Giriş
2013 yılı Amerika yaşam endeksi verileri yayınlanmaya başladı. New York ve Los Angeles gibi büyük şehirlerin başı çektiği listelerde; nüfus, ortalama ev fiyatları, ortalama gelir, suç oranları ve okulların başarısı gibi bilgiler yer alıyor. Şehirlere bakalım önce:
NEW YORK CITY: Manhattan’da iyi bir semtte yaşamak için ortalama 100 bin dolar yıllık gelire sahip olmak gerekiyor. Satılık ev fiyatları 800 bin dolar civarında. Milyon dolarlık apartmanlar da var, daha uygun fiyatlı stüdyo daireler de... Kiralar mı? Manhattan’da 4 bin dolar, Brooklyn’de için 2400 dolar. Manhattan’da bir kişi için yaşam endeksi, ABD’nin ortalama yaşam endeksinin 2 katı. New York’ta yaşayan bir ailenin gelirinin yüzde 20’sini barınmaya, yüzde 30’u çocuk bakım ve eğitimine harcanıyor. Vergiler toplam gelirin yüzde 10’unu oluşturuyor. Ulaşım harcaması ise, genellikle özel araç yerine metro ve taksiyle yapıldığı için, toplam bütçe içinde nispeten daha az yer tutuyor.
LOS ANGELES: Kaliforniya Eyaleti’nin ‘Melekler Şehri’ Los Angeles yaşam pahalılığı açısından New York’tan geri kalmıyor. Ilıman iklimin ve büyük şirketlerin de etkisi ile en çok ‘arzulanan’ şehirlerden biri. Zengin muhitlerindeki yaşam standardı göz kamaştırıcı. 3 odalı müstakil evlerin ortalama satış fiyatı 650 bin dolar. Kiralar 1500 dolar civarında. İspanyol göçmenlerin yoğunlukta olduğu eyalette, kurumsal iş bulmak kolay değil. Yeni mezunlar 4-6 ay arasında bekledikten sonra giriş seviyesinde iş bulabiliyor. Görüldüğü üzere, büyük şehirlerde yaşam zor. Bu nedenle çoğu Amerikalı banliyölerde oturup trenle işlerine gidip geliyor.
Şimdi sıra ‘en yaşanabilir kasabalar’ listesinde:
SHARON, MA: New England adlı bölgede, Boston-Providence arasında, her ikisine de trenle yarım saat uzaklıkta, iş olanaklarının çok geniş olduğu bir sahil kasabası. Doğal güzelliği ve yaz sporları sayesinde turist çeken Sharon Kasabası’nda nüfus ve din çeşitliliği de var. Yüzde 82 oranında İngilizce konuşulan kasabada sinagoglar, kiliseler ve hatta bir büyük cami bulunuyor. Okul derecelendirmesinde de ABD’nin en üst sıralarında.
LOUISVILLE, COLORADO: Denver bölgesindeki teknoloji sektörüne ve iş olanaklarına yakınlığı, suç oranlarının düşüklüğü, Rocky Dağları’na olan 20 dakikalık mesafesi, sosyal ve sportif hayatın gelişmişliği ile Louisville, pek çok kişinin tercihi. İş ve sosyal hayat dengesinin iyi kurulduğu kasabanın yerlileri, eğitim sistemi ve taze meyve-sebze bolluğu konusunda da şanslı.
SHERWOOD, OREGON: Nike, Intel, medikal ekipman şirketleri ve teknoloji sektöründen şirketlere yakınlığı ile göz dolduruyor. Bölgenin en büyük özelliği ev fiyatlarının düşüklüğü ve yüksek puan gerektiren eğitim sistemi. Sherwood; sanat aktiviteleri, tarihi yerleri, doğa sporları ile aktif bir sosyal yaşam sunuyor ama halkı daha çok çalışan kişilerden oluştuğu için bu sosyal yaşam henüz tam olarak gelişmemiş.
CHANHASSEN, MINNESOTA: 34 tane park ve çok büyük bir arboretumun olduğu kasabanın eğitim sistemi kadar teknoloji yatırımları da göz dolduruyor. Yakındaki Minneapolis’de bulunan dünyaca ünlü şirketler profesyoneller için güçlü kariyer olanağı sunuyor. 2008’den beri düşük seyreden emlâk piyasası sayesinde ev fiyatları cazip. 3 odalı müstakil evler 200 bin dolar civarında. Soğuk iklimi sayesinde buz pateni, buzda balık tutma yarışmaları gibi kış aktivitelerine de ev sahipliği yapan Chanhassen kalabalıktan hoşlanmayan, doğa sporlarına önem verenlerin buluştuğu, suç oranının düşük olduğu bir kasaba.
VIENNA, NORTHERN VIRGINIA: Tablo gibi olan bu küçük kasaba, Washington DC’ye yakın. Yürüyüş ve bisiklet turizmi sayesinde hem turistlerin hem de küçük işletme sahiplerinin cenneti. Kasabanın merkezi, başka yerlerde bulamayacağınız özelliklere sahip restoran ve kafelerle dolu. Butikler, oteller ve okullar da pek cazip. Ama Vienna pahalı da. Satılık evlerin neredeyse satışa çıktığı gün satıldığı Vienna’da 3 odalı müstakil ev fiyatları 600 bin dolardan başlıyor.
