; ABD ordusunda bu tipte bir general bulamayacağını söyleyerek konuşmayı sonlandırır. Trump 2024 seçimlerinde geri dönmeyi planlıyor. Ama birçok soruşturma ile karşı karşıya.

Bu dönemde çıkan, The New York Times’ın Beyaz Saray Temsilcisi ile The New Yorker dergisi yazarının ortak kaleme aldığı “The Divider: Trump in the White House” geçen haftanın üzerine en çok yazılıp çizilen kitabı oldu.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder