Giriş
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları için ben de New York’tayım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump başta olmak üzere ABD makamlarıyla ortaya koyduğu büyük mücadeleye tanık oluyorum. Ankara ile Washington arasında FETÖ, PKK-YPG, Suriye, Irak, Doğu Akdeniz, S-400, F-35 gibi konu başlıklarında ciddi görüş ayrılıkları var. Erdoğan bir kısmı önceki Başkan Barack Obama döneminden bu yana süren anlaşmazlıkların diyalog yoluyla aşılabilmesi için yoğun gayret gösteriyor.
Türkiye; Rusya, Çin ve İran gibi ülkelerle son yıllarda ciddi yakınlaşma adımları attı. Ancak Erdoğan’ın sık sık altını çizdiği gibi bu girişimler Türkiye’nin Batı’ya sırtını dönmesi, NATO’yu terk etmesi veya Avrupa Birliği hedefinden vazgeçmesi anlamına gelmiyor. Tam tersine bu dönemde Cumhurbaşkanı, AB ile vize müzakerelerinde engel olarak gösterilen 6 hususun bir an önce çözülmesi için kısa süre önce talimat verdi. ABD ile de ticaretin geliştirilmesi ve her alanda yoğun işbirliği yapılabilmesi için ciddi çaba harcanıyor.
ABD gibi çok önemli bir ülke ile ilişkilerin geliştirilmesi için sadece liderden lidere iletişim yeterli olmuyor, çok farklı cephelerde çalışmak, mücadele etmek zorunlu. Zira ABD, Türkiye’nin çok az tanındığı, lobiler nedeniyle karşıtlık ilişkisinin çok güçlü geliştiği bir ülke. Her şeye rağmen dünyanın bir numaralı aktörü olması ve belirleyici rolü nedeniyle ABD bıkıp usanmadan üzerinde çalışılması gereken bir ülke.
Geçtiğimiz yıldan bu yana zaman zaman ağır saldırılarda karşılaşan Türk ekonomisi ve finans sisteminin güçlenmesi için Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın liderliğinde önemli adımlar atılıyor. Albayrak, BM zirvesi için geldiği New York’ta da uluslararası ekonomi çevreleriyle önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bölgesel ve küresel karışıklıkların öne çıktığı bu ortamda Türkiye’nin istikrar unsuru olarak öneminin altını çizdi.
Türkiye’nin bu dönemdeki önemli hamlelerinden biri Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Başkanlığı için Volkan Bozkır’ı aday göstermesi oldu. Bakanlık dâhil çok farklı görevlerde bulunmuş çok deneyimli bir diplomat olan Bozkır’ın seçilmesi hâlinde BM gibi çok önemli bir platformda Türkiye’nin sesi çok daha güçlü şekilde duyulacak demektir. Volkan Bozkır Türkiye’nin içinde bulunduğu diğer ülkeler aday gösterilmezse seçilmesinin önünde fazla bir engel kalmayacak. Konunun ekim ve kasım aylarında netleşmesi bekleniyor. Volkan Bozkır seçilirse, BM’nin 75. döneminde, yani 2020 için bir yıllığına bu göreve gelmiş olacak.
Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun bir taraftan Cumhurbaşkanı’nın ABD programındaki basın ve yayın planlamalarını takip ederken diğer yandan Amerikan kamuoyuna FETÖ gerçeğini anlatmak için uğraş veriyor. Altun, Twitter’dan paylaştığı İngilizce mesajına eklediği çok çarpıcı bir video ile FETÖ terör yapılanmasının yarattığı tehlikeyi dile getirdi.
