Giriş
Bombalı saldırının yaşandığı Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçiliği, Milliyet ve Vatan Gazetesi ile uzun süre paylaştığımız Çankaya’daki binanın hemen yanı başında. O yol üzerinde çok popüler iki lokanta var. Hem büyükelçilik çalışanları hem de gazeteci arkadaşlarımız patlamanın olduğu yerin önünden neredeyse her gün geçiyorlar. Bu olayın benim için ilginç bir yönü daha var: Yakında Amerika’ya gideceğim için vizemi yeniletmek üzere patlamanın olduğu saatlerde oralarda olacaktım!
Genellikle vize başvurularımı İstanbul’daki başkonsolosluklara yapıyorum fakat “daha az kalabalık olur, işimi daha hızlı hallederim” diye Ankara’daki binaya gidecektim. Gelecek hafta ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone ile Türkiye ve dünyadaki gelişmeler üzerine sohbet edeceğimiz bir buluşmamız daha olacaktı. Ölümün, felaketlerin, insanı nerede ve nasıl yakalayacağı hiç belli olmuyor. Birçok şey tesadüfi şartlarda gelişiyor. NTV’de çalışmış olan meslektaşımız Didem Tuncay’ın orada olması gibi.
Yaralanan Didem Tuncay’a ve Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Francis J. Riccardone’ye buradan üzüntülerimi ve “geçmiş olsun” mesajımı iletiyorum. ABD Başkonsolosluğu daha önce de hedef olmuş, güvenlik kapısında görev yapan personel hayatını kaybetmişti. Benzer bir saldırı da yıllar önce İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nu vurmuştu.
Bu şiddetli patlamada benim de çok iyi dostum olan Başkonsolos Roger Short ölmüştü. İstanbul’daki Musevi sinagoglarını vuran saldırılarda da onlarca sivil vatandaşımızı kaybettik. Türkiye, maalesef, Batı karşıtı terör odaklarının öncelikli hedeflerinden biri olmaya devam ediyor. Bunda Türkiye’nin geçiş ülkesi olmasının, içinde bulunduğu coğrafyanın ve taraf olduğu uluslararası meselelerin ciddi rolü var.
[[HAFTAYA]]
Bingazi’de, ABD’nin Libya Büyükelçisi’nin ölümüne neden olan son bombalı saldırı bu ülkede büyük travma yaratmıştı. ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry kısa süre içinde ilk ziyaretini Türkiye’ye yapmayı planlıyordu. Washington, Ankara’daki saldırıyla Türkiye’deki misyonlarını ve vatandaşlarını korumak için yeni tedbirler alacak. Bu yeni gelişmenin, ister istemez Türk-Amerikan ilişkilerinde belli bir ağırlığı olacaktır. Saldırı ilk anda acaba “El Kaide mi?” sorusunu akla getirdi.
Ancak intihar bombacısı Ecevit Şanlı’nın daha sonra DHKP-C’li olduğu açıklandı. Olayın arkasında ideolojik nedenlerin mi yoksa başka bir amacın mı bulunduğu henüz net değil. Son bir not olarak şu bilgiyi de paylaşmalıyım: CIA ve FBI, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin şehrin içinde, çok sıkışık bir yerde bulunmasının güvenlik sorunlarına yol açtığına dair rapor vermişti. Bu nedenle büyükelçiliğin biraz şehrin dışında daha güvenli bir yere taşınması projesi üzerinde çalışılıyordu.
