Giriş
Yaşanan olayların neredeyse gülmeyi unutturduğu insanlar olarak, ne yapmalıyız?
Fırsat buldukça, fıkra okumalıyız!
Niye?
Her anımızı asık suratla geçirmek zorunda kalmaktan kurtuluruz diye!
Kitapçılarda, okunmayı bekleyen hepsi birbirinden neşeli fıkralar içeren onca kitap var.
Hele yeni çıkan bir kitap var ki, içindeki fıkralar, adında da yer alan ‘muhteşem’ sözcüğü gibi muhteşem…
Diyeceksiniz ki;
Hangi kitaptan söz ediyorsun?
Diyeceğim ki;
Türk basınının efsane kalemi Rahmi Turan’ın imzasını taşıyan ‘Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan Duyduğum Muhteşem Fıkralar’ adlı kitaptan.
Alıp okudum, ne fıkralar ama…
Mesela, yıllar önce dönemin Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’in, anlattığı fıkralar…
Üstat Rahmi Turan kitabında, Demirel’den dinlediği o fıkralardan birini şu satırlarla anlatıyor:
*
Aralarındaki bir mesele yüzünden anlaşmazlığa düşen iki Akşehirli, zamanın bilge adamı, Nasreddin Hoca’ya gidip hakem olmasını isterler.
Aralarından birinin şikayetini sonuna kadar dikkatle dinleyen Hoca “Haklısın” deyip, öbürüne döner.
Diğeri de şikayetini anlatır. Hoca ona da “Haklısın” der ve ikisini de başından savar. Bu konuşmaya tanık olan komşusu dayanamaz ve;
“Hocam, birini dinledin ‘Haklısın’ dedin. Diğerine de aynı şeyi söyledin. Aralarında tartışma olan adamlardan ikisi birden nasıl haklı olur” diye sorar.
Hoca gülümseyerek cevap verir:
“Valla sen de haklısın!”
*
Kitapta yer alan ilginç fırkalardan bazıları da dönemin SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı merhum Erdal İnönü’ye ait. İşte onlardan biri:
*
Erdal İnönü, evinde otururken mutfaktan bir çığlık duyar. Eşi Sevinç Hanım:
“Koş Erdal koş! Burada fare var!” diye bağırmaktadır.
Erdal İnönü, hiç istifini bozmadan karısına seslenir:
“Ne yapayım Sevinç… Ben kedi miyim?”
*
Merhum Turgut Özal dahil, daha nicelerinden, nice muhteşem fıkralar…
Uzun sözün kısası, duayen gazeteci-yazar Rahmi Turan’ın, Toker Yayınları tarafından basılıp D&R’da satışa sunulan kitabındaki, insanı güldürürken, düşündüren politik ve de apolitik fıkraları okumanızı öneririm.
Dedim ya gülmeye ihtiyacı olan insanlar olarak, fıkra okumamızda, okutmamızda fayda var.
Ayrıca da ilacıdır.
Neyin?
Yakamızı bırakmayan stres illetinin!
EMEKLİLER 'UMA UMA DÖNDÜK MUMA' DİYOR
Emekliye şu yapılacak.
Emekliye bu verilecek.
Emekli şunu alacak.
Emekli bunu kazanacak.
Yapılan açıklamalara bakılırsa, ‘açlık sınırı’ altındaki maaşlarla geçinmeye çalışan milyonlarca emekli yakında rahata kavuşacak!
‘Cak’ diyorum çünkü, sözü edilen maaş ayarlamasından, fark artışından, yılda iki ikramiyeye kadar hep, cek-cak!
Bazıları, galiba farkında değil…
Neyin mi?
Temcit pilavı gibi pişirilip, pişirilip emeklinin önüne konulan ‘cek-cak’ların, artık sinir bozmaya başladığının!
İnsanlar, ‘Yetti artık! Ne yapılacaksa, biran önce yapılıp açıklansın! Uma uma, döndük muma’ diyor bayanlar-baylar!
