ABD ziyaretinin sahne arkası

Amerika’nın süper devlet olması sadece askeri, ekonomik ve politik gücüyle açıklanamaz. Amerika aynı zamanda çok iyi bir PR, show business ve kamu diplomasisi ustasıdır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türk heyetinin misafir edilme sürecinde bu özelliklerini yine çok iyi hissettirdiler. Türkiye, birçok anlamda yükselen ülke.

Başbakan Erdoğan aralıksız 11 yıldır ülkeyi yönetiyor. Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar’da büyük ilgi uyandıran bir lider. Türkiye ve Başbakan Erdoğan’ın artan etkisi, Beyaz Saray’daki ağırlama usullerine de yansıdı. Erdoğan özel misafirlerin kaldığı Blair House’da kaldı, heyete A sınıfı protokol uygulandı. Washington Büyükelçimiz Namık Tan aylardır bu ziyarete hazırlanıyordu.

[[HAFTAYA]]

Amerikan tarafını çok iyi bilgilendirdiğine ben de tanık oldum. ABD Başkanı Barack Obama yaklaşımı ve genel vücut diliyle Erdoğan ile iyi arkadaş olduğu izlenimini verdi. Daha önce de bunu yapmıştı. Amerikan tarafı Türklerin duygusallığını ve bu sıcak yaklaşımlara ne kadar önem verdiğini biliyor. Dışişleri Bakanı John Kerry’nin konuşması etkileyici ve Türklere dair özel ayrıntılarla doluydu.

Bu konuşma bizi çok iyi tanıyan biri tarafından yazılmış olmalı. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ya da şimdiki Büyükelçi Francis Ricciardone kaleme almış olabilir. Amerika son 5 yıldır çok iyi Türkçe konuşan büyükelçiler tarafından temsil ediliyor. Bence bu da önemli bir ayrıntı.

*

Başbakan Erdoğan bakanların dışında Beyaz Saray’a götürdüğü AK Partili milletvekili arkadaşları Numan Kurtulmuş, Mevlüt Çavuşoğlu ve Ayşenur Bahçekapılı’ya önemli bir jest yaptı. Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanlığı görevini başarıyla yürütüp Türkiye’nin gururu olmuş, çalışkan ve başarılı bir siyasetçi.

Ömer Çelik’ten boşalan AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyor. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış mükemmel seviyedeki İngilizcesi, uzun Amerika deneyimi ve transatlantik politikalarına hâkimiyetiyle Oval Ofis’teki toplantıda varlığını hissettirdi. Erdoğan’ın Amerika ziyaretinde bu kez Genelkurmay’dan bir temsilci bulunmayışı da dikkat çekici. Daha önce Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Ergin Saygun kendisine eşlik etmişti.

Erdoğan, çözüm süreci ve terörle mücadele gibi; Türkiye’nin geleceğiyle ilgili kritik konuları sivil güvenlik bürokrasisindeki en kritik temsilcisi MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la takip ediyor. Akşam, Beyaz Saray-Kırmızı Salon’da Fidan’ın da bulunduğu sınırlı katılımlı yemekte sadece Türkiye değil, İran, Irak ve Suriye konuşuldu.

ABD Başkanı Barack Obama’nın “Elimizde sihirli formül yok” demesi Suriye konusunda bir süre daha belirleyici adım atamayacaklarını gösteriyor. Diğer taraftan Türkiye-İsrail arasındaki normalleşme adımlarının atılması, Obama yönetiminin son dönemdeki en ciddi başarısı olarak kayıtlara geçti.