Giriş
Türkiye ile Yunanistan ilişkisi önyargılar ve çeşitli engellerle doludur. Kalıcı dostluk ve barışın sağlanması yönündeki gayretler daima “taviz” ve “mağlubiyet” olarak nitelendirilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa süre önce gerçekleştirdiği Yunanistan ziyareti tarihi nitelikteydi. Erdoğan, Türk-Yunan ilişkilerinde önyargıların ortadan kalkması için samimi olarak uğraşan cesur bir lider.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın Türkiye temaslarının büyük bölümünü takip etmiş bir gazeteci olarak şunu kesinlikle söyleyebilirim, umut kırmaya dönük her türlü girişime rağmen bu ziyaret de çok faydalı oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuğunu Ankara’daki Külliye’de çok sıcak karşıladı ve dostça bir yaklaşımda bulundu. Ziyaretin İstanbul ayağında Çipras’a Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın eşlik etmesi yine Yunan tarafında takdir edilen güzel bir jest oldu.
Zira Kalın, sadece deneyimiyle değil entelektüel birikimiyle de Yunan misafirlerin dikkatini çekti. Hatta Kalın, Heybeliada Ruhban Okulu kütüphanesi gezilirken masada duran çok eski bir kitaptan Farsça bölümleri okurken Çipras’ın çok etkilendiğini gördüm.
Bu ziyaretin İstanbul ayağının kahramanları kimlerdi derseniz, üç ismi sayabilirim.
1- Patrik Bartholomeos: Güler yüzü, karizmatik liderliği ve muazzam enerjisiyle bütün konuklarını etkiledi.
Herkesle ve bütün detaylarla tek tek ilgilendi. Bir taraftan ayin yönetirken diğer yandan sorulara yanıt verdi. Okulun sınıfında kara tahta önünde İbrahim Kalın ve Çipras’la verdikleri sıcak fotoğraf unutulmaz güzellikteydi.
2- Prof. Dr. Elpidophoros Lambriniadis: Türkiye Rum toplumunun yetiştirdiği en nitelikli isimlerden biri. Bursa Metropoliti ve Heybeliada Ruhban Okulu müdürü. Aynı zamanda Selanik Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapıyor.
İlahiyat, dinler tarihi ve uluslararası ilişkiler konusunda uzman bir isim. Son derece mütevazı, bir o kadar iyi bir planlamacı. Törende mükemmel bir Türkçeyle kaleme aldığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında övgü dolu sözler vardı. Lambriniadis’in misafirperverliği çok güzel hatırlanacak.
3- Laki Vingas: İstanbul Rum Cemaati’nin saygın ve çok çalışkan bir üyesidir. Başarılı bir iş insanı. İnsanlara yardım etmek için işini gücünü bir kenara bırakır herkese ve her yere koşar. Türk- Yunan ilişkilerinin tarihi yazıldığında mutlaka Vingas’a ayrı bir bölüm ayrılması gerekir.
Azınlıklar ve Türkiye toplumunun farklı kesimlerinin önyargısız ve kardeşçe buluşması için en büyük katkıyı veren kişilerin başında Vingas gelir. İki ülkede de dostluk ve işbirliği için çalışan bu kadar çok insanın varlığı beni gelecek için umutlandırıyor.
