Eksen kaymadı

Başbakan Binali Yıldırım göreve gelir gelmez dış politikada yaşanan güçlüklere işaret ederek “Dostlarımızın sayısını artıracağız, düşmanları azaltacağız” demişti. Hükümet bu doğrultuda kararlı adımlar atıyor. Binali Yıldırım uluslararası gelişmeleri değerlendirirken son derece dikkatli ve ölçülü bir dil kullanıyor. Başbakan, KKTC ve Azerbaycan’dan sonraki ilk ziyaretini Rusya Federasyonu’na yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel inisiyatifiyle başlayan normalleşme sürecinde Binali Yıldırım’ın yoğun temaslarını izleme fırsatı buldum.

Kabinenin 7 önemli bakanıyla tam bir Moskova çıkarmasına tanık olduk. Doğrudan ekonomiyi ilgilendiren konulardan sorumlu bakanlar Nurettin Canikli, Nihat Zeybekci, Berat Albayrak, Ahmet Arslan, Faruk Çelik de oradaydı. Kısa süre önce canlandırılması için yeşil ışık yakılan alanda Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Rus muhataplarıyla görüştü. Türkiye’nin Rus tarafına baskı kurduğu konuların başında vize meselesi geliyor. Rus savaş uçağının düşürülmesinden sonra Moskova Türk vatandaşlarına vize uygulamaya başlamıştı.

Sadece turistik ziyaretler açısından değil, orada iş yapan ve çalışanlar açısından da sıkıntı var. Binali Yıldırım bu konudaki rahatsızlığı Rus Başbakanı Medvedev ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bizzat iletti. Türkiye bir taraftan Rusya, diğer taraftan Çin ve İran ile ilişkileri güçlendirmek için samimi gayret içinde.

Bu durum ilişki ağını genişletmek olarak görülmeli, yoksa eksenin kaydığı falan yok. Nitekim Binali Yıldırım Rusya ve Tataristan’daki sohbetlerimizde bunun altını net şekildi çizdi, “Türkiye makas değiştirmiyor” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şangay vurgusunda da Türkiye’nin bu arzusu vardı. Ankara tek başına Batı’ya bağımlı kalmadan diğer küresel güçlerle ortaklık kurmak istiyor.

★

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ocak veya en geç şubat ayında hem Rusya Devlet Başkanı Putin hem de ABD başkanlığına seçilen Donald Trump ile görüşmüş olacak. Her iki temas da çok kritik ve önümüzdeki yıllara projeksiyon tutacak nitelikte.

★

Başbakan Binali Yıldırım sakin, sağduyulu ve bilge devlet adamı özelliklerine sahip bir insan. Muhafazakâr köklerinin yanında güçlü bir demokrat kimliği var. Ayrıca en sıkıntılı konularda bile mizahi bir dil kullanarak tansiyonu düşürmeyi başarıyor. Türkiye’nin oldukça zor günlerden geçtiği bir dönemde Yıldırım’ın bu özellikleri farklı kesimleri asgari müştereklerde bir araya getirmesi açısından çok önemli.