Işınsu Kestelli Doğal varlıklarımızı koruyalım
HABERİ PAYLAŞ

Doğal varlıklarımızı koruyalım

Türkiye günlerdir söküm için Aliağa’ya getirilmek istenilen Brezilya donanmasına ait NAe Sao Paulo isimli gemiyi ve geminin içerdiği asbest miktarını konuşuyor. Bilindiği üzere asbest, beyaz toprak olarak da bilinen; ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, yapısal özellikleri açısından esnek, lifli yapıda bir mineral...

Pek çok endüstri kolunda kullanılmış olsa da sağlığa olan olumsuz etkileri nedeniyle dünya genelinde 1986 yılından itibaren, ülkemizde ise 29 Ağustos 2010 tarihinde çıkan yönetmelikle tamamen yasaklanmış durumda. Ancak daha önceden kullanılmış ve asbest barındıran maddelerin sökümü, yıkımı, tamiratı, bakımı, geri dönüşümü sırasında pek çok sektörde işçiler asbeste maruz kalmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Saç telinden ince olan asbest lifleri solunum yoluyla alınıyor. Bunların akciğer hasarına neden olduğu ve akciğer zarı kanserini tetiklediği Kanser Araştırmaları Enstitüsü raporlarında da belirtiliyor. Uzmanlar, Aliağa’daki pek çok tesiste, izolasyon sistemlerinin kullanılmadığını ve çalışanların yeterli koruyucu önlemleri alamadığını ifade ediyor. Asbestli gemilerden kesilen parçalar çelik haddehanesinde eritiliyor.

Bu da işçi sağlığını olumsuz etkiliyor. Ayrıca asbest atmosfere karışıyor. Aliağa yakınındaki tarım arazileri de bu durumdan olumsuz etkileniyor. Bu yüzden de çoğu ülkede gemi sökümüne izin verilmiyor. Sadece aralarında Bangladeş, Pakistan, Hindistan, Çin ve bizim olduğumuz belirli ülkeler bu sektördeki faaliyetlerine devam ediyor.

Avrupa’nın neredeyse tamamı, Kuzey Afrika ülkeleri, ABD ve Rusya sökülecek gemilerini bize gönderiyor. Aliağa’da son beş yılda sökülen gemi sayısı 741. Ege gibi dünya harikası bir denize sahip çıkmamız gerekirken, tüm dünya ülkeleri hızla gemi söküm işinden uzaklaşırken, bizim Aliağa’yı giderek daha yoğun bir şekilde kullanıyor olmamızı doğru bulmuyorum.

Kısa vadede bu sektörde faaliyet gösteren firmaların sıkı denetim altına çalışmaya devam etmesini, kademeli olarak da gemi söküm işinden çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Unutmayalım ki doğal kaynakları zarar gören ve giderek tükenen dünyada artık en kıymetli şey temiz hava, kullanılabilir su, ekilebilir tarım alanları ve sağlıklı nesillere sahip olabilmek. Bu nedenle doğal varlıklarımıza dört elle sarılmalı ve gözümüz gibi korumalıyız.

Haberin Devamı

FATURA BELLİ OLDU

Bu köşe aracılığıyla sık sık çevrenin dünyanın ve dünya ekonomilerinin geleceği için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Hatta bazen o kadar çok bu konuya değiniyorum ki belki de bazı okurlarım abarttığımı bile düşünüyor olabilir. Şimdi izninizle asla abartmadığımı somut bir araştırma sonuçları ile sizlere aktarmak istiyorum.

Dünyanın önde gelen profesyonel danışmanlık şirketlerinden Deloitte’un hazırladığı “Dönüm Noktası” başlıklı analiz, küresel ısınmanın ekonomileri nasıl etkileyeceğini net olarak ortaya koydu. Analize göre Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen ortalama sıcaklık kriterlerine uyulursa, küresel ekonomi 43 trilyon dolar daha fazla büyüyecek.

Ancak aksi durumda, sıcaklıkların 3 derece artması, küresel ekonomiyi 178 trilyon dolar zarara uğratacak. Ortalama sıcaklığın 3 derece artmasının en çok etkileyeceği bölge, Asya Pasifik olacak. Analize göre, bölge ekonomisi 96 trilyon dolar seviyesinde zarar edecek. Aynı dönemde Amerika kıtasında 36 trilyon dolar, Avrupa’da 10 trilyon dolar zarar olması beklenirken dünyanın geri kalanındaki zararın ise yaklaşık 40 trilyon dolara ulaşacağı düşünülüyor.

Haberin Devamı

Ayrıca sadece Avrupa’da 110 milyon kişinin işini kaybedeceği öngörülüyor. Dolayısıyla çevre konusundaki her sorunu, sadece dünyanın değil bireysel olarak bizlerin de en önemli sorunu olarak görmeli ve üretimden tüketime her adımımızı dünden çok daha bilinçli olarak atmalıyız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder