'Bizler faniyiz temeli sağlam sistem kuralım'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın inanılmaz bir çalışma programı var. Son bir aydaki seyahatlerine bakıyorum, Tanzanya, Madagaskar, Mozambik, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn ve Pakistan. Bu kadar kısa sürede bu yoğunlukta uluslararası temasta bulunan lider yok. Türkiye’de yapılan ziyaretler, günlük kabul ve program temposu da düşünülünce Erdoğan çıtayı çok yukarıya taşımış durumda.

Erdoğan ile Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) zirvesine katılmak üzere Pakistan’daydık. İslamabad’da bir gece kalıp ertesi gün Türkiye’ye döndüğümüz kısa ziyarete Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci katıldı.



Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Pakistan dönüşü uçakta yaptığımız sohbetin ardından Başbakan eski Yardımcısı, akademisyen Yalçın Akdoğan’ın Turkuvaz Yayınları’ndan çıkan “Lider” kitabını imzaladı.



ÇOK BÜYÜK POTANSİYEL

Geleneksel pazarların küçüldüğü bir ortamda Türkiye az bilinen ancak potansiyeli yüksek coğrafyalara yatırım yapıyor. Bu gayretlerin orta vadede çok olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum. Türkiye ilk kez Afrika açılımını başlattığında “Ne gerek var buna?” diyenler olmuştu. Ancak bugün Türkiye’nin Afrika’nın en etkili ülkelerinden biri haline geldiğini görüyoruz. Mesela THY, Afrika’yı dünyanın diğer bölgelerine bağlayan en büyük taşıyıcı durumunda.

Türkiye’nin de kurucusu olduğu EİT’nin bugün 10 üyesi var. 7 milyon kilometre karelik bir alanı kapsayan coğrafyaya yayılan EİT ülkeleri 400 milyon nüfusa sahip. 1.7 trilyon dolarlık büyüklükle dünya ekonomisinin de yüzde 2’sini oluşturuyorlar. Özetlemek gerekirse aralarında çok büyük potansiyel var. Bölgesel işbirliğinin artırılması ve çatışmaların azaltılmasıyla ekonomik büyüme çok hızlı sağlanabilir.

RUSYA İLE OPERASYON

Erdoğan ile dönüşte konuşma fırsatı bulduk. Cumhurbaşkanı, referandumdan Suriye ve Irak’a, ekonomiden ABD ile ilişkilere kadar bir dizi konuda açıklamalarda bulundu. Dış politikanın en sıcak konusu Suriye ve Irak. Türkiye’nin uzun kara sınırı boyunca savaş var. İki ülkedeki istikrarsızlık doğrudan Türkiye’yi etkiliyor.

Erdoğan bu önemli konularda neler söyledi. Özetle aktarıyorum.

■ SURİYE: El Bab’ta temizlik harekatı yapıyoruz. Sonraki sürecimiz Mümbiç olacak. ABD ile müşterek adımlar atabilirsek Rakka sürecini beraber yürütmenin gayreti içindeyiz. Rusya Federasyonu’ndan ‘DAEŞ’e karşı mücadeleyi beraber sürdürebiliriz’ biçiminde talepler gelmesi durumunda bu mücadeleyi birlikte sürdürmemiz söz konusu olabilir.

UÇUŞA YASAK BÖLGE

■ ABD: Washington’ın Rakka ve Mümbiç konusunda net kararı var diyemem. Bize göre SDG (Suriye’de terör örgütü YPG’nin de içinde bulunduğu ittifakın adı) bu işin içinde olmamalı. Mümbiç Araplarındır, Rakka Araplarındır. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarının temel amacı, ülkemize yönelik tehditleri durdurmak, mülteci akınını durdurmak ve mümkün olabilirse Türkiye’ye gelmiş olan sığınmacıların dönüşünü sağlamak. Bunun için güvenli ve uçuşa yasak bölgenin tesis edilmesi zorunlu.

'HAYIR DERSEN'

■ REFERANDUM: “Hayır” demek çukur, “Hayır” demek o çukurların altında açılan tüneller demektir. Mardin operasyonlarında güvenlik teşkilatımızın girdiği evlerin altında yaklaşık 1500 kişinin barınabileceği yerler bulundu. Hayır dersen oyun oraya gidiyor. Bunları vatandaşlara anlatmayacak mıyız?.. Referandum sürecinde üzerinde en çok durmam gereken şey 18 yaş meselesidir. Seçme hakkı olan yaş grubuna seçilme hakkını da vermek en büyük reformdur. Bu bizim gençlerimize bir ufuk getirecek...

■ ERDOĞAN’DAN SONRASI: Eğer sistemleri fanilere bağlarsak o ülkenin bekaası zaten söz konusu olmaz. Devletin geleceği, iyi oturtulmuş bir sistem üzerinden konuşulmalıdır. Bizler faniyiz, bugün varız, yarın yokuz. Temeli sağlam bir sistem kurar, bunu oturtursak bu sayede nice Tayyip Erdoğan’lar, nice başarılı yöneticiler çıkar...

RUSYA PROGRAMI

Erdoğan’ın açıklamaları ana hatlarıyla böyle. Cumhurbaşkanı’nın önümüzdeki hafta programı da yoğun. Referandumla ilgili etkinliklerin yanı sıra 9-10 Mart tarihleri arasında Rusya Federasyonu’na gidecek. Moskova’da Rusya lideri Vladimir Putin ile çok önemli bir görüşmesi olacak. Bu buluşmada iki ülke arasındaki enerji işbirliği, savunma sanayisi alanında ortaklık gündeme gelecek. En kritik konu ise Suriye. Türkiye, Rusya’nın YPG konusunda Ankara’nın hassasiyetlerini anlamasını istiyor. DAEŞ ile mücadelede de daha ileri ortak adımlar atılabilir. Erdoğan ticari sınırlamaların ve Türk vatandaşlarına yönelik vizelerin kaldırılmasını da isteyecek.

ALMANYA'NIN TUTUMU

Referandum sürecinde Erdoğan’ın vatandaşlarla buluşmak üzere bazı Avrupa ülkelerine gitmesi de söz konusu. Ancak özellikle Almanya ve Avusturya, Türkiye’den bu konuda gelenlere kısıtlamalar getiriyor. Nitekim en son Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “otopark engeli” ileri sürülerek konuşturulmadı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin programı da engellendi. Bakalım Merkel hükümeti aynı şeyi Erdoğan’ın olası Almanya ziyareti için de deneyecek mi? Erdoğan’ın etkinliklerini de sudan sebeplerle durdurmaya kalkarlarsa iki ülke arasında ciddi sıkıntı çıkabilir.