Hakan Çelik Dolar baskısından nasıl kurtulacağız?
HABERİ PAYLAŞ

Dolar baskısından nasıl kurtulacağız?

Türk lirasının değeri, Türkiye’nin gücü ve potansiyeliyle örtüşmeyecek derecede düşük kaldı. Üstelik gelişmekte olan diğer ülke para birimleriyle mukayese ettiğimizde TL üzerinde aşırı yüksek bir baskı oluşuyor. Türkiye’nin ve şirketlerin borç yükünü ağırlaştıran bu durumdan kurtulmak zorundayız. Kısa vadede hiç değilse sorunu hafifletecek adımlara ihtiyacımız var. Ticaretimizi büyük oranda Avrupa Birliği ile gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda Avrupa Merkez Bankası’nın kararları ve Avrupa ülkelerinin ekonomik tercihleri bizi doğrudan etkiliyor.

Haberin Devamı

Diğer taraftan yükümlülüklerimizin önemli bölümü dolar cinsinden belirleniyor. ABD Merkez Bankası’nın faiz ve para politikaları da bu yönüyle önemli. Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz artırımına gitmesi dolara yönelik talebin artmasına neden oluyor. Bu durum küresel çapta kaynak akışının yavaşlaması sonucunu doğuruyor.

Bu durum Türkiye’nin de arasında bulunduğu gelişmekte olan ülkeler üzerinde daha büyük baskı oluşturuyor. Çünkü para bir anlamda evine dönme eğilimin giriyor. Ülkemizin bir sorunu da kısa vadeli dış yükümlülükleri ve risk primlerinin (CDS) yüksek, birikimlerinin ise düşük olmasıyla ilgili. Türk lirası son aylarda dolar karşısında yüzde 10’un biraz üzerinde değer kaybetti.

Dolar baskısından nasıl kurtulacağız

  • Türkiye’nin dolarizasyon sarmalından bir an önce uzaklaşması gerek. İnsanların dolarla doğrudan işi olmasa da maliyetlerin büyük kısmı döviz cinsinden oluştuğu için herkes şu veya bu şekilde etkileniyor ve doların seyrini takip ediyor. Türk lirasının dolar karşısındaki seyri ekonominin en önemli performansı gibi algılanıyor.
  • Ülkemizin her anlamda daha öngörülebilir bir ülke olması diğer önemli şart. Orta ve uzun vadede hangi gelişmelerin yaşanacağının kestirilemediği, riskli ülke algısını kırmak bizim elimizde.
  • Ekonominin oyuncuları, içeride ve dışarıdaki yatırımcılar geceden sabaha alınan kararların sürpriziyle karşılaşmamalı.
  • “Türkiye” markası her anlamda daha olumlu şekilde akla gelmeli Gerekçesi ne olursa olsun, AB, ABD ve Ortadoğu’da bozulan imajımız üzerinde çok çalışmak şart. Zira bu bozulma turizmi, dış ticaretimizi, hatta Türk vatandaşlarının seyahat özgürlüklerini ciddi olarak etkiliyor.
  • Hukukun üstünlüğü esas. Hukuk devleti kimliğini, bireysel özgürlükleri güçlendiren adımlar çok hızlı bir şekilde atılmalı.
  • Türkiye son dönemde Ortadoğu’daki komşuları başta olmak üzere bir dizi ülke ile ilişkilerini normalleşme iradesi gösterdi. Bu ülkelerin sayısı artmalı. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği ile bundan sonraki sürecin nasıl gelişeceği yatırımcı kararları açısından belirleyici olacak. Türkiye dış politikada Rusya, Çin ve İran gibi Avrasya coğrafyasındaki ülkelerle de yakın ilişki içinde fakat hâlâ ülkemize gelen doğrudan yatırımın adresi Batı kaynaklı. Politikalar geliştirirken gerçeği unutmayalım.
  • Aşılamada yetersiz kaldığımız için pandemi, gündemdeki hâlâ birinci sorunumuz durumunda. Taahhüt edilen aşılar ne mutlaka alınmalı ve hızlı şekilde uygulanmalı. Turizm gelirleri cari açığımızın kapatılmasında hayati role sahip. Bu yılı da bütünüyle kaybedersek ekonomimiz çok ağır bir yük altında kalır.
Sıradaki haber yükleniyor...
holder