Bülent Arınç'ın 'kin kapısı' tepkisi

Geçen hafta Ankara’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın iftar davetindeydik. Bu buluşma artık geleneksel hale geldi. Gündemin kritik konularını Arınç ile değerlendirmek ufuk açıcı oluyor. Bülent Arınç, AK Parti’nin en güçlü isimlerinden, ayrıca hükümet içinde farklı bir ağırlığı var. “Sense of humour” yani mizah duygusu çok gelişmiş bir insan olduğu için bunu siyaset deneyimi ve kıvraklığıyla çok iyi harmanlamayı başarıyor.

Bu davette Arınç ile bir gazeteci arkadaşımız arasında dikkatimi çeken bir diyalog yaşandı. Amacım bir meslektaşımı zor durumda bırakmak değil, bu nedenle adını vermeyeceğim, fakat ilginç olduğu için olayı anlatmak istiyorum: Bu gazeteci, çalıştığı kuruluşun çizgisi doğrultusunda işini yapmaya gayret eden ve kişisel olarak iyi niyetinden şüphe etmediğim bir isim.

[[HAFTAYA]]

Bülent Arınç, gazetecinin “İstanbul’daki Rum Patrikhanesi kin kapısını bir türlü açmıyor...” şeklinde başlayan sorusuna anında tepki gösterdi. Bu konuların eksik ya da yanlış bilgiyle ele alınmasının sorun yarattığını dile getirdi ve geçmişteki olaylar üzerine bir gelecek inşa edilemeyeceğini söyledi. “Kapının açık ya da kapalı olması onların bileceği bir iştir. Kin ve kindarlıkla bizim işimizin olmaması lazım. Bu konuları tarihçilere bırakmak daha uygun olur...” ifadesini kullandı.

Arınç’ın burada ortaya koyduğu siyasetçi sorumluluğunu takdir ettim. Bu konular geçmişte bazıları tarafından çok suistimal edildi ve ülkemizde yaşayan farklı inançlardan azınlıkları inciten boyutlar kazandı. Arınç, geçmişte çok farklı yerlere çekilmiş bu meseleyi aynı çizgide devam ettirip “Evet, o kapı açılmadan...” diye başlayan negatif cümleler kurabilirdi, bunu yapmadı. Tam tersine, azınlıkların hakları ve inanç özgürlükleri hakkında cesur ve samimi açıklamalar yaptı.

* * *

Başbakan Yardımcısı Arınç, İstanbul Rum Patrikhanesi’ni 52 yıl sonra ziyaret eden en üst düzeyli devlet görevlisi olmuştu. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün de kendisine bağlı olması nedeniyle azınlıklarla ilgili konuları daha yakından izleyen Bülent Arınç, farklı vesilelerle Patrik Bartholomeos ve diğer azınlık temsilcilerine, sorunların çözümü konusunda destek vermişti.

Bu konuyla ilgili son bir notum da 15 Ağustos tarihinde Trabzon Sümela’da yapılan ayinle ilgili: İzin verilmediği için 88 yıl boyunca durdurulan dini merasimler, 3 yıl önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi kararlılığıyla yeniden başlamıştı. Patrik Bartholomeos, dünyanın farklı ülkelerinden gelen binlerce ziyaretçiyle birlikte çarşamba günü ayini yönetti. Güzel bir görüntü çıktı ortaya, ayrıca Trabzonlular büyük misafirperverlik gösterdiler. Önemli bir topluluğun inanç özgürlüğünü yerine getirmesine katkı sağlayan tüm ilgilileri kutluyorum.