Giriş
Amerika Birleşik Devletleri’nde 3 Kasım Salı günü başkanlık seçimi yapılacak. Demokrat Parti adayı Joe Biden ve Cumhuriyetçi Donald Trump arasında kıran kırana yarış devam ediyor. Finale az bir zaman kala yayınlanan anketlerde Biden önde görünüyor. Donald Trump’ın en büyük kozu ekonomi. Küresel şartlar ve pandemi sürecinin sarsıcı etkilerine rağmen Amerikan ekonomisi birçok ülkeden daha iyi performans gösteriyor.
Son verilere göre ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte de büyüdü. Trump ülkesindeki istihdamı artırmayı başardı. Joe Biden ise ABD müesses nizamının etkili cepheleriyle birlikte medya kuruluşlarının da desteğini alıyor. Basın, daha önce görülmemiş bir dil ve yoğunlukla Trump aleyhtarı bir tutum içinde. Polisin siyahlara uyguladığı şiddet, kutuplaşan toplum, çeşitli skandallar ve kişisel olarak saldırgan bir üslup kullanması Trump’ın eksileri arasında sayılıyor.
Bununla birlikte Demokrat Parti adayı Joe Biden’ın daha önce ABD Başkan Yardımcısı olarak oldukça vasat bir performans göstermesi, ilerlemiş yaşı, hafızasıyla ilgili ciddi kuşkular ve aile üyelerinin devletle ilişkili konularda kurdukları çıkar ilişkisi Biden’ı zorlayacak konular olarak gösteriliyor. Biden’ın ülkeyi yönetme kapasitesiyle ilgili ciddi soru işaretleri var. ABD her ne kadar kurumların güçlü ve idarede etkili olduğu bir ülke olsa da başkanın enerjisi ve liderlik kapasitesi, alacağı anlık kararlarda çok belirleyici.
Gelelim Türkiye ile ABD ilişkilerine; İki ülke arasında Suriye ve Irak’tan PKK ve FETÖ konularına kadar ciddi görüş ayrılıkları yaşanıyor. Libya, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konusunda tutumlar farklı. Türkiye’nin S-400 alma kararı sonrasında Washington, “CAATSA” adıyla bir dizi yaptırımı gündeme almıştı. Trump bunları şu ana kadar uygulamaya sokmadı.
Ankara ve Washington arasında inişli çıkışlı bir grafik olsa da Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birçok konuda anlaşması, ilişkilerin devamını sağlamıştı. Hatta iki lider sorunlara rağmen 100 milyar dolar ticaret hedefi koymuştu. Biden’ın seçilmesi hâlinde, başkandan başkana bu sıcak diyaloğun ortadan kalkması ve hasım konumda bir Beyaz Saray’ın karşımıza çıkma riski söz konusu.
Biden’ın kazanması, PKK ve FETÖ’ye sahip çıkma politikasını iyice pekiştirebilir, ABD Savunma Bakanlığı Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) iyice Türkiye’nin karşısına dikilebilir, Yunanistan, Ermenistan ve Kıbrıs gibi ihtilaflı konularda Washington ibreyi Türkiye ile sorun yaşayan ülke lehine çevirebilir.
Hatta şu sıralar çok gündemde olmayan Halkbank meselesinin bile yeniden ısıtılıp Ankara’nın önüne yaptırım olarak sunulabileceği değerlendiriliyor. Ankara bakımından Biden’ın kazanması ihtimali, oldukça sıkıntılı ve belirsiz bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.
Aklımız İzmir'de
İzmir başta olmak üzere depremden zarar gören ve etkilenen bütün bölgelere çok geçmiş olsun. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim. Kurtarma ekipleri canla başla mücadele veriyor. Aklımız ve kalbimiz İzmirlilerle. Binalarımız depreme dayanıklı değil. Vakit kaybetmeden el ele vererek Türkiye'nin riskli bölgeleri başta olmak üzere gerçek bir seferberlik başlatalım.
