Giriş
Bu hafta paranoya denen şu dipsiz kuyudan çıkalım ve artık futbola dönelim, istiyorum. Rıdvan Dilmen, ‘Alex Nou Camp’a’ diye yazdı. Sizce bu gerçekçi bir yorum mu, yoksa abartı mı? Gelin biraz fikir jimnastiği yapalım.
Sizi bilmem ama benim sıdkım sıyrıldı. Yaşanan ilkelliklerde ölçü bu sezon o kadar kaçtı ki, iş koca bir camianın ‘günahkar’ ilan edilmesine kadar vardı. Aykut Kocaman gibi aklı selim bir adam bile akıl tutulmasına yakalanıp, komplo teorilerine sığınabiliyor. O yüzden bu işi burada kesip futbola dönelim istiyorum.
[[HAFTAYA]]
Rıdvan Dilmen, Belediye maçının ardından ‘Alex Nou Camp’a’ başlıklı yazısında, “Nüfus kağıdında doğum yılı 1985 ile 1990 arası yazsa, Barcelona onu alıp Nou Camp’a götürmüştü. Bence şu anda da oynar da...” diye yazdı. Sizce bu gerçekçi bir yorum mu, yoksa abartı mı? Gelin bir fikir jimnastiği yapalım;
İlahlaştırmayalım
Hemen herkesin görüş birliğine vardığı bir konu var ki, Alex’in zekasıyla diğerlerinin bir adım önünde olduğudur. Temposu ve fizik gücü düşük olmasına karşın, çabuk düşündüğü için hamle üstünlüğünü elinde bulunduruyor. Bir bakıma bu konuda Türk futbolcularının fundemental eksikliğinden faydalanıyor. Ligde rekorları alt üst etmesine, Avrupa’da en çok gol üreten yabancı futbolcu olmasına rağmen (57 maç, 14 gol, 18 asist) Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinden başka kayda değer başarısı yok.
O maçların kahramanı da Uğur Boral ve Volkan! Alex geçmişte Barça’da oynayabilirdi, ama siber çağın futbolunu oynayan bugünkü Barcelona için bu düşünce biraz fantezi değil mi? Tamam sevelim, hakkını verelim. Ama ilahlaştırmayalım. Hem günümüzde bunu hangi futbolcu hak ediyor ki? Messi ve Ronaldo’dan başka...
